3.3

10.9K 477 239
                                    

Sonraki iki hafta boyunca Dave ile sürekli telefonda mesajlaşmak beklemediğim bir gelişmeydi. Bir şekilde telefon numaramı benden almayı başarmıştı ve şaşırtıcı şekilde sürükleyen bir muhabbeti vardı.

Okulda karşılaştığımız zamanda konuşuyorduk ama Dave göründüğünün aksine oldukça çekingendi ve telefondaki kadar rahat konuşamıyordu. Kendisi bile bunu ağzıyla itiraf edip, bu özelliğinden ne kadar nefret ettiğini söylemişti ama ben sevimli bulmuştum.

Evimin içinde gezinen bir Justin varken kapımı kapatıp Dave ile mesajlaşmak bana iyi geliyordu. Onu neredeyse aklımdan çıkarmaya başladığını bile söyleyebilirdim. 

İki hafta önceki ufak koridor konuşmamızın ardından Justin ile tek kelime bile konuşmamıştım. Birbirimizden kaçıyor oluşumuz açıkça ortadaydı. Hala bizim evimizde kalıyordu ama iki gün varsa bir gün başka yerdeydi. Hiç kimseye nereye gittiği hakkında bir şey demiyordu ve annemle babamında artık üzerine gitmedikleri açıkça ortadaydı.

Bir okul dönüşünde onu evin önünde gördüğümde yüzüne birazcık bakma cesaretinde bulunmuştum ve kendisine nasılda benzemediğini fark etmiştim.

Yüzü sanki günlerce uyumamış gibiydi, göz altları mordu ve ten rengi solmuştu. Hala yakışıklıydı ama nasıl göründüğünü pek umursayan bir ruh halinde olduğunu zannetmiyordum.

Artık uyuşturucu kullandığını bildiğim için acaba bu yüzden mi bu halde diye düşünmeden edemedim.

O ve Scott bir şeyler konuşurken yüzünü incelediğimi fark etmiş olmalı ki dönüp bana baktı ama göz göze gelmemize izin vermeyerek kafamı çevirdim. 

Göz göze gelirsek onu asla unutamama ihtimalim vardı.

Kaşlarımı çatıp evin içine girdiğimde yüzüne biraz daha fazla bakamadığım için üzüldüm. 

Asla benim olmamış biriydi ama bir şekilde onu özlüyordum. Neyini özlediğimi bile söyleyemezdim üstelik, aramızda yaşanmış ufacık bir romantik an bile yoktu.

Belki beni partide öpmüştü ama o an sadece hormonlarına göre hareket ettiği ortadaydı. Sonraki gün hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı çünkü. 

Bu zamana kadar kendimi, onunla aramızda bir şeyler yaşanabileceğini düşünerek kandırmıştım. O partiden sonra gözümdeki perde kalkmıştı ve bazı şeyleri görmemi sağlamıştı. Dave ile tanışmamın da biraz yardımcı olduğunu söyleyebilirdim.

Uzun bir duş almanın hayaliyle odama çıkarken ne Justin ne de Scott eve girdi, bu da başka bir yere gittiklerini anlamam için yeterli oldu. Ne işler çevirdiklerini bilmiyordum ama yakında öğrenirdim zaten.

Üst kata çıktığımda Scott'ın tişörtlerinin koridora, merdivene, hatta duvardaki çerçevenin üzerine bile saçılmış olduğunu gördüm.

Nasıl oluyor da bir insan sabah giyecek temiz tişört ararken etrafı bu hale getirebiliyordu aklım almıyordu.

Onları toparlayıp bir top haline getirdim ve odasından içeri rastgele fırlattıktan sonra kendi odama geçip çantam ile ayakkabılarımı çıkardım. 

Planım duş alıp ardından akşam yemeğine kadar uyumaktı çünkü okulda son iki derste gördüğüm matematik bütün beyin hücrelerimi yakmıştı.

Banyoya girdiğimde duş almam yaklaşık on beş dakika sürdü. Sıcak suyun keyfini iyice çıkarıp günün yorgunluğunu bir parça almasına izin verirken kaslarımın rahatladığını hissediyordum.

Duştan çıkıp odama geri dönerken Scott eve geldi mi diye durup etrafa bakındım ama evde hala yapayalnızdım. 

Rahat bir eşofman altıyla tişört giydikten sonra saçlarımı havluyla kurutuyordum ki telefonumun mesaj melodisini birkaç kez duydum.

hauntingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin