~Jimin
Herkes toplanmıştı.
Neden mi?
Çünkü yeni comeback'imizi yapmıştık ve çok işimiz vardı.İlk toplantıyı Namjoon hyung ve Bang PD menajerimiz kendi aralarında yapacaklardı. Bu yüzden şimdilik biz sadece dinlenme odasında bekliyorduk.Kimseden çıt çıkmıyordu. Yoongi hyung ayaklarını orta sehpaya uzatmış tekli koltukta uyuyordu. Jin hyung ve Hoseok hyung ise şirkette atıştırmalık bulunmasına rağmen hava almak için atıştırmalık almaya gitmişlerdi. Taehyung ve Jungkook ise telefonlarına gömülmüş oyun oynuyorlardı.
Ben mi?
Bende ayaklarımı Jungkook'un kucağına uzatmış, koltuğa yayılmıştım. Saatlerdir ikiside oyun oynuyorlardı ve bu durum canımı sıkmaya başlamıştı. Bende biraz yaramazlık yapmaya karar verdim ve ayağımı hafifçe oynattım.Jungkook'un dikkatini çekebilecek kadar kaydırdığımda ,Jungkook bana kısılmış gözleriyle bakıyordu. O sırada içeriye marketten dönen Jin hyung ve Hoseok hyung'un girmesiyle gözler onlara çevrildi. Ardından Hoseok hyung beklemeden konuştu. "Birazdan Namjoon hyung ve Bang PD toplantı için buraya gelecekler" diyip Yoongi hyunga doğru ilerledi.~Yoongi
Alnımda hissettiğim baskıyla gözlerimi araladım. Tam küfür etmeye hazırlanırken karşımda bana sırıtan suratla bende sırıttım ve ayaklarımı uzantığım sehpadan çektim. Hoseok narin sesiyle "Birazdan Namjoon ve Bang PD burda olur, toparlan." dedi. Kafamı yavaşça aşağı yukarı sallayarak onu onayladım. Saçlarımı okşadı ve gülümseyerek karşımdaki tekli koltuğa geçti.
Gözlerimi iyice açmaya çalışttım. Biraz daha kendime gelince etrafımı incelemeye başladım. Jimin Jungkook'un elindeki telefonu dürtükleyip Taehyung ile oynadığı oyunda yanmasını sağlamaya çalışıyor, Jungkook ise onu umursamadan oyuna devam etmeye çalışıyordu. Jin hyung nereye gitmişti bilmiyordum.
~Seokjin
Hoseok ile markketten geldikten sonra lavaboya gittmek için dinlenme odasından çıkıp koridorda yürümeye başladım. Aslına bakarsanız sadece her dakika kaçmaya çalışıyordum. Comeback üzerinde çalışıyorduk ve oldukça stresliydim. Bu yüzden daralıyordum, kapalı ortamlarda duramıyordum.
İçeriye döndüğümde herkes oturmuştu ve sanırım beni bekliyorlardı. Hızlı hareketlerle kırmızı 5 kişilik koltukta Jungkook ve Taehyung'un arasına oturdum.
Taehyung stres altında olduğumu anladığı için bir kolunu omuzuma atarak, bana destek olduğunu belirtircesine omuzumu hafifçe sıktı. Biraz gevşeyerek iyi olduğumu anlamasını sağladım. Bang PD konuşmaya başlayınca tüm gözler ona çevrildi. "Biliyorsunuz bu şu ana kadar gerçekleştireceğiniz en zor comeback olacak, bu da 2 kat daha fazla çalışma demek oluyor.
Prova saatleriniz normalde 6'dan akşam 8'e kadardı. Bu comeback sürecinde 11'e kadar şirketten ayrılmayacaksınız.! Hepinizi çok iyi görmek istiyorum! Jin ve Namjoon siz de ayriyeten 2 saat fazla dans pratiği yapacaksınız! Hoseok onlarla ilgilen. Namjoon gün sonlarında yanıma uğra ve bana durum raporu ver."Jimin PD'nimin sözünü keserek atıldı. "Fakat hyung zaten o fazlasıyla yorulucak bir yandan dans pratiği bir yandan cover üstelik 2 saat fazla prova yapıcak kısacası. Nefes almaya bile vakti olmayacak onun yerine ben rapor verebilirim?"
Bizim Jimin'imiz böyleydi işte, hep düşünceli. Ne kadar yorulduğu onun için önemsizdi, hep başkalarını düşünürdü. Bang PD "Jimin, lider olarak bu onun görevi fakat eğer istiyorsan yapabilirsin."dedi. Jimin de, "İstiyorum." diye atıldı hemen. Namjoon "Jimin, ben liderim ve bu benim sorumluluğum. Yapmana gerek yok!" diyince Jimin onu, "Evet gerek yok. Ama ben yapmak istiyorum." diye yanıtladı. "Ji-"
"Hayır hyung yapıcam dedim o kadar". Jimin'in cümlesiyle ufak çaplı tartışmaya son verilmişti.
Biliyorduk ki Jimin bir şeye hayır dediyse o şey 'Hayır' dır. "Peki o halde. Sana minnettarım Jimin" dedi Namjoon.Bir kaç küçük detaydan sonra toplantı bitmişti.Bang PD dışarı çıkınca yüzümü iki elimin arasına alıp sıvazladım. Bu kadar yoğunluğun olması beni strese sokuyordu. Taehyung tek eliyle omuzumdan tutup beni kendine çekti ve göğüsüne yatırdı. "Yorgun musun?" diye sordu. Bir yandan da saçlarımla oynuyordu, gözlerimi kapatıp 'hmm' layarak onayladım onu. Namjoon sözü devraldı " Size bu Comeback'in önemini anlatmama gerek yok zaten hepiniz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Bang PD ile bu meseleyi içeride konuştuk. Bunun zorlu bi süreç olduğunu biliyorum ama hayranlarımız için, bize verdikleri değere layık olmak için yapmak zorundayız. Üzgünüm size bu kadar yüklenmek istemiyorum. Biliyorum ki hepiniz zaten gereğinden çok çalışıyorsunuz." Namjoon hüzünle kafasını eğerken içimde bir gülme isteği oluşmuştu. Yani hadi ama bu konuda mızmızlanacağımızı düşünmüşmüydü gerçekten. Ya da onu suçlayacağımızı? Hepimiz, özellikle de ben, onun ne kadar çok çalıştığına şahittik. Yoongi düşüncelerime tercüman olurcasına söze girdi. "Hadi ama bu konuda senin ne kadar çalıştığını hepimiz biliyoruz zaten, sen ya da siz çok çalışın demeseniz bile zaten çalışma saatleri artmalıydı yani kendini suçlamayı kes aptal." Yoongi'nin nazik mi yoksa kaba mı olduğuna karar veremediğimiz konuşması hepimizin yüzünde tebesüm bırrakırken, Jungkook'un o sırada söylediği şey ben dışında herkesin mutlulukla söylenmesine yol açtı. "Bu durumda Jin hyung bize yemek ısmarlamalı." Herkes ,benim fikrimi almadan, onaylayarak yerlerinden kalkarken, ben ise hâlâ anın şokunu üzerimden atamayarak onların ardından kalktım.
~💎💎💎~
Bu 7 adam böyleydi işte. Durum ne olursa olsun her zaman mutlu olmayı başarabilen, birbirlerini her halleriyle kabul eden...Peki her zaman böyle miydi?
İlk zamanlarda?
Onların ilk nasıl karşılaştıklarını biliyormusunuz?
7'sinin tam olarak ne zaman ilk defa buluştuğunu?
Hadi gelin birlikte öğrenelim..Önceliklee okuyacak olan herkese merhaba. Biz 5 yakın arkadaş Bagtan'ın yaşadıkları zorluklarlı ve onların bizim gözümüzdeki aşklarını anlatmak istiyoruz. Biraz gerçeklik biraz da ARMY gözüyle onları anlatıyoruz.
Umarız beğenirsiniz..🥀💎🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LAST
Fanfiction🥀 +18 Siz Army'ler Bangtan'ın bizden sakladıkları şeyleri biliyor musunuz? Evet bizden sakladıkları şeyler var! Acılarını, Zorlandıkları anları, Ağladıklarını, Ve Aşklarını, Bizden saklıyorlar.. NOT: İlk bölümler sıkıcı gelebilir ama devamı ak...