Monsta x - You Can Hold My Hearth 🌈Monsta x 'e ve bu şarkıya aşığım :)
~Namjoon
Hayatın bazı iniş ve çıkışları vardır. Bizler bunu en iyi bilenlerdeniz. Çünkü biz hayatın acı şerbetini sonuna kadar içmiş kişileriz.
Çoğu kişi bizim buraya sadece şans eseri geldiğimizi ve hiç bir emeğimiz olmadığını söylese de bizler yıllarca dur durak bilmeden çalıştık. Yeri geldi 3 gün boyunca uyumadık bile.
Hepimiz bu aptal eğlence sektörüne, sadece hayallerimiz ve bizi daima sevenler için tutunduk. Yüzümüze inen her tokatta sarsılsakta birbirimize tutunduk ve düşmemeyi başardık.
Çünkü eğer düşücek olursak düştüğümüz yer uçurum olurdu. Defalarca bırakmayı düşündüm, gitmeyi, herşeyi boş vermeyi. Ama sonra durup arkama baktığımda bunca yolu boşuna gelmediğimi hatırlattım kendime.
Ve yine bırakıp gitmek istiyordum.
Yerde yatan ve suratı bembeyaz kesilmiş çocuk beni tüm bu saçmalıkları bırakmaya itiyordu.Taehyung'un prova sırasında birden bire yere düşmesi beni bu karara itmişti tekrar. Kardeşlerimi de alıp bu saçmalıklardan kaçıp gitmek istiyordum. Dahası bunlar benim suçumdu. Liderdim ben!
Onlar benim sorumluluğumdaydı. Taehyung'un bu kadar kötüleştiğini görmem gerekirdi. Sağlık görevlileri Taehyung'a oksijen verirken kızarmış gözlerimi etrafta gezdirdim.
Az uzağımda Jimin ve Jungkook, Jin hyungu sakinleştirmeye çalışıyor, bir yandanda kendi göz yaşlarına hakim olamıyorlardı. Hoseok sağlık çalışanlarının yanında Taehyung'un hemen başının dibinde onunla ilgileniyordu. Omuzumda bir el hisetmemle bakmadan kim olduğunu anlamıştım.
Yoongi hyung yanıma çöktüğünde daha yeni dinmiş olan göz yaşlarım şimdi daha şidetli akmaya başlamıştı.
Taehyung'un orada boylu boyunca yatan bedenini gördükçe 'Yerinde ben olmalıydım' diye geçirmeden edemiyordum içimden.
Çünkü benim suçumdu. Kendi sorunlarımla ilgilenmekten üyelerin sıkıntılarını görmezden gelmiştim. Eğer daha ilgili olsaydım belkide Taehyung'un bu halde olmasını engelleyebilirdim.
"Saçmalama." dedi Yoongi hyung. Sesli mi düşünmüştüm?
"Şuan ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Senin suçun değil Namjoon! Taehyung'un böyle olması sadece o aptal insanların hiç bir boku sanki kendileri mükkemelmişcesine beğenmemesi yüzünden. Sen elinden geleni fazlasıyla yapıyorsun." diye sözlerini devam ettirdi Yoongi hyung.
Göz yaşlarım hayla yanaklarımdan süzlürken konuştum. "Ben liderim hyung. Ona göz kulak olmak benim sorumluluğumdu." Yoongi hyung kaşlarını çattı ve konuştu.
"Sen lidersin Namjoon, Süpermen değil. Her yükü kendi omuzlarına almaktan vazgeç. Onun ve sizlerin hyungu olarak benim de suçum bu durum. Ama kendimizi suçlamakla hiçbirşeyi çözemeyiz tamam mı?"
Yoongi hyungun sözleri biraz rahatlamamı sağlarken ileriden gelen Hoseok'un sesi ile hemen ayaklandım.
Taehyung gözlerini açmış ve hatta yerinde doğrulmuştu. Hemen yanı başına oturarak konuştum "Taehyung iyi misin?" kafasını hafifçe sallayarak iyi olduğunu belirtti ama belliki yorgundu.
Jin hyung yanında Jimin ve Jungkook ile geldiğinde onlara yer açtım. Jimin sevecen bir tavırla konuştu. "Benim minik bebeğim şimdi çok daha iyi ha?" Sevimli sesiyle konuşurken Taehyung'un yüzünde ufak bir tebesüm oluştu.
Jin hyung ayakta dikilmiş öylece bakıyorken Jungkook söze girdi. "Hyung bence şimdilik burada bırakmalısın. Yorgunsun ve dinlenmen gerek."
Taehyung kaşlarını çatarken ilk defa konuştu "Saçmalama Jungkook. Zaten benim yüzümden kim bilir ne kadar zaman kaybettiniz! Olmaz."
İlk defa, onu tanıdığmdan beri ilk defa onu böyle halsiz ve bitkin görüyordum belkide. Tae boş gözlerle etrafı taradı bir süre, sonrasında ise yerinden doğruldu ve ayağa kalktı. Kalkarken sendeleyince altımız birden onu tutmaya çalışmıştık.
Ayakta durmayacağını fark edip tekrar yere çöktü.
Arkadan gelen menajerimiz Taehyung'a durumunu sordu. Tae, "Gayet iyiyim hyung, sadece bir kaç dakika izin verin lütfen sonra provalara devam ederim." dedi.Jin hyung çatılmış kaşlarıyla Taehyung'a kızdı.
"Saçmalama Taetae! Bu halde ne provasından bahsediyorsun sen?"Bu sefer kaşları çatılan Taehyung olmuştu.
"Ne demek istiyorsun hyung? Siz orada çaşlışırken benim köşede oturup sizi izliyeceğimi mi düşünüyorsun?"Jin hyung kararlı sesiyle konuştu tekrar.
"Hayır, yurda gidip dinleneceksin."Taehyung kocaman açtığı gözlerini Jin hyungun yüzünde gezdiriken ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Arkadan Sejin hyungun sesini duymamızla hepimiz ona dönmüştük.
"Bence bu gün hepiniz dinlenmelisiniz .
Bu gün izinlisiniz, itiraz istemiyorum. Herkes eve. Bu gün çalışmak yok."Hiçbirimiz itiraz edemeden çekip gitmişti.
Bana bakan grup arkadaşlarına karşı omuz silkmiştim. Eve gidicektik.~Jimin
Eve geldiğimizde herkes odalarına çekilmişti.
Taehyung ve Namjoon hyungun elle tutlur cinsten gerginliği bizede yansımıştı. Biliyordum, bende bu durumda olsam bende böyle davranırdım.
Ama yinede onların kendilerini suçlamalarını anlayamıyordum.Bu ilk değildi, daha önce defalarca kez böyle odalarımıza çekilip ölüm sessizliğine bürünmüşlüğümüz vardı. Ama biliyordum ki günün sonunda yeniden birlikte olacaktık.
Kapı açılıp Jungkook içeri girdiğinde düşüncelerimden sıyrıldım ve onu izlemeye başladım. Çantasını odadaki 2 kişilik koltuğa atıp üstünü dahi değiştirmeden yatağa yattığında koluna çokta sert olmayan bir şaplak atmıştım.
Kapalı gözlerinden tekini açarak bana 'Ne oldu?' dercesine baktı.
Gözlerimi kısarak ürkütücü olduğumu düşündüğüm bir bakış attım ve konuştum.
" Daha yeni pratikten geldik ve terlisin, bu halde yatağıma yatmana izin veremem."
"Burası benim de yatağım" dedi dudaklarını büzerek.Gözlerimi artık önümü göremeyecek derecede kısırak ve ses tonumu kalınlaştırarak konuştum tekrar. "O halde bu şekilde 'yatağımızda' yatmana izin veremem Jungkook."
Dirsekleri üzerinde doğrularak kafasını bana çevirdi ve yandan bir sırıtış attı.
"Hımm yatağımız ha. Bu kelime çok hoşuma gitti."
Gözlerimi devirerek öncekinde daha sert bir şekilde koluna vurdum."Kalk ve duş al!"
Homurdanarak yataktan kalktı ve elbise dolabının karşısına geçti. Bir kaç kıyafet çıkartıp komidinin üzerine koydu.Bana doğru yürüyerek yataktaki benim tarafımda ayakta dikildi.
"Sanırım tek başıma banyoya girmekten korkuyorum." dedi dudak büzerek.Onun bu haline gülerken konuştum.
"Sen hiç bir şeyden korkmazsın ki Kookie~"
Genişçe sırıtarak elimden tutarak yatakta ayağa kalkmamı sağladı."Haklısın" dedi elerini belime sararken, yatağın üstünde olduğum için boyum onu geçiyordu. Bende fırsattan istifade ellerimi boynuna doladım.
"Hiçbir şeyden korkmam."Belimdeki elerini bacaklarıma indirdi ve iki yana açarak beni kucağına aldı. O bizi banyoya götürürken bende gülerek kafamı boynuna saklamıştım.
Shesheheowbrpej2p
Banyo bölümünü istiyorsan "+1"le dmşwmwşwmwlwmwlsMedyayla okumadıysan çok şey kaybedersin.d
Yeeeaah dis natiiin a keen seey ir ool yu keen hold maay höört no moorOk by 🌈🥀🍯
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LAST
Fanfic🥀 +18 Siz Army'ler Bangtan'ın bizden sakladıkları şeyleri biliyor musunuz? Evet bizden sakladıkları şeyler var! Acılarını, Zorlandıkları anları, Ağladıklarını, Ve Aşklarını, Bizden saklıyorlar.. NOT: İlk bölümler sıkıcı gelebilir ama devamı ak...