3🥀

169 27 49
                                    


Medyaya şarkı bıraktım. Dinleyerek düzenledim okuyan da dinleyerek okusun 👍
Şarkıyı bilmeyen yoktur bence ama.d⤵️

(BTS)Park Jimin-Filter

~Namjoon

Jin hyung'un istemeden bize ısmarladığı yemekten sonra eve dönmüştük. İki gün sonra sıkı çalışmalara başlayacaktık, bu yüzden dinlenmeliydik. Herkes kendi odalarına çekilmişti. Ev düzenimiz belliydi. Misafir odası haricinde 4 odamız vardı. Ben tek kalıyordum.
Diğerleri ise ikişer halde dolduruyorlardı odaları. Benim tek kalmamın iki sebebi vardı. Birincisi horlamam. İkincisi ise hepsinin sevgilileriyle kalıyor olması.
Evet doğru sevgili..

&

Kahvaltı hazırladığım sırada Jungkook gelip sandalyelerden birine oturdu. Esneyerek "Günaydın hyung"dedi. Yüzüme sevecen bir gülümseme takınarak, "Günaydın Kooky, iyi uyudun mu?" diye sordum.
Tavşan dişlerini ortaya çıkaran bir gülümsemeyle cevap verdi. "Hımm çok iyi uyudum hyung." Ardından kahvaltı hazırlama işine geri dönmüştüm.

Bir süre sonra Taehyung ve Jin hyung da aşağıya inmişti. Taehyung baş köşeye geçerken Jin hyung benim yanıma oturdu. Çok geçmeden dış kapının açılma sesini duyduk. Hepimizin gözü o tarafa döndü. Hoseok elinde iki poşetle mutfağa girdi. "Günaydın. Bize atıştırmalık bir şeyler aldım. Tatildeyiz ve bu günü eğlenerek geçirmeliyiz." dedi. Yüzünde o güneş gibi parlayan gülümsemesi varken onu asla rededemezdik.  Hepimiz onaylayan mırıltılar çıkarırken Hoseok konuştu tekrar. "Jungkook, Jimin henüz uyanmadı mı?" Jungkook onu, "Hayır hyung, biraz önce uyandırmayı denedim ama kafama yastık yedim." diye yanıtladı. Bu grupta uyandırılmaktan nefret eden iki kişi vardı ve onları uyandırmak gerçekten tehlikeliydi.
Birincisi Jimin'di. Onu eğer zorla uyandırırsanız bütün bir gün onun sızlanmalarını dinlerdiniz.
İkincisi ise Yoongi hyung. Diyeceğim tek şey onu uyandırmayın yoksa başınız belaya girer..

En son Yoongi hyungu uyandırmaya çalıştığımda kafam bir hafta şiş gezmiştim. Stajyerlik zamanımızdı ve lider olarak her sabah pratik için onları uyandırmak benim görevimdi. O gün pratik yoktu ama ben yinede üylerin erken uyanması gerektiğini düşünmüştüm. Diğer üyeleri uyandırdıktan sonra Yoongi hyungu uyandırmaya çalıştım ama kafama ayakabısyla vurup tekrardan arkasını dönüp uyumuştu ve uyandıktan sonra kafama ne olduğunu sormuştu. Ona "Bunu sen yaptın." dediğimde ise hiç bir şey hatırlamadığını fakat uyurken böyle şeyler yapabildiğini söylemişti.

O zamandan beri önemli şeyler dışında asla Yoongi hyungu uyandırmayız. Eğer uyandıracaksak bile bunu Hoseok'a yaptırırız. Çünkü aramızda en nazik davrandığı kişi o. En basitinden eğer ben Yoongi hyunga el şakası yaparsam elimi alıp hiç hoş olmayan şeyler yapar fakat eğer bu el şakasını yapan kişi Hoseok ise sadece güler ve geçer.

Hepimiz kahvaltımızı bitirdiğmizde Hoseok hemen bu gün yapacaklarımızı anlatmaya başladı.
"Öncelikle, büyük olasılıkla evden çıkmayız. Bu yüzden yapacağımız şeyleri evde rahatça yapabileceğimiz şekilde ayarladım. Herkes saat 5'e kadar serbest ama saat 5'ten sonra hepiniz prova odasına gelin. Vee sakın hiç biriniz saat 5'den önce gelmeyin."dedi. Bizim onu onaylamamızı beklemeden çıkıp gitti.

O gittiğinde ise hepimiz bir köşeye çekildik. Jimin, Taehyung ve Jungkook video oyunu oynamak için Jungkookların odasına, Yoongi hyung ise muhtemelen biraz daha uyumak için kendi odasına çekilmişti.
Ben ve Jin hyung ise birlikte sohbet ederek film izliyorduk.

Jin hyungla çok uzun süredir yakın arkadaştık ve birbirimizin diğer üyelerin bile bilmediği sırlarımızı bilirdik. "...Bu durum beni strese sokuyor."demişti. Jin hyung comebackimiz için çok fazla stresliydi. Ona hakveriyordum çünkü bende en az onun kadar stresliydim. Hepimiz stresliydik.

"Sakin olmalısın hyung, biliyorum kolay değil. Yoruldun, yorulduk ama eğer sakinliğini koruyamazsan işler iyice çığırından çıkar." dedim stresini biraz olsun alabilmek adına. O da,
"Biliyorum, biliyorum ama elimde değil. Dün biraz Taehyung'la konuştum. Ah o benden bile daha stresli. Gece yarısına kadar pratik yapıyor ve en ufak hatasında olduğu yere çöküp ağlamaya başlıyor. Onun için ya da kendim için ne yapacağımı bilmiyorum. Bu çaresizlik beni çıldırtıyor.." diye yanıtladı beni.

Yaklaşık 1 hafta önceki provamızda Taehyung bir hareketi yalnış yaptığı için kreografi dağılmıştı. Bu yüzden azar işitmişti. Ondan sonra gece gündüz her zamankinden bile daha fazla prova yapmaya başladı. Birkaç defa ağlarken yakalamıştım onu. Ama konuşmak istediğim zaman kaçıyordu.

Seokjin hyungu, "Biliyorum hyung, onun için endişeleniyorsun. İnan bana bende en az senin kadar endişeliyim. Ama zaten bu yüzden daha dik durmalısınız. Grup olarak birimiz bile düşsek bütün sistem çöker. Ne kadar zor olduğunu biliyorum. Kendinizi çok yormamalısınız." diyerek yanıtladım.

~Jimin

Jungkook ve Taehyung oynadıkları video oyununda son turnuvayı Taehyung'un zaferiyle sonlandırmışlardı. Jungkook sızlanarak kendini oturduğu yatakta geriye attı. Taehyung ise sevinç çığlıkları atarak Jungkook'u sinirlendiriyordu. Onu böyle mutlu görmek çok iyi hisettiriyordu son günlerde. Üzerindeki baskı çok fazlaydı. Taehyung hâlâ Jungkook'la uğraşırken, bundan önceki turda fena yenilen ben ise oturduğum koltukta onların bu haline gülüyordum. Jungkook hışımla kalkarak konuştu.
"Bir tur daha!" O sırada Hoseok hyungun yanına gitmemizi hatırlatan alarmım çalınca oturduğum yerden kalkarak Jungkook'un kucağına oturdum ve ellerimi boynuna dolayarak konuştum. "Üzgünüm Kook, ama zamanınız yok! Gitmeliyiz."

Derin bi iç çekerek beni nazikçe belimden tutu ve ayağa kalkarak benim de onunla havalanmamı sağladı. Elimden tutarak kapıya doğru yürüdü ve bir yandan da hâlâ Taehyung'a söyleniyordu.
"Bu maç burda bitmedi. Bir dahaki turda seni yeneceğim, göreceksin.!"
Taehyung gülerek geldi ve aramıza girerek elerimizi ayrırdı. Her ikimizinde elini tutu ve hızla yürümeye başladı.

Hep birlikte prova odasına indiğimizde Hoseok hyungun hazırladığı şeyler hepimizin yüzünde bir tebessüm oluşturmuştu. Yerleri renkli minder ve yastıklarla kaplamıştı. Yastıkların ve minderlerin etrafını da atıştırmalıklarla doldurmuştu. Arka tarafa bir prejeksiyon, dev aynanın üstüne ise büyük beyaz bir çarşaf germişti.
"Hey nasıl buldunuz?" diye konuştu Hoseok hyung. "Burası muhteşem görünüyor hyung. Nasıl aklına geldi?"dedim ben de.

Yüzündeki ışık saçan gülümsemesi büyürken konuştu. "Yoongi, bi ara bana bir anısını anlatmıştı. Oradan aklıma geldi. "dedi Yoongi hyungun gözlerinin içine bakarak. Yoongi hyungun gözlerinin dolduğunu görebiliyordum ama belli etmemeye çalışıyordu.

🌈🌈🌈

Yaklaşık 3.5 saatlik bir filmin ardından herkes odalarına dağılmıştı.

"Jungkook?" dedim. Daha yeni duştan çıkmış ve üstünü giyinen Jungkook'a bakarak. 'Hımm'layarak konuşmaya devam etmemi bekledi. "Taehyung için endişeleniyorum." dedim ben de.
Tamamen kıyafetlerini giyince yanıma geldi ve kolunu omuzuma atarak konuştu. "Biliyorum, bende endişeleniyorum. Ama o iyi olucak inan bana."dedi. Kafamı göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım.
"Umarım." diye mırıldandım.

Devamm🥀💎💎

THE LASTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin