(6)

2.1K 229 1.1K
                                    


Bu kitap çok hoşuma kaçıyor yaw ağlıycam 💖

Yorum yorum yormmm LÜTFEN :)

Bu arada ithaf görünio mu ya benim telefon göstermiyor ama bilgisayar gösteriyor çünkü ksdk

💠

Louis aşırı büyük olan yatağın üstüne uzanmış kollarını ve bacaklarını iki yana açarak öylece tavana dikmişti mavilerini.

Pes etmişti, direnmiyordu ve düşünüyordu işte. Harry nasıl altın orandan bile daha mükemmel bedeni olabilirken üstüne bir de su gibi berrak bir kişiliğe sahip oldurdu? Acaba bu mümkün müydü?

İlk defa bunun gerçekliğini sorgulamayı kesti. Sahte veya şeffaf her halükarda Harry ona çok güzel gelmişti. Yani işgüzar, dolandırıcı ya da şatafatlı bir sürtük falan çıksa Louis "Haklıydım işte" demekten önce "Nasıl buna rağmen bu kadar güzel?" derdi. Ve bunu o da biliyordu, sessizce itiraf bile etti, daha önce hiç bu kadar yenilmiş hissetmemişti. Erkekler konusundaki ilk itirafıydı işte, gerisinin geleceğinden ise habersizdi.

Seslice iç çekip sağ kolunu alnına yasladı. Sinirleri bozulmuştu yine.

Daha önce düşünmediği için böyle oluyordu kesin, eğer onu gerçekten özgürce düşünseydi yaptığı şeyler kafasında kalırdı gidip salak gibi cidden yapmaya çalışmazdı.

Tam üç saattir yatakta böyle yatıp düşünmesinin asıl sebebi buydu. Bir daha gidip salak salak hareketler yapmak istemiyordu, ya az önce Harry kaçıp gitmeseydi ve Louis onu öpseydi?

Kıyamet kopardı resmen.

Yani Louis için.

Çünkü daha onun hakkında bir saniye bile düşünmemişti, o zaten insanlar hakkında düşünmekten nefret ediyordu bir de gıcık olduğu şu Styles'ı mı düşünecekti? Saçmalıktı.

Tabii az önce üstüne atlamaya kalkana kadar öyleydi.

Bir daha ona yaklaşmaktansa saatlerce düşünürdü.

İki günde başına gelmeyen kalmamıştı Louis dört yıl burda kalamazdı mümkün değildi!

Sadece gözlerini kapatmak istiyordu ve önünde şu yeşil gözler belirmeseydi bu isteğini gerçekleştirmesi daha kolay olurdu.

"Çay içiyoruz Tomlinson!"

Şu sesi duymaktan da nefret ediyordu. Evet Zayn'in sesini sevdiğini daha itiraf edemedi kendisine.

"Gelmiyorum."

Çay demeyecekti bir defa. Louis çay falan içmezdi. Ama Zayn sanki onu duymamıştı, kapıya serçe vurmaya başladı.

"Gelmiyorum dedim sağır mısın?"

Aslında Zayn sağır değildi , sadece kabullenemiyordu! Niall annesiyle konuşuyordu ve Horan ailesinin geri kalanıyla, gecikecekti yani Harry de kafayı tasarımla bozmuştu. Kısacası çaya gelen yoktu Louis'e aşırı muhtaçtı şuan. Zayn tek başına asla çay içemezdi!

"Hayır gelmek zorundasın istiyor musun demedim!"

Louis zorla yataktan kalkıp ayaklarını sürüye sürüye kapıya kadar gitti, saçları karma karışık olmuştu ve kıyafetine de çeki düzen vermesi gerekiyordu ama üşenmişti işte. Kapıyı yavaşça açıp parlak ela gözlere bıkkınca karşılık vererek mimiksiz bir şekilde yanından geçtiğinde Zayn içten içe gülmeye başlamıştı.

Niall gelene kadar bu huysuzla idare edebilirdi sanırım. Hem Zayn kişisel itiraf konusunda daha başarılı birisi olarak Louis'nin şu asabi hallerini ciddiye almaktansa sevimli bulduğunu kabul ediyordu. Bir miktar sevimliydi evet, ama bu pislik gibi davrandığı gerçeğini değiştirmezdi yinede.

Tea and Coffee /Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin