5

1.1K 168 2
                                    

Şu kısa hayatımızda çok şey geçiyor,özlüyoruz,seviyoruz en çokta ağlıyoruz. Zatten böyle değilmi,doğduğumuz ilk an ağlamıyormuyuz? Mutlu oluyoruz da ama hiç kimse bilmiyorki mutlu olmanın yolu mutsuzluktan geçer.

İnsan çocukluğunu istemezmi bir ailenin yanında yaşasın mesela uyuya madığında annene sarılarak uyumak. Yada korktuğun da babana sarılmak.

Bu çocukların tek suçu masum olmak. Tıpkı Eylül gibi annesi ölen,babası tarafından satılan.

Eylül'le yemekten sonra konuşmak için bahçeye çıkmıştık. O bana en güzel anılarını anlatacaktı.

"Biliyo musun bir keresinde arkadaşlarımla lunaparka gitmiştik ama paramız olmadığı için binememiştik. Ama olsun çok güzel bir gündü tabi akşama kadar."

Binemediği oyuncakları görünce bile mutlu olmuşlar. Mutluluk bu kadar kolaymıymış. Bense babamın bana aldığı onlarca oyuncakları beyenemediğim için atıyordum.

"O akşam ne oldu?"

"O akşam samet abi bizi çok dövmüştü hatta benim ve şevin nin kolunu kırmıştı."

Şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Bir insan nasıl böyle birşey yapabilir ki . Telefonumun sesiyle bakışlarımı Eylül'den çekip telefona diktim. Arayan Kerem'di.

"Şöyle."

"Hazal hanım Savaş ın adamları bizim depoyu basmış ve bütün malları almışlar."

"Tamam bekleyin bir şey yapmayın geliyorum."

Oturduğum sandalyeden kalkıp Eylül e baktım.

"Ben gidiyorum senide arkadaşlarının yanına götürecekler."

Gözleri dolunca arkama bakmadan evden çıktım sonuçta alışması lazım hayat böyle .

Tekrar Kerem i aradım.

"Kerem oradaki çocukları aldınız mı?"

"Evet aldık efendim ve isteğiniz üzerine yapılan yeni yetimhanede kalıyorlar."

"Tamam Eylülü de alsınlar."

"Peki efendim."

Şimdi gelelim Savaş Arez'e benim mekanımda , benim mallarıma el koymak neymiş gösteririm ben ona.

______________

Adamlarla beraber Savaş ın evini basıp kafasına silah dayayınca hemen bülbül gibi şakıdı. Benim anlamadığım Mustafa neredeydi. Malları alıp geri dönerken telefonum çaldı.

"Efendim Mustafa Arez Eylülü almış."

Sinirden dişlerimi sıkarak konuştum.

"Nasıl almış lan kızı."

"Efendim adamlar yetimhaneye götürürken yolda arabanın önünü kesmişler. İki adamımızda ölmüş."

"Kerem dua et Eylül'e bir şey olmasın."

Telefonu kapatıp yan koltuğa attım. Benim himayem altında olan birini kaçırmak ta neymiş. Bende diyordum bu Savaş itinin kardeşi nerede.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin