16

696 84 5
                                    

Bir hafta sonra .

"Ben kaçırıldıktan üç gün sonra karanlık bir odada açmıştım gözlerimi. Yemek olarak bana hiçbirşey vermemişlerdi.

Yine ben uyuklarken yorgunlukla Semih abi geldi beni kurtarmaya geldiğini ve ailemin öldürüldüğünü söyledi.

Beraber neresi olduğunu bilmediğim uzun bir yola çıkmıştık sonrada beni o Irak'taki köye götürdü.

Beni bırakmadan önce ailemin öldüğünü eyer Türkiyeye dönersen öldürüleceğimi söylemişti.

Yıllar geçti ben orada Eylül ve Buğra nın babasıyla tanışıp evlendim. Oda Eylülü kaçırıp türkiyede satmış."

Gözünden bir kaç damla yaş düştü usulca dokunup sildim.

"Sanırım artık Semih'in kötü biri olduğunu anladın."

Başını sallayınca oturduğum koltuktan kalkıp elimi ona doğru uzattım. Türkiyeye döneli birkaç gün olmuştu.

Elimi tutunca onu odama doğru yönlendirdim.

"Beraber uyusakmı bu akşam?"

"Tabi olur."

Odama geçip pijama takımımı alıp banyoya geçtim. Hazan zaten ayıcıklı pijamasıyla geziyor hep akşamları.

Hemen giyinip yatağa geçtim Hazan da ışığı kapatıp yanıma uzandı.

İkizime sımsıkı sarılıp kokusunu içime çektim.

"Aynı annem gibi kokuyorsun."

Söylediğim şeyle eş zamanlı gözlerim doldu.

"Sende sanki yılardır aradığım koku var. Hasret kaldığım o koku."

_________**

Öğleden sonra şirkete uğrayıp birkaç evrak imzaladıktan sonra. Hazan la beraber yemeğe çıkmak için eve gittim. Öğle yemeğine yarım saat kalmıştı gerçi artık olanlar sayesinde pek dakikliğim kalmadı ama yeniden başlamak geç değil.

Eve varınca arabayı kapıdaki korumaya verip içeri girdim. Hazan koltukta oturmuş kitap okuyordu sanırım çocukları okula göndermişti.

İki gün önce ikisinede türkiye kimliği çıkartmıştık.

"Hazan öğle yemeği için dışarı çıkalım mı?"

Elindeki kitabı kapatıp ayağa kalktı.

"Olur bende seninle konuşmak istiyordum."

Gülümseyip başımı salladım.

Geçen gece Hazan'la oturup derince konuştuk Eylül ve benim hakkımda. Çok ağlamıştı bizim tanışma fazlımızda.

Sonra orman maceramızıda anlatınca tam açmıştı çeşmelerini. Ve böylelikle ikizimin çok duygusal olduğunu anlamış oldum.

Odama çıkıp üzerime siyah cepli pantolon ve beyaz bluz giydim. Kot ceketimide giydikten sonra silahımı belime yerleştirdim.

Saçlarımı üstten at kuyruğu yapıp kol saatimi ve parfümümüde sıktıktan sonra aşağıya indim. Hazan'ı beklerken birkaç telefon görüşmeside yaptım.

Hazan aşağı inince beraber arabaya bindik. Hazan bol bir kot pantolon ve kollu beyaz bir bluz giymişti. Saçlarıda açıktı.

Arabayı çalıştırıp hep gittiğim deniz kenarındaki restorantta doğru sürmeye başladım.

________**

"Hazal ne olucak bundan sonra? Hep böyle bir korkuylamı yaşıyacağız?"

Elimdeki bıçak ve çatalı bırakıp derin bir nefes aldım. Ne olucağını bende bilmiyordum sadece zaman gösterecekti.

Tam konuşmaya başlıyacakken silah sesleriyle belimdeki silahı çıkardım. Hemen yerimden kalkıp Hazanı masanın altına sakladım.

Dışardaki adamlarım olaya müdahale ediceklerdi ama bu göğsüme yediğim kurşuna engel olamadı.

Dizlerimin üstüne çökerken dışardaki keskin nişancı girmişti görüş açıma. Ve sonrada Hazan.

Biraz geç geldi ama kusura bakmayın. Neyse seviyorum sizi.

MASUM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin