''Hayatta en kıymetli hediye 'zamandır ' kime armağan ettiğine dikkat et! Demiş bir yazar ben bütün zamanlarımı sana armağan etmek istiyorum Denizim sen de tüm zamanlarını bana armağan eder misin? Benimle evlenir misin?''
Ali'nin her sözü gözlerimden bir damla yaş olarak aktı. Ve Ali sözlerini bitirdiğinde umut dolu bakışlarla benden istediği cevabı almayı bekliyordu. Ben ise sabah yaptığım planda ve Ali'nin bana aşık olduğunu kabul etmemesi ya da bana aşık olmaması arasında kalmış durumdaydım.
sonunda kendimi toplayıp
'' Ali sırf beni biriyle evlendirmesinler diye böyle bir teklif yapıyorsan ...'' yapma diyemeden
'' Seninle evlenmek istediğim için seninle evlenmek istiyorum Denizim, bu evin sahibi kim biliyor musun biziz, bizim için aldım bu evi, sana o zaman söylemedim çünkü..'' ve Ali yine sustu.
Bir süre ikimizde sustuk. Sonra aklıma planım geldi.
''Ali, biz çok iyi dostuz ama evlilik bu bizim ilişkimizde çok farklı olur, her şey daha fazla karışır, biz sevgili olmadık ki , karı koca olalım biz birbirimizi ilişkide tanımadık ki bir evliliği yürütebilelim.'' dedim yavaşça.
Ali biraz düşündü '' Ben olduğum gibiyim ilişkide de '' dedi hafif bir terettütle.
'' Ama ben değilim Ali'' dedim itiraz ederek.
Ali kızgınlıkla '' SENİN DAHA ÖNCE İLİŞKİN Mİ OLDU NERDEN BİLİYORSUN BÖYLE OLMADIĞINI?''
''Böyle değilim, çok kıskancım sonra ilgilenilmek isterim, hesap sormak isterim, nerdesin kimlesin bilmek hatta bazen gitme diyebilmek isterim, Ali ben çok şey isterim'' dedim.
''BANA CEVAP VER DAHA ÖNCE İLİŞKİN Mİ OLDU BENİM HABERİM YOK'' dedi tehtitkarca
'' Hayır '' dedim net bir şekilde.
''O zaman nerden biliyorsun diye sordu sakinlikle
'' İlişkim olmadı ama hoşlandığım oldu'' dedim çekinerek
Ali'nin önce kaşlarını çatı sonra sesini arayıpta bulamıyorcasına kaşları yukarıya doğru hayetle kalktı en son sesini bulmuşçasına ''kimden'' diyebildi.
Senden demek istedim Hoşlanmadım aşık oldum demek istedim. Hala aşığım demek istedim. Ama diyemedim sadece sustum.Uzun bir süre benden cevap gelmeyince Ali
'' O zaman ne yapalım sen söyle'' dedi.
Önce tuhaf tuhaf suratına baktım sonra anladım evlilik işini diyor.
'' Önce sevgili olmayı deneyelim, bakalım hala aynı olabilicez mi, hem iki dost hem iki sevgili kalabilicez mi?'' dedim düşünceli gibi rol yaparak. İşte böyle Ali bey ben insanı böyle yola getiririm dur sen daha ben sana neler yapıcam.
Ali de bir süre sustu sonra alayla '' Benimle sevgili olmak için yanıp tutuşan kaç kız var sen hala olabilicez mi diyorsun'' dedi.
Hemen rolüme bürünerek- yalan aslında tamamen gerçek hislerimle-
'' Sevgililik kuralı 1 asla yanımda başka kızlardan bahsetme, onları düşünme, düşünmeyi aklından bile geçirme'' dedim kızgınlıkla.
Ali hayretle bana bakıyor ve sanki aklından bişeyleri tartıyor gibiydi
'' Tamam sevgilim , o zaman biraz sahil kenarına gidip yürüyelim mi?'' dedi masumca.
Hayretle bakma sırası bana gelmişti. Ne demişti o SEVGİLİM ne kadar da güzel bir kelime sevdiğim, uğrunda dağlar delinebilen, çöller aşılabilen insan.
Boğazım kurumuştu ve gözlerimi ALİMİN mavilerinden ayıramıyordum. Dudaklarımdan fısıltıyla ''tamam'' çıkabilmişti sonunda.
Ali gözlerinin gözlerimden ayırmadan yavaşça kalktı, yanıma geldi, elimden tuttu beni de kaldırdı. Yavaşça sahile doğru yürümeye başladık el ele. EL ELE, EL ELE diye düşünürken birden
''SAATİM'' diye tiz bir çığlık koyuverdim. Ali önce anlamadı sonrasında
''Ev bizim hatırladın mı? bişey olmaz ''dedi. dedi ama o nasıl bir ses tonu, nasıl bir bizim demekkkkkkkkkkkkkkkkk. Ali yavaşça yaklaştı belimi kavradı beni kendine iyice yaklaştırdı ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.
Tüm vücudum kaskatı kesildi, kalbim hariç o vücudumun aksine tam gaz çalışıyordu. Ve ne zaman kapandığını bile fark etmediğim gözlerimi açtığımda Alimin maviş gözleriyle karşılaştım.
Bana çapkın çapkın bakarak '' Kural 2 sevgilimi istediğim zaman öperim'' dedi. ben hala ona bakıyor ve yaşadığım anın tekrar olmasını ve olmamasını diliyordum. Sevdiğim insanın dokunuşu hem yakıyor hem ısıtıyordu, hem üşütüyor hem içimdeki yangını serinletiyordu.
Hala cevap vermememi yanlış anlamış olacak ki
'' Deniz, Denizim seni kırdım mı yoksa iğre...'' diye başlayan cümlesini tamamlamasına izin vermeden bende ona yaklaşarak dudaklarına bir öpücük kondurdum.Çünkü ondan iğrendiğimi, iğrenmiş olabileceğimi düşünecekti.Nasıl ondan iğrenebilirdim ki beni öpmesini isterken.
Bu sefer gözlerini kapatan oydu ve bu duyguyu hissetmek o kadar başkaydı ki anlatmaya kelimler yetmezdi.
Ali yavaşça gözlerini açtı bana maviş maviş bakıyordu ama sanki sen bana ne yapıyorsun der gibiydi, beni cehenneme atıyorsun orda yakıyorsun sonrada yanıklarımı temizliyor, onları iyileştirmeye çalışıyorsun gibi bakıyordu. O bilmiyordu ama onu cehenneme atan da onu yakan da ben değildim hatta kendi kendini yaktığı cehenneminden onu kurtaran bendim. Bir süre sitenin ortasında bu şekilde kaldığımızı fark etmiş olacak ki
''Denizim hadi gidelim sahile '' dedi belimdeki elini çözüp yeniden elimi tuttu ve yavaşça sahile doğru ilerledik. Sahilde kayalıkların üzerinde tenha bir yere oturduk yan yana ve sessizce denizi izlemeye başladık.
Bir süre sonra Ali yavaşça beni yine belimden kavrayarak kendine çekti ve sarılarak denizi izlemeye başladık.
''Denizim''
''Efendim '' dedim merakla.
''Sen sanki gergin gibisin ''
'' Ben mi yok değilim gergin '' dedim ama devrik cümlem tamamen ele vermişti beni
'' Gerginsin gerginsin ama neden '' diye sordu merakla Alim ama nasıl deseydim az önce ilk ve tek aşkım bana evlenme teklifi etti, hatta beni öptü diye.
'' YOK'' dedim heycanla '' Sadece akşama gelecekler ya isteme...'' ye diye cümlemi tamamlayamadan dudaklarımda hissettiğim dudaklarla cümlem yarıda kaldı. Ali beni öpüyordu, hemde az önceki gibi şevkatle değildi bu hırs, tutku, cezalandırma aynı zamanda da sanki aşkla öpüyordu. Aklımdan geçenler yüzünden benimde Aliye karşlık verdiğimi fark etmem uzun sürdü ama hissettiğim duygular o kadar güzeldi ki, midemde kelebekler uçuşmuyordu ama sanki yerden havalanmış gibi hissediyordum, böyle bulutlara ulaşıyormuş gibi.
Bir süre sonra nefessiz kaldığımızı anlayınca ayrıldık, ayrılır ayrılmaz da Ali
''Artık o evde kalmanı istemiyorum, bir şekilde bunu ayarlayıp tamamen benimle yaşamanı sağlayacağım'' dedi nefes nefese.
Nasıl olacaktı bu???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İKİ KİŞİLİK MİDİR?
RomanceAŞK iki kişilik midir? Yoksa tek taraflı da yaşanabilir mi? Aşık olacağınız kişiyi seçebilseydiniz yine aynı kişiyi seçer miydiniz? Ve sizce aşk nedir?