5.bölüm:gemideki kaptan
"Eğer istersen rüzgarın olmaya hazırım."Otobüsten indiğimizde saat yediyi geçiyordu. Üzerimde ufak bir yorgunluk, gözlerimde ağlamaktan gelen kızarıklık vardı. Durmadan burnumu çekiyordum. Zaten bilirsiniz, istemsizce gelir ve bir süre sonra çok sinir bozucu bir hal alır. Dışarısı serindi, az da olsa yüzüme esen rüzgâr ferahlamamı sağlıyordu. Evin olduğu bina önünde durduğumuz duraktan gözüküyordu. Birkaç saniye hiçbirimiz konuşmadan öylece bakıştık. Dördümüz, Derin, Deniz, Atakan ve ben durağın önünde durmuş öylece bakışıyorduk. Sessizliği Atakan bozdu.
"E hadi gidelim artık. Burada mı kalacağız sabaha kadar?" üçümüzde kafamızı salladık. Hepimiz evlere dağılacaktık. Yarın zaten okulda yeniden buluşacaktık.
"Oğlum biz niye bindik lan otobüse? Zaten geldiğimiz durak bizim evin yakınındaydı. Ne işimiz var bizim burada?"
"Ne bileyim. Onlar binince biz de bindik." kafasını kaşıyıp düşündü. "Doğru ya biz niye geldik buraya?" Deniz kafasını iki yana sallayıp
"Valla ben senin arkandan bindim. Senin aklınla burdayız."
"İyi, güzel. Boşu boşuna yol almışız. Gelmişiz buraya kadar. Olanı olunca söyle."
"Benim yüzümden mi birader senin yüzünden!"
"Tamam! Yeter artık. Bırakın şunu. Kesin şu tuhaf kavganızı da yaylanın bakalım." dedi. İkisi birbirine baktı.
"Geriye dönüş parası senden ama." dedi Deniz.
"Tamam, peki. Benden olsun." dedi. "İyi akşamlar." dedi.
"Size de." dedik. Eve gitmek üzere arkamızı döndük. Atakan ismimi seslenince onlara döndük.
"Nefes!" kaşlarımı çattım.
"Evet?"
"Allah aşkına sen bir daha ağlama ya!" şaşırmıştım.
"Neden?"
"Yüzün kızarıyor, gözlerinin içi de. Sürekli burnun akıyor. Bir de sürekli burnunu çekiyorsun. Çirkinsin, daha çirkin oluyorsun be kızım."
"Ata ya! Defol git." Sınır bozucu bir şekilde gülerek yol almaya devam ettiler.
Ata, varlığıyla sinirlerimi bozan tek insandı.***
Apartmanın önüne gelince zile bastık. Annemin sesini duyduk.
"Kimsiniz?"
"Mekanın sahipleri geri geldi anne." dedim. Derin de devam ettirdi. "Kapıyı çabucak açalım, Betül teyze." dedi. Kapı açıldı. İçeri girdik. Derin bir kat yukarı da oturuyordu.
"Hadi bakalım. Dikkat et kendine. İyi geceler."
"Abartma Nefes. Alt tarafı üst kat."
"Tamam tamam. Sen yine de dikkat et. "
"Sanada iyi geceler." elimi salladım. Sonra kapıyı açtım. Annem mutfakla salon arasında gidip geliyordu. Sofrayı hazırlıyordu. Babam gözünü televizyondan ayırmadan haberleri izliyordu. Ortalıkta Emre'den eser yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin bir Nefes
ChickLitSıkıcı, her şeyin aynı olduğu dünyadan uzaklaşıp ellerimizi birleştirdikten sonra galaksimize açılan kapının önünde duralım, sadece o kapıdan geçebilmek için anahtarımıza ulaşmamız gerek... Hadi tut balonların ipinin ucundan yıldızlarda buluşalım...