Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎶The Score-Legend 🎶
"Sık sık gelir misin buraya? Gelmiyor olmalısın çünkü senin gibi bir güzelliği görmüş olsaydım, unutmazdım." Hedefini şaşkın bir hale sokmak için elleriyle ince koluna sürtündü flörtöz tavırlar sergilerken. Tüyleri ürperen kadın, kendisine ikram edilen alkolden bir yudum aldı konuşmadan önce.
"Evet sık sık gelirim. Bu bar erkek arkadaş-ah yani sadece arkadaşımın." Makyaja bulanmış suratı hızlıca ifade değiştirerek yalanını kanıtlar hale geldi. Karşısındaki adamı kandırabileceğini zannediyor olmalıydı.
"İçkini bitirdiysen...kalkalım mı?" Boştaki elini kadının opak siyah çorabının üzerinde gezdirerek bacak arasına soktu. Onu etkiliyor, aklını etkisiz hale getiriyordu, düşünme yetisini devre dışı bırakıyordu.
"T-tabii." Uzun zamandır sevgilisinden ilgi görmemiş aldatmaya meyilli kadın onun hareketlerine heyecanlı gözlerle karşılık veriyordu. Cesaret bulabilmek için önündeki alkolü hızlıca dikti. Boğazından akan sert sıvıya kırmızı rujlu dudaklarını buruşturarak tepki verdi.
Park Jimin onun uzun sahte tırnaklı parmaklarını parmaklarına kenetleyerek, barın çıkışına ilerledi.
"Ah bir saniye arkadaşıma haber vermeliyim beni burada bekler misin?" Kalabalık barın, pahalı olduğu için boş olan localarından birine oturmasını sağladı avucunun içindeki kadının. Yanından ayrılmadan yanağına öpücük bırakmayı da ihmal etmedi.
Hızlı adımlarla DJ'in kabinine doğru yürüdü. Ardından omuzlarını sarsarak gülümsedi. Samimi bir havaya bürünerek kabine girdi. Onun eline uzanıp omuzlarını tokuşturdu. Dostane bir tavırla yaklaşmıştı ama kendisini süzen adam hiçte öyle bir hava vermiyordu.
"Benim için bir şarkı çalar mısın? The Score-Legend. Çok önemli." Etkileyici gülümsemesiyle baktı genç adamın yüzüne. Onun biseksüel olduğunu bilmiyordu ama anlaması iyi olmuştu. İstediğini elde etmek için yapmayacağı şey yoktu. Elini cebine atarak elli dolar çıkardı. Parmaklarını adamın pantolonun arkasında gezdirerek cebine sıkıştırdığında göz kırptı.
"Elbette yakışıklı." DJ hareketlerine tahrik olduğunu net bir sesle belirttikten sonra şarkıyı buldu. Bulduğu şarkıyı çaldıktan sonra Jimin'e döndü.
"Bir teşekkürü hak ediyorum, değil mi?" Sırıtıyor, karşısındaki adamın tüm vücudunu süzüyordu.
"Elbette. Burada işin bittiğinde beni bul. Teşekkürünü edeceğim." Park Jimin dudaklarını ısırarak arkasını döndü. Tam surat ifadesini düzelteceği sırada, arkasındaki rahatsız edici eleman tarafından bileğinden tutuldu.
"Nasıl bulacağım seni?" DJ'in çarpık ingilizcesiyle sevimli görünmesi gerekirken, Jimin'in gözünde tam bir aptal gibi görünüyor ve ağzını burnunu kırma isteğini arttırıyordu.
