Twelve

33 5 3
                                    

Şanslısınız bugün(5mayıs) benim doğum günüm! O yüzden bu bölümü erken atıyorum. İyi okumalar!

"Alons bunlar benim senarist arkadaşlarım. Eminim çok iyi anlaşacaksınız."

"Ceren türkçe konuş istersen çimenim. Malûm hepimiz İtalyanca bilmiyoruz."

Edaya başımı sallayıp Alonzaya döndüm.

"İngilizce konuşsak? Herkes İtalyanca bilmiyor da."

"Tabi olur."

(Evet arkadaşlar bu seferde eğik yazılar ingilizce. Pls banada acıyın skasjak hepsini çeviremem. 2 katı iş çıkıyor.)

"Herkes ingilizce biliyor. Aynı dili konuşalım lütfen."

"Tamam. Merhaba ben Batı. Şimdi burada ne olduğunu açıklayın."

Herkese olayları anlatmıştım. Alonzanın niyetinin kötü olmadığını, sadece yanlış bir yol kullandığını ve planımızı ona anlattığıma kadar her şeyi öğrenmişler ve rahat bir nefes almışlardı.

"Ucuz yırttın Alonza. Az kalsın mor rengin elli tonu adında bir gözün olacaktı."

Alonza tedirgince gülümseyip bana baktı. Bende rahatlamasını ister gibi gülümsedim.

"Abi! Saçmalama istersen."

Yemeklerimizi yiyip uzunca sohbet etmiştik. Kalkmaya karar verdiğimizde saat 20.00' dı. Alonza ile vedalaşıp arabaya bindik. O bu gece dağ evinde kalacağını söylemişti.

Bir anda içime düşen sıkıntıyla kaşlarımı çattım. İçimde bir şeylerin yolunda gitmediğine dair bir his vardı ve sebepsizce bunun Gölge ile alakalı olabileceğini düşündüm. Kendiliğinden gelen bir dürtüyle ona mesaj atmaya yöneldim. Hiçbirşey yoksa bile en azından onu görürdüm.

Gölge Bey~

- Hey, seninle konuşmam lazım. Geçen ki yerimizde buluşabilirmiyiz?

+Prenses Athy? Sen misin? Pek iyi bir zamanlama değil.

- Lütfen, sen benim mendilimsin. Gelmen gerek.

+Tamam 20 dakikaya ordayım.

-Teşekkür ederim.

Telefonu bırakıp abimlere döndüm.

"Beni sahile bırakın."

"Bu saatte ve yalnız, üstelik o kıyafetle? Hayır."

"Ben soru sormamıştım. İşim var beni sahilde indirin."

"Bende seçenek sunmadım. Yalnız başına akşamın bilmem kaçında dışarıda dolanamazsın. Ciddiyim Ceren üstündekilere bak. Hiçbir yere gitmiyorsun."

"Buna sen mi karar veriyorsun?"

"Evet. Ben senin abinim. Senin için neyin iyi olup olmayacağına karar verebilirim."

"Bizi bırakıp giderken de bunun benim için iyi olacağını düşünüyor muydun?"

Sessiz kaldı. Noldu Batı? Yemedi mi gülüm?

"Ben cevabımı aldım. Şimdi beni sahilde indirin, herhangi bir itiraz olursa umrumda değil."

"Ceren bir çok konuda haklı olabilirsin ama bunda ciddiyim. Gece yalnız dolaşma. Bende geleyim, yada abim gelsin."

Güzel ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin