her zamanki gibi bir gündü işimden çıkmış yavaş adımlar ile evimin yolunu tutmuştum hava biraz yağmurluydu ve yağmur damlalarının yere değmesi ile birlikde bir koku kapladı etrafı sanki şehrin üstünde yıllardır birikmiş bir pislik var sanki diye geçirdim biran içimden ve sakin adımlarla yoluma devam etdim bir ses dikkatimi çekti sanki acı çekiyomuşcasına bir sesti ilk başlarda pek takmadım ama daha sonra merakıma yenik düşüp sese doğru yürümeye başladım ve birde ne göreyim karton kutuda ıslak ve üşümüş bir halde ısınmaya çalışan yavru bir köpek hayvan soğuktan tir tir titriyordu onun o haline dayanamadım ve onuda yanıma alıp evin yolunu tutdum zaten tek başına yaşayan biriydim kim ne diyecekti ki banna evin önüne geldim cebimden anahtarımı çıkardım ve evimin kapısını açtım ilk olarak elimi yüzümü yıkayıp üstüme rahat birşeyler giydim sonrasında ise banna merak dolu bakan köpeği alıp duşta ılık bir su ile yıkadım sonra sında ise eskimiş olan havlulardan biri ile onu güzelce kuruladım artık git gide artan açlıgımı bastırmak için kendime ve yeni dostuma birşeyler hazırladım ve birlikde karnımızı doyurduk hep işden geldiğimde yaptığım tek aktiviteyi yeni dostumla birlikde yapmaya karar verdim televizyon dan eski sinema filimlerinin oynatıldığı kanallardan birini açdım ayaklarımı masaya uzattım ve minik dostumu yanıma alıp üstümüze ince bir yorgan aldım ve televizyon izlerken birden bire eve getirdigim köpek dile geldi ve benimle konuşmaya başladı teşekkür etdi ismimi sordu bende ona ben halil emre dedim oda banna bende zeus dedi nasıl yani ismin varmı diyince niye bukadar şaşırdın yarım saatir konuşuyoruz hayla rüyada olduğunu anlamadın mı dedi ve tam o saniyede irkilerek uyandım ve önüme bir baktım oda benim kucağımda uyuya kalmış ve bende kafasını okşadım iste o an dedimki senin adın zeus olmalı evet artık seni zeus diye çağıracağım dedim saate baktım ve bir hışımla odaya koştum hemen giyimdim tam çıkacak iken hatırladım ki bugün günlerden pazar ve ben izinliyim bu güzel bir haberdi ne yapmalıyım acaba diye düşünürken zeus ile evimin bahçesinde vakit geçirmek ve onun için bir kaç şey almak geldi aklıma hemen ilk hayvan malzemeleri satan yere girdim ve zeusu gösterip onun için birşeyler almak istediğini söyledim ve kasiyer de banna tasma zincir mama kabı maması suluk vs ne lazım ise hepsini nasıl kullanmam gerektiğini anlatıp verdi ve ordanda veterinere gittik iğnelerini kontrollerini yaptırdıktan sonra artık oyun ve eğitim vakdiydi artık zeus için topu atıyordum ve getirince ödül verip tekrar atıyordum ve tekrar derken vakit hızla ilerlemiş akşam olmaya başlamıştı bende zeus hadi oğlum eve diyip kapıyı açtım oda koşarak içeri girdi ve salona gidip kumandayı alıp bana verdi bende peki oğlum hadi gel önce yemek yiyelim sonra filim izleriz dedim hemen kendime yemek yaptım ve masaya bıraktım ve zeus un mama kabına yeni aldığımız mamadan ve bir parça et bıraktım ve seslendim zeus zeus oğlum hadi gel yemek hazır birden yanımda biti verdi sofraya oturdum yemeğimi yedim zeus a hadi oğlum geç hadi otur bende bunları mutfağa bırakıp geliyorum dedim oda hemen kumandayı alıp yanıma koştu bulaşıkları bıraktım hadi bakalım geçelim salona dedim kumandayı verdi ve arkasına baka baka salona gitdi oturduk filim açdım ve onuda kucağıma alıp başını okşadım oda yavaş yavaş uyudu bende saatimi kurup uykulara daldım günler günleri aylar ayları kovaladı artık daha çok oynuyor dahaçok eğleniyor birlikde dahaçok vakit geçiriyordum e tabi zeus da kocaman olmuştu artık günlerim daha güzel geçiyordu onun sayesinde hiç ama hiç sıkılmıyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gecenin gizemi
De Todobu kir sokaklarda yanlız kalan öykülerim var ve her köşede ayrı korku her noktada da nefret köşede ayrı aşk ve şevkat gel ve kendi köşeni seç