...

45 3 0
                                    

Burnum da hissettiğim huzursuzlukla ve yoğun hapşurma hissimle gözlerim aralanıyordu.Daha fazla mücadele edemeyip bunu yapanın kaynağına baktım. OMG Ezgi ve Erva'nın ne işi var burada kız? Üstelik Ezgi yanıma uzanmış saçımı burnuma sürterek beni rahatsız ediyo. Gözlerimi açıp 1 dakika onlara bakarken Ezgi yataktan fırlattı beni.

-"Kalk kız saat kaç oldu. Camış gibi uyumuşsun." Ne diyo be bu bu gün tatil değil mi?

-"Yaa size ne be bu gün tatil kızım ne işiniz var burada?" derken aklıma bu gün beraber dışarılara çıkacağımız gerçeği geldi.

-"Yani şey, bekleyin hemen geliyorum." diyip koştum banyoya. 5 dakikaya tamamen hazırdım. Beyaz bir t-shirt ,mavi bir jean, bahar ayında olduğumuz için güzel bir sandalet, zincirli ayakkabımın renginde bir de çanta takmıştım ve 5 dk da hazırdım. Kızlar bana göre daha özenli duruyorlardı ama zevkler ve renkler diyorum ve susuyorum. 

-"Eee , ben kahvaltı yapmicam mı?"

-"Kuzum birlikte kahvaltı yapalım demek isterdim ama biz zaten 4 saat önce yaptık ve haliyle yeniden acıktık yani kahvaltı değil yemek yiyeceğiz." Ne saat kaçta kalkmış bunlar be.

-"5 te kalktınız heralde saat daha... yuh saat ne ara 13.17 oldu be."

-"Kankacım biz normal insanlar gibi saat 9'da kahvaltımızı yaptık yani 5 te kalkmamıza gerek yok. Off hadi hadi çıkalım."

-"Tamam bence de çıkalım artık." odadan çıkıp aşağıya indiğimizde evde kimsenin olmadığını gördüm.

-"Annemler nerede kızlar."

-"Bilmem biz geldiğimizde burdalardı gerçi biz yarım saat seni uyandırmaya çalıştığımızı varsayarsak 1 saat önceye kadar buradalardı." Ne var yani uykum ağırsa. Her fırsatta yüzüme vurmak zorundalar mı?

-"Aman ne komik, ama anneme söylemeden çıkamam. Durun bi arayım."

Anneme de haber verdikten sonra çıkmıştık evden. Ben kahvaltımı onlar da yemeklerini yedikten sonra kalkmıştık ve şu anda AVM deydik. İhtiyacımız olan birkaç parça eşyayı aldıktan sonra aklımıza her zamanki yaptığımız AVM aktivitesi geldi. Kabinlere girip almayacağımız elbiseleri tek tek denemek. Tabi ki bunu yapmazsak olmazdı. Hepimiz birkaç parça kıyafet toplayıp kombinledik sonra da aynı anda kabinlere girdik. Çıkıp birbirimize oy da verdik. Oh valla bir yakalansak  hiç iyi olmazdı. Hem girdiğimiz mağaza fazla doluydu. Malum hafta sonu. Bizde bu oyunu kısa kesip yemek yemeğe gittik.

-"Kızlar valla çok eğlendim. Çok güzel bir gün"dedi Erva

-"Aynen, uzun zamandır yapmıyorduk böyle kaçamaklar" Erva yurt dışında olduğu için-tabi elit kız- üçlü takılmıyorduk bayağıdır.

Yemeklerimizi yedik ve kafeye gitmeye karar verdik. Anlaşılan paranın anasını ağlatacağız. Aman hep yapmıyoz ya. Kafeye oturduğumuzda garson menüyü getirdi. Ezgi de ben de bakmadık isticeğimiz şeyi biliyorduk.

-"Ben bir tane ekstra çikolatalı, keçi sütlü, yarıya kadar latte, diğer yarısına da karamelli orta ılılıkta rofenj milkten yapılmış  cholatte mocha. He bide bol köpüklü olsun. Köpüğünde white cholata ve kahve aromalı köpük olsun. Üstüne güzel bir şekil yaparsınız artık. " diyen Erva'ya Ezgiyle ağzı açık baktık. Çünkü ikimizde bunları nasıl bir araya getirip tattığını, nasıl sıraladığını, nasıl aklında tuttuğunu ve nasıl bir damak tadı olduğunun şaşkınlığıyla donup kalmıştık. Bu siparişin ardından bize sıra geldiği de ikimizde aynı anda

-"Sıcak çikolata" demiştik. Kahveyi sevmezdik. Acaba garson aynısını mı yapacak? Yaparsa helal olsun.

Siparişlerimiz geldiğinde-ki Erva'ninki uzun sürmüştü- ben de bir merak.

DERİN'E GELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin