3

529 44 2
                                    

Sınıftan çıkınca jimin bana döndü.
Tebbessüm edip karşıya baktım.
-Desene bu sene de derslerime bakamıyacağım(jimin)
Bunu demesiyle göğüs kafesimden fırlamak isteyen kalbimi sakinleştirmeye çalıştım.
Kolumu kafasına sarıp kafasını aşşağı çektim.
-Ya jennie saçlarım bozuldu.(jimin)
Bu haline gülerek kafasını sıkmaya başladım.
Bir anda kolumdan kurtulup beni duvara yaslandırdı.
-Yapma.(jimin)
Bir anda gerilen haline anlam veremedim.
Göğsünden itekledim.
-Tamam ya ne abarttın.(jennie)
Ben duvarla arasından çıktığım halde hala duvarla bakışıyordu.
-Duvarla aşkın bittiyse gidelim.At kafalı.(jennie)
Bunu dememle bana döndü
-At kafalı mı?(jimin)
-Göt herif de olur seç birini.(jennie)
-Kedi surat.(jimin)
-Kedimi?(jennie)
Alayla kahkaha attım.
-Fare de olabilir sen seç.(jimin)
-Tamam bu okulda hem ilk hem son günün ölümün benim elimden sarı göt!(jennie)
Bunu dememle kahkaha attı ve koşmaya başladı.
Depoya gelince üstünde A sınıfı yazan kolileri aldık.
Tamam koli ağır değildi ama önümü göremiyorum ki aq.
-Lan yüzün görünmüyor (jimin)
Kahkaha atan gerizekalıya kolimle çarptım.
-Kes lan sarı göt.(jennie)
-Göt herife noldu aq.(jimin)
Bu haline tebessüm edip yürümeye devam ettim ama önümü göremediğim için A sınıfını  yalnışlıka geçmişim.
-Farecik nereye?(jimin)
Kolimi sinirle yere bıraktım.
-Kediye noldu aq!(jennie)
Bu halime gülüp
-Tamam sen kapıyı çal ben taşırım.(jimin)
Ben tam tebessüm edip kapıya yönelince
-Ama sadece kendi kolimi.(jimin)
Piçimsi ifadeyle yüzüme baktı.
-Ne bok yersen ye.Ben güçlü bir kızım kendim taşırım.(jennie)
-Biliyorum.(jimin)
Bir anda ciddileşen yüzüne anlam veremeden daha kapıyı çaldı ve bana içeri girmemi işaret etti.
Ben koliyi almak için eğildiğimde            -Jungkook şu koliyi al.(jimin)
Baya dengesiz hareketleri vardı.
Kahkaha atarken bir anda ciddileşip somurtmaya başlıyordu.
Ama beni hüzünlü halimden bir anda çekip çıkarmayı başarıyordu.
Geldiğim andan beri kardeşim ve babama hiç birşey olmamış gibiydim.
Aklıma kardeşimin ölümü geldi.Bize fenalaştığını ve hastaneye kaldırıldığını söylemişlerdi,biz hastaneye vardığımızda bize çoktan küllerinin olduğu kavanozu vermişlerdi.
Bunları unutmamam lazım.
Kendine gel jennie.
-Evet çocuklar ders programınız saat 8 de başlıyor.Her biri ikişer saat olmak üzere fransızca,dans,okçuluk ve boks.Aralarında 10 dakikalık tenefüsleriniz var.Gidip dinlenebilirsiniz unutmayın saat 5 de akşam yemeği var.(hoca)
Biz kızlarla tam sınıftan çıkarken Jimin tahtaya çıktı.
-Gençler bahçede oturup oyun oymamaya ne dersiniz?(jimin)
Herkes tamamdı benim dışımda.
-Ben gelmicem.Kızlar sonra görüşürüz.(jennie)
Hepsi ısrar etmek istesede odaya çıkıp kendimi yatağa attım.
Babamı aramak istiyordum.
Sonuçta mükemmel sandığım ailem bir haftada paramparça olmuş,10 yaşındaki kardeşimi kaybetmiştim.
Woo bin her zaman uyumlu bir çocuktu.Ben ısrarla ailemin sinirleneceği şeyler yaparken o hep akıllı uslu bir çocuktu.
Hatta bir keresinde evden gece kaçıp bara gitmiştim ama yakalanmam uzun sürmemişti.Woo bin bir şekilde onları ikna edip ceza almamı engellemişti.
Seni özlüyorum Woo bin.
Bunu söyleyen iç sesime hak verdim.
Ben ağlarken göz yaşlarımı bile siler ablasına abilik yapardı.
Daha fazla kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.
O sırada kapı sertçe açıldı.
Gelen jimine şaşkınlıkla bakarken
-Ben seni bekliyordum ama  ağlama sesini duyunca-(jimin)
Elini saçına daldırdı.
Ayağa kalktım ve yanına gittim.
Hala gözlerime hüzünle bakıyordu.
Ben tekrar ağlamaya başlayınca kapıyı kapattı ve bana döndü.
-Kimsenin sert kızı ağlarken görmesini istemeyiz.(jimin)
Tebessüm edip yüzüme bakınca dayanamadım ve sarıldım.
Bir anda göğsüne sarılan kıza anlam verememesi normaldi daha yeni tanışmıştık.
Çünkü sevgiye ihtiyacın var.
Evet var ama tanımıyorum ve sarılmadığına göre rahatsız oluyordur belki.
Ben tam geri çekilecekken bileğimden tutup beni kendine çekti.
-Sakin ol.(jimin)
Ondan hoşlanıyorsun.
Hayır hoşlanmak yok.
Ben geri çekilince o da geri çekildi.
Ellerimle gözlerimi sildim.
-Kusura bakma ben bir an-(jennie)
-Önemli değil.(jimin)
Tebessüm ederek gözlerimin içine baktı.
Ve bilin bakalım noldu.
Karnım gruldadı.
Jimin karnıma bakıp gülmeye başladı.
Bense derin nefes alıp gözlerimi tavana diktim.
Annem gidince az yemeye başlamıştım.Woo bin de gidince yemek yemeyi kesmiştim.Sadece su içmiştim biraz o da eski arkadaşlarımın zoruyla.
"Eski".Babamın iflasını duyunca beni tamamen silmiş,engellemişlerdi.
-Galiba fareciğin peynire ihtiyacı var.(jimin)
Koluna vurdum ama umursamıyor sadece gülüyordu.
-Ben sana sarı götcük diyomuyum?(jennie)
Bunu dememle suratı düştü.
-Tamam aç insana kızmam ben hadi okuldan kaçalım.(jimim)
-Daha 2 saat önce gelmemizin dışında bir sıkıntı yok tabi.Ayrıca beş kişinin yerine bakabilcek güvenlik ve kameraları saymıyorum.(jennie)
-Güzel tespit farecik ama kantin kapısında kimse yok.(jimin)
-Sen okula yeni geldin orayı nerden biliyorsun?(jennie)
Bu sorum karşısında tedirgin oldu.
-Babam buranın müdürüyle iyi anlaşıyor gezdirmişti beni.Ayrıca yemektede mükemmel şeyler beklemeyin dans  ve spor okulu olduğu için hep sebze yapıyorlarmış.(jimin)
-Tamam.(jennie)
-Normalde kızlar "neeeee tatlı yokmu?" diye tepki verir sanıyordum.(jimin)
Sufle seviyordun.
Bunu diyen iç sesime acı tebessüm gönderdim ama canım pek hir şey istemiyordu.
-Hadi kaçalım.(jennie)
Jimin bu sorudan kaçtığımı kesinlikle anladı ama açıklamak istemiyordum.
Bir şekilde okuldan kaçmayı başardık ve meydana gittik.
Bana sürekli sokak satıcılarından yemekler alıp duruyor aynı zamanda az yememden şikayet edip duruyordu.
-Ya jennie biraz daha yesenee.(jimin)
Ağzım dolu olduğu için omuz silkmekle yetindim.
Bir ara ortadan kayboldu ve ben nereye gittiğini anlamaya çalışırken biri omzuma dokundu.
Arkamı döner dönmez elinde peluş pembe fareyle sırıtan jiminle göz göze geldim.
-Fare.(jimin)
Ben bir anda gidince kolumdan tuttu
-Nereye kızım?(jimin)
-Sana peluş sarı göt alcam.(jennie)
Bu dediğimle kahkaha atmaya başladı.
-Dönsek iyi olur.(jimin)
Bende kafa sallayınca beraber okula döndük ve ayrı ayrı içeri girmeye karar verdik.
Önce ben  girdim ama bahçede bir topluluk vardı.
Herkes ağlıyor yere bakıyordu.
Polis memuru yanıma yaklaştı
-Kim Jennie (memur)
Ben kafamı onaylarcasına salladım.
-Tutuklusunuz.




LaviniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin