Medya=Sezen Aksu -Küçüğüm
Jennieden
-Tutuklusunuz.(memur)
Derin nefes aldım.Sakin ol,sen bir şey yapmadın.
-Beni tutuklamanızın nedenini öğrenmek istiyorum.(jennie)
Memur alayla yüzüme baktı.
O sırada jimin geldi ve direk yanıma koştu.
-Bir öğrenciye neden kelepçe takıyorusunuz,o bir şey yapmadı!(jimin)
Onun bağırışına karşı sakin kaldım.
Çünkü sen hoşlandığın kişiyle aileni unutup okulu asıp geziyordun.
Hayır onları unutmadım ben.
Onları üzdün.
Doğru şımarık bir kızdım ben ama onları unutmadım.
Polis kolumdan sürükleyince kendime geldim.
Jimini arkadaşları tutmaya çalışıyordu.
Oysa sakin kalamıyor onlara bağıyordu.
-DURUN!(jimin)
Polisler jimine döndü.Üstündeki ceketi çıkarıp kelepçeli ellerimi örttü.
-Ben seni yalnız bırakmıyacağım.(jimin)
Bu haline tebessüm ettim.
Bir hafta içinde hayatım alt üst olmuştu.
Babam aşkından çocuklarını göremez olmuştu.
Ama bir hafta içinde gelen felaketlerin en güzel sensin jimin.
Felaketsin,sana kapılıyorum umarım kapıldığım bu sular,beni boğmaz.
O sırada kızlar yanıma koştu.
-Jennie sana güveniyoruz.(jisoo)
-Evet sen yapmadın.(lisa)
-Sana inanıyoruz.(rose)
Hepsine tebessüm ettim.
Ben yapmadım.
-Niye bu kadar sakin o zaman,bak yerdeki kana bak seulgiyi sen öldürdün.(tzuyu)
Duyduğum şeyle şok oldum.Seulgi ölmüş mü?
Yerdeki kan birikintisine bakınca içim kalktı.
-Ben yapmadım.(jennie)
-Niye bu kadar sakinsin o zaman!(tzuyu)
-Çünkü suçsuzum ,ben yapmadım.(jennie)
Sesim titremden cümlemi bitirebilmiştim.
Sakin ol jennie.
Polisler beni arabaya bindirdi ve karakola gitmek üzere yola çıktık.
Jimin müdüre bağırıyor peşimden gelmeye çalışıyordu.
Sonunda karakola vardık ve beni nezarethaneye attılar.
Yarım saat sonra jimin ve müdür geldi.
Jimin direk bana koştu.
-Jennie.(jimin)
-Sakin ol iyiyim ben.(jennie)
Parmaklıkları tuttuğum elime baktı.
-Sen sandığımdan daha güçlüsün jennie.(jimin)
Elimin üstüne elini koydu ve tebessüm etti.
-Rose çok ağlıyor.(jimin)
-Beni daha bugün tanıdılar.(jennie)
-Nasıl sevdiriceğini gayet iyi biliyorsun bence.(jimin)
Tebessüm edip kafamı öne eğdim.
O sırada annem ve eşi karakola girdi.
-Jennie kızım nerde?(jennienin annesi)
-Birde ona sor bence sevilip sevilmediğimi.(jennie)
Anneni özlüyorsun.
Sürekli bana gerçekleri yansıtan iç sesime küfrettim.
Memurlar beni gösterince yanıma koştu.
-Niye ilk gecende burdasın,benim velayetim babamda.(jennie)
Sarf ettiğim cümle canını yakmış olmalıki kafasını yere eğdi.
Memura döndüm.
-Ben babamı çağırmanızı istemiştim.(jennie)
Memur kafasını yere eğdi.
-Babanı biliyorsun içip uyuya kalmıştır.(üvey babası)
Ona o kadar sert bakmıştım ki irkildi bir anda
-Kes sesini piç.(jennie)
Annem ağlamayı bırakıp memura döndü.
-Jennie kimseyi öldürmez.(jennienin annesi)
- Tanımadığı birini öldürmez.(üvey babam)
-Evet ilk seni sonra yanındaki kadını öldürmek isterdim.(jennie)
Bu cümlemle herkes bana döndü.
Umrumda bile değilsiniz.
Jimin ileriye atıldı.
-Jennie bütün gün benimleydi,okuldan kaçtık.(jimin)
Müdür sinirle homurdandı.
-Ölüm saati 13.45 kanıtınız varmı?(memur)
Jimin telefonunu çıkarıp beraber çekindiğimiz fotoğrafı gösterdi.
-Yarın dükkanların kamera görüntülerine bakıp onu suçlayan tzuyudan bir ifade daha alıcam.(memur)
-Onu tutuklu yargılayamazsınız.(müdür)
Memur kilidi açtığında annem sarılmak için yanıma koştu.
Onu sertçe itekledim.
Yere düştüğünde kocası yanına koştu.
Jiminle beraber dışarı çıkacakken üvey babam seslendi.
-Yarın 2 de babanın cenazesine gel.(üvey babası)
Elim ayağım boşaldı.
Hışımla arkamı döndüm.
-Ne diyorsun lan sen!(jennie)
Ayağa kaldırdığı annemin elini tuttu.
-Baban korkak gibi intihar etti canım kızım.(üvey babası)
Sendeleyince jimin beni tuttu.
-Git ve kendi gözlerinle gör o zaman.(annesi)
Nefretle ikisine bakıp koşmaya başladım ama jimin kolumu tutup beni durdurdu.
-Jennie taksiyle gidelim.(jimin)
Taksi durdurdu ve eve gittik.
Ama korktuğum başıma gelmişti.
O çok sevdiğim evimin etrafında polis şeritleri vardı.
-Baba.(jennie)
Fısıltıyla söylediğim şeyle jimin bana döndü
-jennie (jimin)
-BABA.(jennie)
Attığım çığlıkla evin önündeki herkes bana döndü.
Dizlerimin üstüne çöktüm.
Hıçkırıklarım mahalleyi sarmıştı.
Ben hala baba diye ağlamaya devam ederken jimin beni kucağına aldı.
Yavaş yavaş yürümeye başladı.
-Baba gitme nolur.(jennie)
Jimin hiç bir şey demiyor sadece yürüyordu.
-Baba nolurrr(jennie)
Ağlamam hiç durmuyor aksine şiddetlenmeye başlamıştı.
Hıçkırıklarım nefes almama engel olmaya başlayınca jimin beni kaldırıma koydu.
-Jennie sakin ol güzelim nolur.(jimin)
Elleriye yanaklarımı tutup yüzümü kendi yüzüne çevirdi.
Sonra yanıma oturdu ve beni kucağına alıp saçlarımı okşamaya başladı.
-Şşş geçti tamam.(jimin)
Yüzümü göğsüne koyup bir süre daha ağladım.
4 saat boyunca veda etmeden giden babam için ağlamıştım.
Bari son kez sarılsaydın bana baba.
Sakinleştiğimi anlayan jimin ayağa kalktı.Beni kucağından indirdi.
-Biraz daha iyimisin güzelim?(jimin)
Kafamı sallayınca elimi tuttu ve yürümeye başladık.
Okula kadar yürümüştük ama bana tek bir soru bile sormamıştı.
Beni odamın önüne kadar bıraktı.
-Şimdi uyuman lazım farecik.(jimin)
Kafamı sallayınca güldü ve kendi odasına girdi.
Bende odaya girince kızlar direk yanıma geldi.
Durumu özetleyince hepsi bana bir anda sarıldı.
-Tamam şimdi herkes yatağa.(jisoo)
-Ve jennie jisoo annemizle tanış.(lisa)
Bu hallerine gülerken rose ile göz göze geldik.
Bana yaklaştı
-Senin masum olduğunu biliyordum.(rose)
Bu cümlesine tebessüm edince yanağımdan öptü ve yatağına geçti.
-Jennie haberin olsun kanka derslerimize beden ve korece eklenmiş.(jisoo)
Ben kafamı sallayınce hepsi uykuya daldı.
Bense boş boş tavana bakmakta kararlıydım.
Gün doğana kadar uykum tutmamıştı ama en sonunda uykuya yenik düşmüştüm.
Bir iki saat sonra alarm çalınca hepimiz kalkıp formalarımızı giydik ve aşşağı indik.
Korece dersi ilk saatti.
Canım acıyordu.
Vücudum bu kadar acıyı kaldıramıyordu.
Annen kaldı.
Annem kalmadı çünkü bana babamın ölümünü pişkin pişkin haber verdi.
Bir hafta öncesine kadar dergilere en iyi aile olarak çıkardık.
Şimdi ise gazetede babamın ölümü vardı.
"Zengin iş adamı iflasa dayanamayıp intihar etti."
Babam iflastan değil,ihanetten öldü.
**** 1 ay sonra ****
Babamın ölümünü bir şekilde kabullenmiştim.Derslerimd baya başarılı olmuştum.
Mezun olunca ilk işim diplomamı babamın mezarına götürmekti.
Bir de Woo Bin e tabi.
-Jennie yine birinci olmuşsun Boksta.(jimin)
Gülümsedim.
-Sende birinci olmuşsun sarı götcüğüm.(jennie)
-Farecik senin bu başarılarını napıcaz?(jimin)
-Mezun olup diplomamı babama götürücem.(jennie)
Jimin yine her zamanki hareketiyle ciddileşti ve kafasını öne eğdi.
Sınıfta kimsenin olmadığını görünce ayağa kalktım.
-Jimin.(jennie)
Kafasını kaldırıp bana baktı ve onu yanağından öptüm.
-Yanımda olduğun için teşekkür ederim.(jennie)
Ben şok olup tepki vermeyeceğini zannederken belimden tutup beni kendine çekip dudağıma yapıştı.
Ayrıldıktan sonra alnını alnıma dayadı ve acı tebessüm etti.
Anlamasamda üstelemek istemedim.
Daha sonra duyuru yapıldı ve odalarımıza geçtik.
Oda da sürekli dudağıma dokunup gülümsediğim için kızlar anlatmamı istedi ve onlara her şeyi anlattım.
Hepsi benimle dalga geçerken odanın kapısı açıldı ve içeriye jiminle birlikte simsiyah giyinmiş bir adam girdi ve hepimizin ellerini bağladı.
Ben jiminin suratına bakıp nolduğunu anlamaya çalışsamda jiminin yüzünde en ufak duygu kırıntısı yoktu.
Diğer adam piçimsi bir kahkaha attı.
-Artık gerçek okulunuza gidebiliriz.(bilinmeyen)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinia
FanficBu bir savaș lavinia. Savașlarda așk olmaz. Ama korkarım ben sana fena tutuldum.