3 There's no way for us to come away

262 36 6
                                    

"Hm? Sanırım anlamadım."
"Hiçbir şey demedim Jeongguk, hoşgeldin."
"Beni hatırladın? Hadi ama beni hatırladın değil mi?"

Jeongguk öylesine heyecanlı konuşuyordu ki, Taehyung'ın onun bu çocuksu heyecanına olan güzel bakışlarını henüz fark etmemişti.
Kollarını iki yana açtı ve "Bak benim işte küçüklük arkadaşın kasabadan Jeongguk!" Dermişcesine yerinde zıplamaya ve onun gözlerine bakmaya başladı.

"Jeongguk-ah, sakin ol...-"

Taehyung da gülmeye başladı onunla birlikte. İkisi de uzun süre güldüler.

"Hai riso di tutti così quando ero via?"
"Hm? Taehyung ne diyorsun anlamıyorum ki."
"Hiç, sadece Evrene sorularımı sordum."
"Beni içeriye almayacak mısın?"

Aniden yaptığı ayıbın farkına varan Taehyung hızlıca kapıyı açıp biraz öne eğilerek Jeongguk'u içeriye davet etti. Ardından kendi de içeri geçti ve kapıyı kapattı.

"Taehyung, bir sarılmayı hak ettiğimi düşünüyordum."
"Bende isterdim fakat böyle hoş giyinmişken üzerini toz yapmak istemedim. Temizlik yapıyordum da."

İstemeden de olsa sırıttı Taehyung, anlamıştı. Kendisinin geliş haberini nasıl aldığını bilmiyordu fakat onun için böylesine güzel hazırlandığını anlamıştı.

"Sorun değil Taehyung, koridordaki tüm kitaplar senin mi?"
"Oh, onlar sadece küçük bir kısmı. Geri kalanı yolda geliyor olmalı."

Jeongguk küçüklüğünden beridir pek kitap görmemişti. Bu yüzden mi bilinmez, kitaplara her zaman çok ilgiliydi. Gözleri kitaplar ve Taehyung arasında gidip gelmeye başladı, sonrasında istediği şeyden utanç duydu ve ensesini kaşıyarak gözlerini kaçırdı.

"Ah, kitaplarımdan birkaç tanesi yanlış gelmiş Jeongguk. Sana onları versem sende gidip kitap seven birine versen olur mu?"

Hızla adımlarını kitaplara götürdü ve Jeongguk'un özellikle baktığı kitabı aldı eline. Sonra dayanamayıp ikinci bir kitabı da aldı. Onu utandırmak istemiyordu. Bu sefalet içindeki yaşamının farkındaydı ve geç de olsa elinden geleni yapmak istiyordu.

Çünkü o güzel dostunu aklını yitirecek kadar özlemişti.

Yavaş adımlarla ona doğru ilerledj ve elindeki kitapları verdi. İlk kitabı gözlerine bakarak verdi. Özellikle bunu okumasını istiyordu. Diğerini de verdikten sonra geri çekildi ve ellerini arkasında buluşturdu.

"Teşekkürler, teşekkürler ben bunları oku- ah çocuklara vereceğim. Teşekkürler!"

Taehyung gülümseyen gözleri ile izledi bu hâllerini. Çok güzeldi. Fazlaca güzeldi.

"Neden bir kahvemi içmiyorsun?"

Paper Hearts | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin