𝟘.𝟙

859 43 20
                                    

Koridordaki pencerenin kenarında oturup, Nayeon'la sohbet ederken yan taraftaki kızlar "A3 geliyor!" diyerek bağırdı ve okulun tüm kızları onları görmek için sıraya girdiler.

A3. Okulun 3 havalı ve yakışıklı çocukların arkadaş grubuna okuldakiler tarafından verilen isim. Kim Hanbin, Koo Junhoe ve Oh Sehun.

Herkes onlara ağzı açık bakarken karşıdan güçlükle sanat malzemelerini taşıyan Minju geliyordu. Bir anda Sehun'a çarptı ve ikiside yere düştü. Onları izleyen kızlar kıskançlıktan saçma sapan sesler çıkartıyordu.

Minju "ah ne yapacağım" diyerek sürekli özür diliyordu. Sehun toparlanıp ayağa kalktı. Ondan beklenildiği gibi bir süre Minju'ya sertçe baktı. "Sanat malzemelerini, üniformamı ve yüzümü mahvettin. Salak mısın sen?"

Kendini bişey sanıp bu şekilde konuşması beni her zaman delirtiyordu. Öylece izleyemedim ve sesimi çıkardım. "Oh Sehun!"

Bir iki adım atıp ona yaklaştım. "Yeter." Çömelip yerdeki Minju'nun omzuna dokundum. "İyi misin?"

Kafasını salladı ve ben tekrar ayağa kalkıp Sehun'un gözlerine sertçe baktım. "A3'ten olduğun için kendini birşey mi zannediyorsun?" Daha sonra etrafımda bizi öylece izleyenlere bakıp "hepiniz de aynısınız" dedim ve yere eğilerek Minju'nun sanat malzemelerini toplamasına yardım ettim. Koo Junhoe de eğildi ve o da yardım etmeye başladı.

Ayağa kalkıp Sehun'a tekrardan sertçe bakıp koluna çarparak geçtim. Hanbin de her zamanki gibi ben oradan gidene kadar sertçe baktı.

-

Biraz sonra ara sınava girecektik ve konulara bakınıyorduk. Nayeon ve Xuimin ise kavga ediyordu. "Sana benimle uğraşma demiştim. Yeter! Lanet olsun sana!" diyerek bağıran Nayeon'a karşı Xuimin gülerek "çok korkunçsun" dedi.

"Ders çalışmaya çalışıyoruz şurda." diyerek isyan edip arkasında oturan bana döndü. "Jennie, sen çalıştın mı?"

Xuimin yine alaycı bir şekilde önümdeki kitabımı alıp salladı. "Ya bide soruyor musun? Ders kitabının nasıl yıprandığına baksana. Bunu geri bile dönüştüremezsin."

Dersin hocası sınav başladı diyerek içeriye girdiğinde Xuimin "bekleyin 3 dakika daha" diye bağırdı. İki saattir car car konuşmaktan dolayı çalışmak aklına bile gelmemişti.

"Bekleyin bu ingilizce sınavı değil mi? İngilizce sınavı için çalıştım ben, ingilizce yok mu?" diye söylenerek sınıfı güldürmeye devam ediyordu. "Korece mi?"

Diğer derse girdiğimizde gerçekten çok sıkılmıştım. Ve dersten çıkıp revirde biraz webtoon okuyup zaman geçirmek kulağa daha hoş geliyordu. Bu yüzden kalp rahatsızlığımı bahane edip dersten çıkmaya karar verdim.

Sınıftan çıkıp müdür yardımcısının kapısının aralığından içeride olup olmadığına bakmaya çalışıyordum. O sırada arkamdan biri seslendi ve kesinlikle Kim Hanbin'di.

"Kim Jennie, ne yapıyorsun?" Arkama dönüp ona baktım ve sonra kapıya geri döndüm. "Beni rahatsız etme de yoluna git. Birşeyi görmemi engelliyorsun." Tekrar ona bakıp elimle git işareti yaptım.

"Neden hep aynı şeyleri söylüyorsun?"

"Ne?"

Konuşarak bana bir iki adım daha yaklaştı. "Bu birine aşık olmanın çok yorucu bir yolu." Bende gülerek cevapladım "Aşk mı? Sana aşık mıyım ben?"

Elimi boynuma götürerek kaşıdım. "Yani evet, öyle. Yanlış değil ama biraz-

"Unut gitsin." Arkasını dönerek yürümeye başladı. "Ya baksana! Neden bana karşı hep böyle kabasın." diyerek bağırdım.

"Kim Jennie. Bu kadarı yeter."

"Ne?"

"Hasta olan bir kadından hoşlanmam. Bu çok sinir bozucu. Tekrar etmemi ister misin?" sesini biraz daha yükselterek devam etti. "Geçmişte, şuanda ve gelecekte bana aşık olmakla vaktini harcıyorsun."

Tam gidecekken bana son bi defa daha baktı. "Senin gibi birini asla sevmeyeceğim." Daha sonra gözünü bile kırpmadan gitti. Oracıkta ağlayan Kim Jennie'yi görmedi bile.


Evet Hanbin'i bad boy olarak hayal ediyoruz gençler🙌🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evet Hanbin'i bad boy olarak hayal ediyoruz gençler🙌🏻

hope not •jenbin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin