𝟘.𝟞

217 25 38
                                    

Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Şaşkınlıktan ağzımın açıldığının bile farkında değildim. Gerçi şuan herkesin ağzı açıktı. Hanbin'in ağzından bu kelimeler çıkar çıkmaz oradaki herkes çığlık atmaya ve alkışlamaya başlamıştı.

Yıllarca bu anı bekleyen yakın arkadaşlarım Xuimin ve Nayeon da koşarak önümüzdeki masaya gelip heyecanla bize bakıp alkışlıyorlardı. Xuimin de her zamanki gibi bu anları bir bir çekiyordu.

Ertesi gün sınıfa girer girmez Nayeon ve sınıfın diğer kızları beni köşeye sıkıştırmış ağzımdan laf almaya çalışıyordu. Zaten Nayeon dün gece aramış neredeyse sabaha kadar bu konu hakkında konuşmuş durmuştu. Benden daha heyecanlıydı.

Nayeon heyecanla kollarını omzuma doladı. Jeongyeon, Shuhua ve Ryujin'de karşıma geçmiş beni soru yağmuruna tutuyorlardı.

"10 yıldan sonra aşkın karşılık mı buluyor?"

"Hanbin ile evlenecek misiniz?"

"Hayatındaki tek kızın sen olduğunu söyledi mi?"

"Onun kanına nasıl girdiğini söyle bize."

Nayeon hemen atıldı. "Kim kimin kanına girmiş? Bizim kızın duyguları samimi diye öyle oldu." Saçlarını savurarak "tıpkı benim Sehun'a olan hislerim gibi" diyerek bizi güldürdü. Ve ardı arkası kesilmeyen sorulara devam ettiler. "Öptü mü seni?"

-ʜᴀɴʙɪɴ-

"Çocuklar bizimle oynamanı istiyor."

Hanbin tek başına tribünlerde oturan Jimin'in yanına oturdu. "Arkadaşın yok mu senin?"

Jimin "var" diyerek cevap verdi. "Öyle mi? Niye teksin?"

"Sen de her anında A3 ile takılmıyorsun."

"Onlarla yakın değiliz. Gerçekten yakın olduğum başka biri var. Nişanlı olduğum kız. Sende tanıyorsun." Hanbin Jimin'i kışkırtmaya çalışıyordu. Jimin de umursamamaya çalışarak cevap verdi. "Evet, Jennie."

Ukalaca gülerek konuştu. "Biliyormuşsun. Gerçi doğru. Bana olan aşkı tüm okulun dilindeyken bilmemen mümkün değil."

Kafasını Jimin'e döndürdü ve tepkisini izledi. "Bir sır vereyim mi sana? Ben onunla sadece oynuyorum."

Jimin kendini tutamayarak onu iki yakasından tutup kaldırdı. Hanbin, sinirlendiğini boynundaki belirginleşen damarlardan anlamıştı. Yan dudağıyla tekrar güldü ve ona ters ters bakmaya başladı. "Ciddi misin dediğinde?"

"Ona biraz iyi davransam canını bile verir benim için."

Jimin yumruğunu havaya kaldırdı, ancak bu sadece havada kalmakla yetindi. "Pekala sen kimsin de sürekli onun etrafında dolanıyorsun?"

"Söylesem de bilemezsin."

-ᴊᴇɴɴɪᴇ-

"Jennie!"

Sıramda oturuyorken Nancy soluma, Soojin sağıma geldi. Nancy eliyle omzuma dokundu. "İyi oyuncu çıktın. Hemde Sehun'un partisinde. Kafayı mı yedin!" Tam ayağa kalkıyorken Soojin engel oldu. "Hastaymış ayaklarına yatman işe yaramış."

hope not •jenbin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin