Steve, Tony ile Stark ailesinin evine gelmişti. Görkemli büyük bir malikaneydi. Kapıyı açan hizmetçi "İyi akşamlar Bay Stark." dedi ve onları içeriye aldı. Tony heyecanlı olan Steve'i yatıştırmak için elinden tuttu ve sakince yürüdü.Tony'nin annesi Maria yanında eşiyle geldi. "Hoşgeldiniz." deyip Steve'e içtenlikle sarıldı. Annesiz ve babasız olduğu için bu hissi unutmuştu. Tekrar hatırlamak güzel bir duyguydu. Tony "Steve, annemle daha önce tanışmıştın. Bu da babam Howard." dedi. Steve Howard'la tokalaşırken "Sizinle tanıştığıma memnun oldum." dedi. Howard "O zevk bana ait." dedi ve Steve'e eşlik ederek önden yürürken "İnan bana bugünün geleceğini hiç düşünmemiştim. Tony daha önce bu eve hiç sevgilisini getirmemişti. Gerçi erkek olması bizi biraz şaşırttı ama önemli değil. Çünkü biz homofobik bir aile değiliz ve eğer oğlum seninle ciddi düşünüyorsa bu bizi de mutlu eder. Evlilik ne zaman?" dedi. Steve'in yanakları utançtan kızarmıştı. "Ben-ben- ben..."diye kekelerken imdadına Tony yetişti. Sevdiği adamın beline sarılıp "Baba bu soruyu sormak için henüz erken." dedi.
Tam köşeyi dönerken sarışın bir genç gelip Steve'e sarıldı. "Harika görünüyorsun." Steve, Tony'e bakış attı. Tony "Bu Clint. Kardeşlerimden biri."dedi. Clint geri çekilip "Bence çok iyi anlaşacağız." dedi sırıtarak. Steve gülümsedi. Geriye kalan aile fertleriylede tanıştı. Natasha'da ordaydı. Belli ki Tony'nin yakışıklı erkek kardeşi Bucky'le ilişkileri ciddiydi.
Herkes masadaki yerlerini aldı. Yemeklerini yerlerken Natasha, aileye kaldıkları daireden bahsetti. Bucky arada bir espiri yaparken Natasha'nın beline dokunuyordu. Steve onun adına mutlu olmuştu. Kendisininkine nazaran en azından güzel ve normal bir birliktelikleri vardı. Howard'ın kendisine yönelttiği soruyla dikkatini onlara verdi.
"Ailen nerede yaşıyor?"
Steve üzüntüsünü çok göstermemek için uğraştı. "Bir ailem yok efendim. İkisini de araba kazasında kaybettim. Bir tek büyükannem var. O da Georgia'daki huzur evinde yakında onu ziyarete gideceğim."
Tony bunu duyunca kaşlarını çatarak Steve'e baktı. Maria "Üzüldüm canım."dedi. Clint "Üzülme Steve, yakında bizim aileye girersin." dedi. Tony Clint'e sert bir bakış atınca o da omuz silkti.
Tony fısıldayarak "Bana ne zaman söyleyecektin?" dedi. Maria "Kahve içerken konuşmaya devam ederiz."dedi. Tony "Aslında anne, Steve'e etrafı gezdireceğime dair söz vermiştim. İzninizle." dedi ve Steve'i de kaldırarak evden dışarıya çıktı.
Güzel bir akşamdı. Ama Steve neden Tony'nin buna bu kadar tepki gösterdiğini anlayamadı. Sadece akraba ziyareti olacaktı. Elinden tutulup böyle çekiştirilmek kesinlikle hoşuna gitmemişti. "Tony dur lütfen. Senin yüzünden düşeceğim şimdi."
Tony onu omzuna alıp yürümeye devam etti. "Bana Georgia'ya gideceğini ne zaman söyleyecektin?" Steve "Kızmaya hakkın yok Tony?" dedi. Tony "Ama kızgınım hemde çok."deyip Steve'in poposuna bir şaplak attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(STONY)SHADES OF RED "KIRMIZININ TONLARI"
FanfictionÜniversite son sınıf ingiliz edebiyatı öğrencisi olan Steve Roger, Stark şirketine öğrenci gazetesinin mezuniyet sayısı için arkadaşının yapmak istemediği bir röportajı yapmaya gider. Nasıl birisiyle karşılaşacağını merak ederken Tony Stark gibi kar...