-- şarkıyı dinleyerek okursanız çok mutlu olurum ayrıca bu bölüm wooyoung'un günlüğe yazdığı şeyler yerine San'ın gözünden bir şeyler olucak --
o müzik çalıyor, Spanish Romance.
WooYoung'u o şarkıyı çalarken dinlemeyi çok severdim, parlak gözleri ile anneme bakıp gülerdi hep.
Aklıma gelen bir sürü anıyı sadece bir şarkıya sığdırıyorum çünkü bu şarkıyı çalarken aşık oldum ona..
O gün hiç bir şey değişik değildi. Uzun süredir çalıştığı şarkıyı bu sefer 200 kişinin önünde sergileyecekti. Önce annem ile sahneye çıkmıştı sonra onu gülümseyerek izleyen üvey ailesine bakıp derin bir nefes aldı.
oturup gitarını bacak arasına aldı ve parmaklarını gitar tellerine yerleştirdi. diğer eli perdelerde koşuştururken çıkan tiz sesleri kaldırabilen bas tellerin yoğunluğu ile bu muazzam gösteriyi devam ettiriyordu. O gün onu izlerken anlamıştım, son nefesime kadar sevecektim onu. Bu sözün ardından bir kaç yıl geçti ve annemi kaybetmiştim, annem benim tek şansımdı. O şansı kaybettikten sonra yalnız kalmıştım, sadede WooYoung vardı.. Saati asla şaşmadan her sabah alarm gibi beni uyandıran minik kediciğim. Babam ile hiç bir zaman anlaşamamıştık zaten, aptal bir itin teki.
Annem WooYoung'a ders verirken izlerdim hep gizlice. 8 yılım böyle geçti. Daha WooYoung 8 yaşındayken annem geç kalmıştı, evimin boş koridorunda biraz önce içeriye aldığım çocuk vardı sadece. Ellerim arkamda birleşmiş bir şekilde sağa sola sallanırken annemi sormuştu bana. Evet 8 yıl olmuştu annem hayatını kaybettiğinde, en son onu cenazede anneme çiçek bırakırken görmüştüm. WooYoung'a bunları anlatmak istemiyorum.. O gitarına aşık adam benim yazdığım kitabı okursa anlardı ancak. Ona söylediğim şiir kitabı yarım bir şekilde bırakılmıştı. Annem hayatını kaybettikten sonra çöpe gitmesini istemediğim için tüm aşkımı bir kitaba geçirdim. WooYoung güneşi çok severdi, annemi beklerken cam kenarına geçip uzun uzun bir şeyler anlatırdı ona. WooYoung ile konuşmayı pek sevmezdim çünkü beni sevmediğini düşünürdüm onunla konuştuğumda. Onun için sadece gitar öğretmeninin çocuğuydum, sadece annemden bahsederdi. Anneme ise her şeyini anlatırdı, büyüyünce iyi bir gitarist olacağı için söz vermişti. Bu sözü henüz tutamadı fakat bunun için çabalayacağım. Tıpkı annem gibi hislerini müziğe hitap eden bir gitarist olacak.
WooYoung benim için bir çiçekti. Sadece benle konuştuğunda solardı, annem suladığında açardı. kitabın adını annem ne koyacaktı bilmediğim için kitaba Güneş Ve Onun Çiçekleri adını vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Sun And Her Flowers || WooSan
Fanfictionsevgili günlük, bugün en az güneş kadar güzel gülümsemesini gördüğümde hissettiğim o hissi tekrar yaşatacak mısın bana?
