Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yataktan zorlanarak kalkmıştım. Çünkü Tae dün bana hiç acımamıştı, sağolsun ayağa kalkamayacak haldeydim..
Yanımda yoktu, muhtemelen lobiye inmişti.
Onu aradım.
🔉-Efendim aşkım?
Nerdesin Tae?-🔉
🔉-Dışarı çıktım.
Neden?-🔉
🔉-Sana ilaç almak için..
...-🔉
🔉-Ertesi gün hapı yani.
Haa anladım tamam her neyse. Ağrı kesici de alır mısın?-🔉
🔉-Aldım aldım merak etme. Geliyorum iki dakikaya.
Tamam bekliyorum.-🔉
*
Tae yarım saatin sonunda gelmişti.
"Sonunda geldin Tae. Hani iki dakikaydı?"
"Napabilirim sevgilim eczane uzaktaydı bir de ingilizce bilmiyorum. Uğraştırdı kadın beni translate ile."
Gülmemeye çalışarak onayladım onu.
"İyi bakalım öyle olsun, inandım say."
Yanıma gelip ellerini yanağıma koydu.
"Beni üzüyorsun ama Sana.."
"Sen beni daha çok üzüyorsun Tae."
Kendimi ondan uzaklaştırdım ve gidip koltuğa oturdum.
"Aşkım yalan söylemiyorum, neden inanmıyorsun?"
Yanıma gelip oturmuştu. Kedi gibi peşimde dolaşıyordu.
"Bilmiyorum Tae. Ayrıca dünü unuttum sanma, konuşacağız bunu seninle."
Göz kırpıp, "Altımda nasıl Tae diye inlediğini mi konuşacağız?" dedi.
Gözlerim hızla onun gözlerine çıkarken nasıl baktıysam artık gözlerini hemen kaçırmıştı.
"Tae beni delirtme ya."
"T-tamam aşkım. Neden kızdın ki?"
Ayağa kalktım ve karşısında dikildim.
"Bide soruyor musun gerçekten? Her şeyi dalgaya vuruyorsun ve gerçekleri konuşmaktan korkuyorsun. Nasılsa konu babana ve Jungkook'a geldiğinde konuşmak için en önde depar atıyorsun. Küçükken de böyleydin sen-"
"S-sana ileri gidiyorsun."
"Ben, ileri gidiyorum öyle mi? Bana bak Taehyung, ben diğerleri gibi değilim anladın mı? Sırf seninle sevgili olmak için hiçbir şey olmamış gibi yapamam."
