İnsan hep geç mi kalır kendine? Yoksa işine mi gelmez kendine yetişmek? Bazen her şeyin farkında olsak da canımız istemez gücümüz yetmez ayağa kalkmaya. Adım atmaya derman bulamayız dizlerimizde. Şu sıralar bende de durum bu. Kendime geleyim derken iyice uzaklaştım benliğimden. Her şey bir pazar sabahı başladı. Sanki bütün aksilikler o gün beni bulmuş gibiydi. Oysa ki ne güzel uyanmıştım o sabah. Camımda ötüşen kuşlar ,odama vuran güneş ışığı her şey ne kadar da güzeldi. Hemen kalktım yataktan camı açtım kuşların şarkısına eşlik ettim bir müddet. Sonra üzerimi giyindim. Işe gitmek için giyindim. Hazırdım çıkabilirdim artık. Yola çıktığımda saat 8 buçuğa geliyordu. Geç kalmam mümkün değildi. Bana göre tabi. Böyle düşünürken bir yandan da iş yerindeki sunumumu düşünüyordum. Aylardır bu gün için
hazırlık yapıyordum. Başarılı olacağımdan adımın Irmak olduğu kadar emindim. Is yerine az kalmıştı ki arkadan çat diye bir ses gelmez mi? Ne olduğunu o an anlayamadım ama etkisinden çıkınca arkamdaki arabanın bana çarptığını farkettim. Bu olamazdı. Işe geç kalmam demek sunuma da geç kalmam demekti. Ben derin düşüncelere dalmışken camdan birisi bağırıp çağırmakla meşguldü. Sanki ben ona çarpmışım gibi bağırıp çağırıyordu. Arabadan inmemle birlikte beyefendiyle yüz yüze geldik. Hâlâ bağırıp duruyordu. Bu sefer beni de kızdırmıştı. Sanki ben suçluydum. Kendi vurduğu yetmezmiş gibi yavaş gidiyormuşum diye bir de beni suçlamaz mı? Yok kaplumbağa bile benden hızlıymış. Yok efendim böyle araba mı kullanılırmış? Neymiş on yaşındaki çocuk bile benden daha iyiymiş. Hakkımda ne kadar da çok şey biliyor bu adam. Uzunca bir tartışmanın sonunda sakinleşti. Özür diledi. Ama ben çoktan işe geç kalmıştım. Ayrıca aylardır üzerinde çalıştığım sunumda hiç olmuştu. Ne kadar özür dilese de telafisi yoktu bu durumun. Tutanaklar tutuldu her sey bitti yoluma devam edeceğim diye düşünürken bir de başıma beyefendinin ısrarı çıkmaz mı? Hatamı telafi etmem için bir şans veremez misiniz? Diye sorup duruyordu sürekli. Telefon numaramı ve ya işyeri adresimi vermemi yoksa yola devam etmeme izin vermeyeceğini söylüyordu. En sonunda numaramı verip yola koyuldum. Şirkete geldiğimde saat 10'u geçmişti. Toplantı bitmiş patron da bir o kadar sinirli idi. Ne kadar anlatmaya çalışsam da başarılı olamadım. Şirketle bağlantımın kesildiğini , çıkışta muhasebeye uğrayıp hakkım neyse alıp gitmemi söyledi. Bahanelerin bu şirkette yeri yok diye de ekledi. Evet başıma daha ne gelebilir diye düşünürken erkek arkadaşım arayıp ayrılmamız gerek sen daha iyilerine layıksın klişelerini sıralayıp beni terk etti. Şimdi hem işsiz hem yalnız kalmıştım işte.