O günden sonra ben her gün yürüyüşe çıkar oldum. Aynı restoranda yemek yedim. Aynı kafeye gittim. Galiba yeni bir şeyler oluyordu hayatımda. Onu görebilir miyim diye sağıma soluma bakınıyordum. Ama aradan geçen bir haftaya rağmen onu göremedim. Kendime de kızdım biraz açıkçası. Numarasını kaydetmeden silmiştim aramaları. O zaman durum başkaydı. Kızgındım ona. Ne olduysa oldu. Niye siliyorsun ki? Bak simdi iyi mi oldu. Görmek için her gün aynı yerlerde dolaşıp duruyorsun. Kendi kendime kizarken telefonum çaldı. Bir umut açtım. Ama arayan o değildi. İki gün önce bir şirkete cv mi yollamıştım. Görüşme için çağırıyorlardı. Yarın saat 10 da beklediklerini söyledi telefonun diğer ucundaki beyefendi. Şimdi silkinip hazırlanma vaktiydi. Ne de olsa yıllardır çalışıyordum. Bu ara bana da iyi gelmişti ama insan alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor. Çalışmak benim için bir yaşam biçimi. Hazırlanmaya başladım. Giyeceğim elbisemi, yanıma alacaklarımı her şeyi hazır ettim. Bu arada biraz da kafam dağılmıştı. Aden ' i kısa sürede olsa aklımdan çıkarabilmiştim. Erkenden uyumaya karar verdim. Yarın önemli bir gündü. Sabah uyandığımda saat 8 e geliyordu. Giyindim ve evden çıktım. Şirkete geldiğimde ufak ufak heyecanım artmaya başlamıştı. Nasıl bir yerdi?Alışabilecek miydim? Kafamda binbir tane soru işareti. Girdiğimde heyecanım daha da arttı. Ve sonunda çağırılmıştım. Odaya girdiğimde büyük bir şok yaşadım. Iki kişilerdi ve birisi Aden ' di. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kendimi anlattım kısaca. Zaten cv mi beğenmişlerdi. Hemen başlayabileceğimi söylediler. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Odadan Aden' le birlikte ayrıldık. Biraz kırgındım aslında ona. Kaç gündür bir kere bile aramadı beni. Oysa ki o gün ne kadar da güzeldi. Bu düşünceler içinde gelip giderken Aden in sesiyle kendime geldim. Konuşmaya çalışıyordu. Ama nereden başlaması gerektiğini bilemiyor gibiydi. Şu sıralar işler çok yoğundu o yüzden arayamadım seni kusura bakma dedi. Ben de normal davranmaya çalıştım. Öyle mi demekle yetindim. Işe başladığım için sevindiğini söyledi. Ben de kısaca teşekkür ederim dedim. Odamı gösterdi ve gayet ciddi bir şekilde odalarımıza geçtik. Ben odamı incelemeye başladım. Bir kaç kişi hayırlı olsun demek için odaya girdiler. Sıcak kanlı insanlardı. Belliydi hallerinden. Kısa bir sohbetin ardından odaya Aden de geldi. Bence bunu kutlamalıyız dedi. Uzun zaman olmuştu kutlama yapmayalı dedi Erhan. Ve yarın akşam için deniz kenarında bir kafede sözleştik. Bu neydi şimdi her gelen için kutlama mı yapılıyordu bu şirkette. Aman neyse diye geçirdim içimden. İs çıkışı Aden yanıma geldi. Biraz yürüyelim mi diye sordu. Ben de kabul ettim. Açıkçası neler söyleyeceğini merak ediyordum. Onların şirkete işe başlamam, koskoca şehirde onunla tekrar karşılaşmam. Hepsi birer tesadüf müydü yoksa kader ağlarını yeniden mi örüyordu. Benim için. Anlatmaya başladı . Şirkette bir süredir yoğunluk var yeni bir sipariş aldık ve ay sonuna yetişmesi gerekiyor. O yüzden gece gündüz buradaydım. Nerdeyse sıfır uyku az yemek ve çok iş senin anlayacağın. Kafam da karışıktı. Senden saklamayacağım. Ben galiba senden hoşlanıyorum Irmak dedi ve sustu. Topu bana atmıştı. Çok düşündüm ve artık söylemeliydim. Cv ni görünce aramayı ortağıma yaptırdım sesimden tanıyacağını biliyordum. Her şey sürpriz olmalı diye düşündüm. Sonuçta Bu tesadüf bana da sürpriz olmuştu. Bir ay bile olmamıştı seni işinden ettim. Bir ay sonra sen benim iş yerimi buldun ve cv ni yolladın. Bunlar tesadüf olamaz dedi. Ve sustum. Benden bir cevap bekliyordu. Uzunca yürüdük ikimizde konuşmuyorduk. Ben de ne diyeceğimi bilmiyordum. Konuşmaya başladım. Ben de bir şeyler hissediyorum. Bir haftadır aramıyorsun diye kızıp duruyorum sana. Ama ben daha yeni bir ilişkiden çıktım ve kafam benimde çok karışık zamana bırakmaya ne dersin dedim. Kabul etti. Biraz daha yürüdükten sonra evlerimize gitmek için ayrıldık. Aklımdan şu sözler geçti o an. Ne demişler her şerde bir hayır vardır. Görelim mevlam neyler neylerde güzel eyler.