Gözlerim açılmamak için direniyordu. Düşüncelerim tekrar harekete geçecekken üzerimdeki yorgunluğa kendimi adayıp. Uzanmış olduğum yerde uykuma hapis düşüp uyumak istiyordum. Gözlerimi kapatıp uyumak için hafif yana döndüğüm gibi vücuduma giren sancı titreyerek inlememe sebep olmuştu. Gözlerimi aniden açtığımda beyaz tavana görüp etrafa baktım. Tanımadığım bir odaBana ne olmuşd-
O an tüm her şey filim şeridi gibi gözlerimden geçti. Ellerimi saçıma geçirdim. O anları tekrar yaşıyordum,
"Yapma!! Gitt...GİTT.! lütfen git.. nolur git... yapma, yapmaaa! ! GİT!!! Git..git..git..." karnıma giren sancıyla adeta deli oluyor kıvranıyordum. Odanın kapısı ne zaman açıldı bilmiyorum ama tek yaptığım şey acıma inliyip acı içinde ağlıyarak "git.." demekti.
Sonra aniden bir kol usulca sardı belimi kıpırdayamadım; "Dokunma!"Dedim. Bir el esir aldı yanağımı ağlayamadım; "bırak" dedim. Sesi doldurdu kulaklarımı "Sakin ol.. Ben burdayım." Dedi usulca Düşünmeyi bıraktım. Derin derin neferler aldım. Sessizce göz yaşlarımı bıraktım. Sancım azalmış, başım ağrımaya başlıyordu.
Kas katı sıktığım gözlerimi araladım sonra.. karşımda gördüğüm kişiyle gözlerimi tam açmaya çalışdım.. Ateş karşimdaydı, usulca sordum;
"Gitti mi?"
"Gitti"
Başımı yatağa bastırdım ve sırıttım "gitti..." diye tekrarladım kahkaha atmaya başladım. gitmişdi, o gitti..
Kesinlikle bir deli gibi görünüyordum zaten şu an akli dengemin yerinde olmamasını düşünemiyordum. Gözlerimi tekrar diktim Ateşin derin gözlerine hafif tebessüm mü desem kas seğermesimi bilmiyorum. Bana bakıyordu."Gitti " dedim
"Gitti" dedi. Titrek elimi kaldırarak tşhörtünden tuttum ve kendime çektim. Kollarımı boynuna doladım. Yanağı yanağıma deyiyordu. Belimde ki eli sıklaşdı. Fısıldadım;
"Gelmesin"
"Gelmeyecek." yutkundum, ve kollarımı çektim. Belimdeki eliyle yavaşça beni kaldırdı. Karnımdaki sargıyı görünce gözlerimi tekrar sıkı sıkı kapattım.
Yastığımı düzeltip beni dikleşdirdi. Sonra yüzünü yüzümden uzaklaşdırıp elini belimden çekti titrek bir nefes aldım. Ve üzerimdeki kıyafetlere baktım. İster istemez kaşlarım çatıldı;
"Üstüm-"
"Görevli bayan giydirdi" ve ardından derin bi sessizlik. Kapının çalmasıyla o tarafa baktık. Görevli kız elinde tepsi içeri girdi. Ateş hemen tepsiyi alıp yanıma geldi, görevli kız güzel bir tebessüm edip;
"Bir isteğiniz var mı?"
"Yok" diye sert sesiyle söyledi ateş. Kız kapıyı kapatıp gitti.
Tepside çorba, salata, portakal suyu, ekmek, gibi şeyler vardı. Tepsiyi dizlerime koyup gözleriyle yememi işaret etti. Ac değildim ve yamek yemek istemiyordum.
"Yaran için yemen lazım" dediğinde başımı sallamakla yetindim. Kaşığı kaldırıp çorbaya batırdım. Ama Titriyen ellerimi durduramadım ve ağzıma kadar getiremedim. Bir daha denedim.. Sonra bir daha.. ama sonuç olumsuz. Ellerime değen ellerle irkildim. Ateş kaşığı elimden alıp tekrar tepsiye bıraktı. Ve ekmeği parçalıyarak çorbaya attı.
Ben kimseden korkmazdım. Ben çok güçlüydüm. Annem bunun için melek olmuşdu babam bunun için annemle gitmişdi. Ama olmadı anne ben korkusuz olmadım. Sizden sonra kimse bakmadı bana ama şu an karşımdaki çocuğa muhtaç gibiyim. Kimse anne kimse bakmadı bana kimse okşamadı, bana kimse sarılmadı anne. Kimse sarılmamışdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ
RomanceOnu tanımıyordum. Ondan korkmuyordum. O tehlikeli biriydi. Onunla iletişim kurmamalıydım... Siyah ve karanlık.. duygu ve duygusuzluk.. merhamet ve acı.. ya da hayat ve ölüm.. her an her şey O Duyguları çözülemeyen bir kişilik o. Ama bunu umursamıyor...