nasıl öğrendim biliyor musunuz?
"neden çok sevdiğim insanlarla bile görüşmek istemiyorum?" yazıp googleladım! evet ciddiyim.(lütfen sorunlarınızı bu şekilde googlelamayınız :))sosyalleşme planlarından yorulduğum, davetleri teklifleri reddederken ne diyeceğimi bilemediğim, bir sebebim yok gibi görünürken çok sevdiğim dostlarımla/insanlarla neden buluşmak istemediğimi bir türlü anlayamadığım bir dönem oldu.
*sürekli "şarjım bitti sanki, şarj olmam lazım" ya da "yorgun gibiyim" türü laflar ediyordum.
*yorgun olamayacak kadar dinlenmiş olduğum günlerde bile, birkaç saat kalabalığa karıştığımda, çok uzun süren toplantılarda bulunduğumda, iş veya sosyal hayatımda gruplar içinde bulunduğum zamanlarda enerjimin tükendiğini ve kendim olamadığımı hissediyordum.
*ne zaman sosyalleşsem sonrasında uzun bir süre kendimle kalma ihtiyacım oluyordu.
*bunun doğal bir durum olup olmadığını bilmiyordum ama (bilenler bilir çünkü hep söylerim bunu :)) "3 saatten daha uzun süre keyifli bir sohbet yapılamaz" diye düşünüyor ve en yakın arkadaşlarımla bile görüşmelerimi 3-4 saatten kısa tutuyordum.
*enerjim bittiğinde ortamdan ayrılamazsam (hani olur ya hep "biraz daha otur", "kaçıyo mu ev", "ne işin var sanki" gibi); bir işim olduğu için değil, gerçekten kendimi bitkin hissettiğim için gitmem gerektiğini kendim bile farkedemezdim ve sürünürdüm.kendimi gerçekten sürekli sorguladığım hatta suçladığım bir konuydu bu.
sağolsunlar, extrovert arkadaşlarım tarafından da yargılandım baya.
valla tok açın halinden anlamıyor :)
küsenler, darılanlar, gidenler oldu. oysa ki hepsini çok seviyordum.
kimseyle değil, benimle ilgiliydi herşey.sonra öğrendim ki; introvert insanlar enerjilerini kendi içinden alıyor, kalabalık ortamlarda enerjileri tükeniyor, bu ortamlardan sonra kendi özel alanında yalnız kalıp şarj olmaları gerekiyor...
tam tersi olan extrovertler ise, enerjilerini diğer insanlarla sosyalleşmekten, kalabalık, konuşmalı, çok koşturmalı ortamlardan alan kişiler.introvertlik, genellikle asosyallikle, çekingenlikle, içine kapanıklıkla karıştırılıyor.
aslında;
**kendiyle kalınca enerjisini toplayan,
**derinlikli ve tercihen ikili sohbetlerden hoşlanan
**genelde film izlemek, kitap okumak gibi bireysel hobiler edinen,
**konuşmaya çekinen değil, çok rahat konuşabilecekken konuşmayı tercih etmeyen kişiler olarak anlatılıyorlar.biraz araştırınca;
*sporu tek başıma yapmaktan hoşlandığımı (yürüyüşü bile!)
*alışverişe asla arkadaşlarımla gitmediğimi,
*kitap, film, puzzle, yazmak, araştırmak, psikolojiye merak salmak gibi hobilerimin hep bireysel işler olduğunu,
*yanımda "beni kendi halime bırakabilen" insanlar olduğunda yorulmadığımı görünce... tamam dedim, ıntrovertmişim!
ay ben şok!
beni tanıyanlar bilir, enerjisi yüksek ve konuşkan biriyim aslında.
beni yanıtlan da zaten bu olmuştu. extrovert gibi görünüyordum dışardan çünkü.bunları neden anlattım peki?
farkında olursak, enerjimizin tükendiği noktayı belirleyebilir, sınırlarımızı buna göre çizebiliriz diye...
ve bunu sevdiklerimize de anlatıp bir dengeye oturtabiliriz diye...
!! iş yerinde yorulmadığınız halde akşam piliniz bitiyorsa,
!! yalnız kalmaya ihtiyaç duyuyorsanız,
!! süresini belirleyemeyeceğiniz sosyal ortamlara, kalabalık ortamlara girmekte tereddüt ediyorsanız...bundan dolayı kendinizi sorgulamayın da, yargılamayın da...
bazı insanlar var sizin gibi, yalnız değilsiniz.
ve bu bir hata da değil.
haberiniz olsun ;)