8

1.3K 204 573
                                    

Sakin olmanız dileğiyle, keyifli okumalar MWAH ♥️

Louis ve Harry, Chopper'ın odasında, sarmaş dolaş birbirlerine dolanmış vücutlarıyla birlikte yatakta uyumaktalardı. Güneş ışığı, yorgun vücutlarını henüz aydınlatmaya başlasa da Louis'nin gözlerine ulaşabilen güneş ışığı, onun uyanabilmesi için yeterliydi.

Louis gözlerini güçlükle araladığında, gözünü rahatsız eden aydınlık yüzünden yüzünü buruşturdu. Halsiz bir şekilde elini gözlerine örterken, hâlâ olduğu yeri idrâk edememişti. Ama çok sıcakladığını hissedebiliyordu. Kendisini ahtapot gibi saran kollardan sıyrılabilmek adına yatakta yukarı doğru kaykıldı, ve sırtını yatak başlığına dayadı.

Mavi gözleri uykusuzluktan dolayı kızarmış, ve her kırptığında yanıyorken bir şey batıyormuş gibi hissediyordu. Gözünü ovuşturdu, ve birkaç kez kırpıştırdıktan sonra dağınık odaya baktı anlamaz şekilde. Esnerken gözü en son hâlâ karnına sarılmış bir şekilde uyuyan sevgilisinde duraksadı. Çıplak bir şekilde uyuyan sevgilisi. Esnemesi yarıda kaldı.

Boynundaki çürükleri görebiliyordu. Harry'nin yüzüne düşen saçları geriye doğru çektiğinde, iyice açığa çıkan köprücük kemiklerindeki morlukla kaşlarını çatmıştı. "Bu da ne?"

Sean gitmemiş miydi? Henry ve Chopper'la bunu yapmış olamazdı. Bir an korkuyla olduğu yerde hareketlendi ve kalçasında herhangi bir acı hissetmeyi bekledi. Ancak beklediği gibi bir sancıyla karşılaşmamıştı. Chopper zaten homofobikti?

O kendi kendine düşünürken, Harry de uyanmış ve şiş, ağlamaktan kızarmış gözlerini Louis'nin suratında gezdiriyordu. Ancak gördüğü ifade hiç hoş gözükmüyordu. Louis Harry'ye baktığında onun da uyandığını görmesiyle, "Gece neler oldu?" diye sormuştu.

Harry, üzerinden sıyrılan örtüyü üzerine geri çekerken, "Sana da günaydın," demişti. Sesi istemsizce gergin çıkmıştı.

Louis odaya baktı. Dağınık odada gezdirdiği gözleri tekrardan Harry'ye döndüğünde, "Burası şeyin odası?" demişti sorarcasına.

"Chopper'ın."

"Her neyse," dedi Louis de kaşları tekrardan çatılırken. "Sen çıplaksın. Şey gitmemiş miydi?"

"Sean."

"Sadece bana neden çıplak olsuğunu söyle!" diye patladı en sonunda Louis.

Harry ona sarılı kollarını geri çekti ve oturduğu yerde örtüye dikkat ederek dikleşti. "Bana bağırma."

"Sen de siktiğimin alterlerini bana saymak yerine bir açıklama yap!"

Harry sinirle, "Sana, bana bağırmamanı söyledim," diye konuştu. Ancak sesi hâlâ kontrollü bir sabır içeriyordu. "Beni başkasıyla basmış gibi davranıyorsun."

"Onun gibi bir şey değil mi bu da zaten?" dedi Louis de. Dalga geçercesine konuşması Harry'nin sinirlerine dokunurken, ağrıyan başını ovuşturduktan sonra derin bir nefes alarak, sakin kalmak adına kendine biraz zaman verdi ve bekledi konuşmadan. Ancak Louis bu sabah hiç de anlayışlı değildi.

"O homofobikle mi yattın? Bunu neden yaptın, nasıl yaparsın?" Güldü. "O bunu nasıl yapabildi, o da var."

"Zor bir gece geçirdim, lütfen biraz sakinleşir misin?" dedi Harry bu kez şakaklarını ovarken. Ancak Louis, hiç de kendisini dinleyecekmiş gibi değildi.

"Orası belli," dedi aynı dalgaya alan ses tonuyla Louis de. "Aklım almıyor. Bana nasıl sakin olmamı söylersin? Bir açıklama yapmayacak mısın?"

𝟩// 𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin