SABAH:
Yıldız erken uyanmıştı bugün. Hazırlanırken yengesinin aramasıyla telefona döndü.
Nahide: Nasılsın boncuğum. Dünden sonra.
Yıldız: Telefonu hoparlörden çıkarda öyle konuşalım yenge.
Nahide: Ne hoparlörü kîz.
Yıldız: Anlamadım sanmayın.
Hanife: Merak ettik kızım seni .
Yıldız: İyiyim ben etmeyin beni merak.
Yaşar: Yıldız tamam haklısın hataliyiz. Ama daha da kırma kalbimizi istersen.
Yıldız: Bir kere konuştum şimdiye kadar. Gerçekten bu kadar ağrınıza mi gitti gerçekleri duymak.
Sefer: Tamam kız tamam. Anladık. Hadi kahvaltıya gelde beraber konuşalım bunları. İtiraz etmek yok . Nahide kapa telefonu.Demişti yıldızın itiraz etmesine izin vermemek için. Yıldız söylenmeye başlamıştı bile. Ama ne yaparsa yapsın eninde sonunda onlarla bir araya geleceğini biliyordu.
Kuzey uyandığı gibi karşı eve bakmıştı ama yıldızın arabası yerinde yoktu.
Geçip kahvaltı hazırladı kendine. Aklında ise hala borçları vardı. Ne yapacağını bilmiyordu. Sahile inip iş aramaya koyuldu.Yıldız ailesi ile konuşmuş tüm sorunları çözmüşlerdi. Yaşar ise artık ona karışmayacağını söylemişti. Sefer önceden çıkmıştı. Nahide ise tutturmuştu bizde sahile inip abinle sefere açılalım diye. Sahile indiklerinde ise Kuzeyle karşılaşmişlardi. Sefer işe almıştı onu. Yıldız ise sesini çıkarmamıştı. Çünkü dün konuşmuşlardı bunları. Yıldız onu görünce binmek istememişti. Ama Nahide daha da ısrar edince hamile olduğu için kiramamisti onu .
Hep beraber denize açıldıklarında sefer tekneyi durdurdu. Kuzey yıldız ve Nahide ile üst tarafa çıktılar. Sefer kızsa da yıldız dün tüm konuştuklarını anlatmıştı. O da yumuşamıştı kuzeye karşı.
Biraz daha durduktan sonra geri döndüler sahile. Kuzeyi ise limanda büyük bir dert bekliyordu aslında.
Gemiden ilk önce sefer ile Nahide inmişti. Kuzey yıldız inerken tuttu elinden. İkili bir süre öyle kalmıştı ama bu güzel anı seferin öksürmesi bölmüştü. Hep beraber limanda yürürlerken Sadullahın adamlarından biri kesti önlerini. Silah doğrultmuştu onlara. Sefer Nahide kenarı çekti hamile olduğu için.Kuzey: Hayırdır lan!!
Adam: Sadullah bey gönderdi bizi. Borcunu ödememişsin. Bizde farklı şekilde almaya geldik.
Yıldız: Ne diyor bunlar Kuzey?
Kuzey: Ne olacak Sadullahın itleri demişti adamlara kaşlarını çatarak.
Adam: Demek öyle son duanı et ozaman.Diye bağırdı adam. Ardından ise silahı ateşlemişti. Yıldız ise o an sevdiği adama bir şey olacak korkusu ile kuzeyin önüne atlamıştı.
Kzuey engel olamamıştı onun bu hareketine. Adam ise arkasına bakmadan koşmaya başladı. İlk başta herkes kimin vurulduğunu anlamaya çalışmıştı. Ama yıldızın kuzeyin kucağına yığılması ile herkes anlamıştı. Kuzey hıçkırıklara boğulmuştu.
Kuzey: Yıldız! Yıldız hayır gitmek yok. Daha yeni kavuştuk biz. Kapamak yok o maviş gözlerini. Ambulansı arasaniza ulaaaann!!!
Bağırarak söylemişti bunu. Nahide kenarda ağlıyordu. Yıldız ise son gücü ile elini kuzeyin yüzüne koyup göz yaşlarını silmeye çalıştı.
Yıldız: Ben seni çok sevdim Kuzey. Sen benim her şeyimsin. Ama bırak gidiyim. Oğlumu çok özledim ben. Bırak ta ona da kavuşayım.
Kuzey: Hayır yıldız. Hayır. Zamanı gelince beraber gidicez oğlumuza. Daha değil. Hem bensiz gidersen yine ben olmassam bir daha affetmez beni.Ambulans biraz geç kalmıştı gelmekte. Herkes toplanmıştı etraflarına. Aslında tüm Ordu şu an şahit oluyordu aşklarına.
Yıldız daha fazla dayanamamış ve gözlerini kapatmıştı..Kuzey: Yıldız kalk sevgilim. Yyyyıııilllldıiz. Yıldızzzzz.
Diye bağırmıştı.
Çaresiz sesi yankılandı etrafta.Lütfen oy kullanmayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.
Biraz hızlı gidiyorum. Çabuk kavuşmaları için.....💙💙