Yıldız uyanmıştı. Kuzey ise bunun mutluluğunu yaşıyordu. Hemen yıldızın yanına koştu.
Kuzey: Sonunda birtanem. Sonunda uyandın.
Yıldız: Ne oldu bana Kuzey?
Kuzey: Bekle. Kendini yorma yıldızım. Ben bi doktor çağırıyım.Kuzey koşarak koridora çıkmıştı. Gidip doktoru çağırdı. Ardından kendide kapıda bekleyenlerin yanına gitti.
Hanife: Noldu Kuzey?
Kuzey: Yıldız uyandı. Başardı.Dedi mutlulukla. Herkes çok sevinmişti bu habere. Birbirlerine sarıldılar.
Biraz sonra ise doktor çıktı yıldızın odasından.
Aile: Noldu Doktor bey yıldız nasıl?
Doktor: Yıldız hanımın durumu gayet iyi. 2 gün sonra kendisini taburcu edebiliriz. Biz kendisine durumu izah ettik. Baya bir üzüldü bu duruma. Bu süreçte kendisini yalnız bırakmayın. Size ihtiyacı var. Ben tekrar kontrole gelirim. İyi günler.Deyip gitmişti doktor. Herkes bir yandan mutlu bir yandan ise buruktu. İçeri girmek istiyorlardı. Ama bu hepsi için çok zordu. Ama yıldızın onlara ihtiyacı vardı. Onlarda bunu bildikleri için olacaklara rağmen girdiler içeriye. Yıldız boşluğa bakıyordu. Sessizce ağlıyordu sadece. Tek tek sarıldı herkes yıldıza yıldız bir tepki vermeden karşılık vermişti sadece. Sırada tek Kuzey kaldığında cesaret edemedi bir süre yanına gitmeye.
Kuzey: Yıldız.
Yıldız bir hışımla kuzeye döndü. Sinirliydi ona karşı. Bir süre gözlerine baktı kuzeyin. Kuzey sanki olacakları anlamıştı.
Yıldız: Bir daha seni görmek istemiyorum. Şimdi çık git buradan.Kuzey yüzünü yere eğmişti. Yıldızın gözündeki yaşlar daha fazla dayanamayıp yanağından süzülmeye başlamıştı.
Yıldız: Çık git Kuzey. Bu odadan da benim hayatımda çık git. Nereden geldiysen nasıl gittiysen oraya dön.
Anladın mı beni.
Kuzey: Yıldız ben....
Yıldız: Konuşma. Çünkü ne dersen de benim için bir anlam ifade etmiyor artık. Yoruldum ben anladın mı beni. Keşke olseydim de yaşamaz olsaydım bunları.
Hanife: Ne diyorsun kızım? Deme öyle şeyler. Allah korudu valla.
Yıldız: Öyle anne. Bunları yaşamak ölmekten daha beter. Zamanında bu adam yüzünden bebeğimi oğlumu kaybettim. Şimdi ise onun hayatına karşılık anneliğimden vazgeçtim. Daha ne olsun.Kuzeyinde gözleri dolmuştu. Herkes perişandı.
Kuzey: Özür dilerim yıldız. Affet nolur. Keşke önüme atlamasaydın da burada ben yatıyor olsaydım. Ama olmadı işte. Hayallerini çaldım elinden biliyorum. Ama yemin ederim seni çok seviyorum.
Affet.Demişti Kuzey yalvarır bir ses tonuyla.
Yıldızın ise yumuşamaya niyeti yoktu.Yıldız: Sevme beni anladın mı. Zamanın da nasıl sevmediysen şimdi de öyle sevme. Şimdi de çekip git.
Kuzey: Ben seni hep sevdim yıldız. Bunu sende biliyorsun.Demişti bir kaç adım öne atarak. Yıldız eliyle dur işareti yapmıştı.
Yıldız: Hepiniz odamdan cikarmisiniz. Yalnız kalmak istiyorum.
Hanife: Ama kızım...
Yıldız: Anne lütfen!!!Herkes tek tek çıktı odadan. Yıldız ise odada tek başına hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Dışarıdan sesleri duysalarda giremediler yanına. Kuzeyde duymuştu onun ağladığını. Odadan da en son o çıkmıştı. O da kapının eşiğine çöküp ağladı sessiz sessiz. İkiside aynı şey için birbirlerinden uzakta ağlıyorlardı.
Aileler ise onların bu haline üzülüyorlardı. Nahide tabiki hormonlar nedeniyle kendini yine tutamamıştı.Yıldız hastahane den çıkmış. O olayın üzerinden 2 gün geçmişti. Yıldız her nekadar yaylaya çıkmak istesede ailesi izin vermemişti. Sonradan bu fikir ona da mantıklı geldi. Çünkü yaylada hergün kuzeyin yüzünü görmeye dayanamayacağını oda biliyordu.
Yıldız odasında otururken yanına Nahide çıktı. Odanın kapısından yıldıza baktı . Yıldız bomboş duvarları seyrediyordu.
Nahide: Girebilir miyim yıldızım?
Yıldız: Gel yenge gel.Nahide odaya girip yıldızın yanına oturdu. Yıldızın her halinden ağladığı belli oluyordu. Ama Nahide pek üstüne gitmedi.
Nahide: Ee nasılsın yengecim. Daha iyi oldun mu?
Yıldız: Nasıl olayım yenge. İyiyim desem inanacan mı?Nahide hiç bir şey diyememişti yıldıza. Kötü olduğunu oda biliyordu.
Yıldız gözlerini duvardan Nahideye çevirdi sonra. Dolu gözlerle.Yıldız: Çok kötüyüm yenge. Canım çok acıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Nahidenin de gözleri dolmuştu. Kardeşi gibi görüyordu yıldızı.
Nahide: Hiç bir şey yapmayacaksın yıldız. Her şey yerine oturacak zamanla. Hem bu bir kusur değil ki . Nolur üzme kendini bu kadar. Hem çok çocuk istiyorsan tedavi olursun boncuğum. O da olmazsa bir sürü yetim çocuklar var etrafta.
Yıldız: Bilmiyorum. Normalde olsa bu kadar koymazdı bana. Ama zamanında kaybettikten sonra şimdi zor geliyor. Hemde yine onun yüzünden.
Nahide: Onun yüzünden niye olsun bitanem.
Yıldız:Onun önüne atladım da. Neden olacak.
Nahide: Kendin diyorsun işte sen onun önüne atladın. O tutup çekmedi seni.Yıldızın gözünden bir damla yaş akmıştı.
Yıldız: Korktum yenge. Ona bir şey olmasından korktum. Onu tekrar kaybetmekten korktum.
Nahide: Tüm suç kalbinin o zaman yıldız. Eğer bir suçlu aramak istiyorsan. Ama kuzeyin hiç bir suçu yok bunda . Sen vurulunca perişan oldu çocuk. Uyanana kadar başında bekledi. Yemedi içmedi. Ben her zaman senin yanındaydım biliyorsun. Ama bu sefer onun bir suçu yok birtanem. Bırakta o sarsın yaralarını.Nahidenin dedikleri mantıklı gelmişti yıldıza . Durup düşündü bir kaç saniye. Nahideye sarıldı sonra sımsıkı.
Yıldız: iyi ki varsın yengem. Çok teşekkür ederim.
Nahide: Sen de gülüm sen de. Bu dediklerimi iyi düşün. Sonra yine konuşuruz.Deyip odadan çıkmıştı Nahide.
Yıldız ise kendi ile başbaşa kalmıştı. Her şeyi ölçüp tartmasi gerekiyordu.Arkadaşlar biliyorum çok geç yazdım. Ama ev ile ilgili bir kaç sıkıntı vardı o yüzden. Bundan sonra tam gaz devam. Haftada iki gün bölüm aticam. Günleri belli değil.
Yorum atmayı ve oylamayı unutmayın....
💙😘💙🖤