Corona•vmin

3.Gün|Öğlen|

Ellerim kulaklarımda bağırarak ordan oraya koşuşturuyordum sırf Jungkook'un dediğini duymamak için. Çünkü o kelimeyi söyleyince hiç iyi seyler olmuyordu.

"Jimin şu deli sikmiş hareketlerini yapmaz mısın bak insanlar rahatsız oluyor"

Niye ben Jungkook'u duyabiliyorum ki şu an.

Neyse.

Rahatsız olup olmadıklarını kontrol etmek amacıyla durup etrafa baktım.

"Ama Jungkook burda kimse yok-"

"Şu paspası verir misin?"

"HAYIR-"

Duyduğum paspas sözcüğüyle beraber deli gibi titremeye başladım. Birileri beni tutup titirememi durdurmaya çalışıyordu galiba ama ben kararan gözlerim yüzünden yüzlerini, hani aslında paralı olan bir filmi korsan 144p izlersiniz ya he işte tam o kalitede görebiliyordum ki cok geçmeden her taraf karardı. Tek hatırladığım birinin beni kucağına alıyor gibi oluşuydu.

(Korsan filme örnek: bon voyage:D)

____

TAEHYUNG:

Azıcık uzağımızda duran 2 temizlik görevlisinin birbirinden paspas istemesi sonucu Jimin deli gibi titremiş ardından da bayılmıştı.

Şu anda da kucağımda Jimin ile önümde ordan oraya koşturan Jungkook'u takip ediyordum. Doktor arıyorduk.

"Jungkook gel sanırım acil servis şurdaydı"

Aceleyle acile girdiğimizde Jungkook bağırmaya başladı.

"DOKTOR... DOKTOR YOK MU ARKADAŞIM KRIZ GEÇİRDI VE BAYILDI BIR ŞEY YAPIN"

Jungkook'un bağrışlarına karşılık 2 tane doktor koşarak yanımıza geldi.

"Beyefendi hastayı buraya yatırabilirsiniz. Evet ne oldu?"

Doktorun gösterdiği yere Jimin'i dikkatlice yatırdım çok hafif bir şeydi zaten hiç zorlanmamıştım taşırkende.

"Arkadaşımın paspas kelimesine tiki var. Kelimeyi duyduğu anda titremeye başlıyor. Krize giriyor. Ama hiç böyle bayılmamıştı"

Jungkook'un yine paspas demesiyle Jimin baygınken titremeye başladı.

"Bilinci açık galiba yeniden kelimeyi söylediğinizi duydu."

Doktor konuşurken belki kan alınırken yaptığım gibi elini tutarsam geçer diye düşünüp Jimin'in minik eline uzandım.

Ufacık elini benim büyük ellerimin arasına hapsedip yavaşça okşamaya başladım.

O sırada da doktorlar beni görmezden gelip amonyak olduğunu düşündüğüm şeyi gazlı beze döküp Jimin'e koklatıyorlardı.

Jimin keskin amonyak kokusuna o güzel yüzünü kırıştırarak ayılırken doktorlar da rahat etsin diye geri çekildiler.

1 dk.

Ben elimi çekmeyi unutmuşum

Neyse Jimin kızana kadar kalsın bari -tabii kızarsa-

Jimin en sonunda minik gözlerini açıp bize cinmişiz gibi bakmaya başlayınca doktorlar geçmiş olsun dileyip yanımızdan ayrıldılar sadece Jimin'in birazcık burda dinlenmesi gerekiyormuş bir şey olursa da onları çağıracakmışız.

Jungkook bana ve kendine sandalye getirdi ve oturduk. Jimin en sonunda kendine gelebilmiş ve konuşabilmişti.

"Bayıldım değil mi?"

Jungkookla beraber sadece kafa salladık.

İç çekip doğrulmaya çalışırken elimi fark etti. Tam çekicekken engel oldu.

"Sorun değil o gün de yaptığın gibi iyi geliyor"

Gülümsemesine karşılık gülümsedim. Söylediği şey içimi bir hoş yapmıştı.

"E burda fazlalığım galiba gideyim ben bari"

Jungkook'un söylenişine karşılık ikimizde gülmeye başladık.

"Ayy sen kıskandın mı bizi Sap Kookie"

Ne?

Sap Kookie mi?

Biz sevgili değiliz ki

Ne oluyor şimdi?

Boş bakışlarımı Jimin'e çevirip 'ne' anlamında kafamı iki yana salladım.

"Sadece şaka yapıyorum Taehyung yoksa alındın mı?"

***