[tanışıyoruz]•3

1.7K 179 50
                                    

Arkadaşlar ben taslağı yazdıktan sonra yayımladığımı sandım ve şimdi görüyorum.. Üzgünüm kusura bakmayın. 💜

Gözlerimi açtığımda farklı bir odada olduğumu hemen fark ettim. Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yokken, dün geceki anlar aklımda yavaş yavaş yer ediniyordu.

  Yatakta doğrulup etrafa baktım. Burası o çocuğun odasıydı.Dün incelemeye hiç fırsatım olmadığı için tam olarak bakamamıştım.Yatağın hemen yanında koca bir kitaplık duruyordu. Kitaplığın yanında ise bir sandalye ve bilgisayar vardı.

Etrafı incelemeyi bırakıp yataktan kalktım. Odanın içindeki banyoda saçımı düzeltip, yüzümü yıkadıktan sonra yatağı toplayıp çıktım.

Salona geldiğimde koltukta dağınık bir şekilde duran yorgan ve yastığa göz gezdirdim. Dün gece bu koltukta uyumuş olmalıydı.

Fakat neredeydi? Mutfakta olduğunu düşündüğüm yere de baktıktan sonra çocuğun evde olmadığını düşündüm.

Çantamı sırtıma taktım ve etraftan kağıt kalem bulup not bıraktım.

"Her şey için teşekkür ederim"

-park Jimin

Notu koltuğa bıraktıktan sonra evden çıktım. Etrafıma bakındıktan sonra karnımı doyurmak için yola koyuldum.

Sanırım karnımı tekrardan doyurabilecek tek şey ramendi.

Jungkook

Marketten her şeyi aldığıma emin olduktan sonra eve doğru yürümeye başladım.

İlk defa gerçek bir kahvaltı hazırlamaya karar vermiştim. Dün gece bende kalan misafirin memnun olması gerekliydi.

Normalde hep dışarıda yerdim veya eve sipariş verirdim. Ama bu sefer bir arkadaşım eşliğinde kahvaltı yapacaktım.

Sahi arkadaş olmuş muyduk ki?
Eminim arkadaş olmadıysak da olurduk. İsmini biliyordum. Park Jimin? Tatlı bir isimdi doğrusu.

Eve geldiğimde cebimden anahtarı çıkarıp kapı deliğine sokup çevirdim.

Kapı açıldıktan sonra anahtarı bir kenara fırlatıp poşetleri mutfağa kadar taşıdım.

Küçük misafirimi uyandımak için odaya gitmeye karar verdiğimde poşetleri çoktan boşaltmıştım.
Adımlarım odamın kapısında durduğunda biraz bekledim. Sonra kapıyı tıkladım.

"Park Jimin? Müsait misin?"

Kapıyı yavaşça açıp odaya baktım.

Kimse yoktu. Nereye gitmişti şimdi? Yatak toplanmıştı. Banyonun kapısı açıktı. Demekki en son oraya girmişti. Normal şartlarda banyonun kapısını açık bırakmıyordum.

Bir kaç adım sonra banyonun açık olan ışığını kapatmak için elimi uzattığımda bir şey fark ettim.

Musluğun yanında  bir telefon duruyordu. Bu benim telefonum değildi.

Telefonu elime alıp ekran kilidini açtım. Karşıma bir surat çıktığında irkildim. Bu Park Jimin'in suratıydı. Kendi ifşasını çekip duvar kağıdı yapmıştı. 'Değişik' diye düşünmeden edemedim.

Telefon ile birlikte odadan çıktım ve salona geldim. Dağınık olan koltuğu toplamak için telefonu sehpaya bıraktım ve yorganı kaldırdım.

Yorganı kaldırmam ile yere düşen kağıt parçasını elime almam bir olmuştu.

"Her şey için teşekkür ederim"

-park Jimin

Gülümsememe engel olamadım. Garip ve tatlı bir çocuktu.

destiny*'˘'*♡ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin