Wildflower - 5SOS
İyi okumalar, umarım hiç sıkılmazsınınız ve yorumlarınızı ihmal etmeyin. :')
******************
Güneşli ama yine serin olan bir Chicago gününde Ian öğleden sonra işten eve dönmüştü. Bugün neredeyse çok sıkı çalışmış ve kendisini çok yorgun hissediyordu.
İki katlı evin bahçesinden eve girerken düşündüğü tek şey neden bu kadar sessizliğin hakim olduğuydu fakat aldırış etmeden kapıyı açtı, eve girdi. Evin salonunda yine her yer her yerde duruyordu. Ian bir anlık bundan bıktığını düşündü ama salon ile bitişik olan mutfaktaki masada gördüğü kurabiyeler tüm düşünceleri sildi attı.
Üzerindeki ceketi koltuğun üzerine öylece attı ve soluğu kurabiyelerin yanında aldı. Tabağa gelişi güzel bırakılmış kurabiyeler onu güldürürken ne kadar şanslı bir adam oluğunu yine kendine hatırlattı. Kurabiyelerin birini midesine çoktan yollamışken kenarda bir not buldu. Bir yandan notu okuyor bir yandan da kurabiyeleri yemeyi ihmal etmiyordu.
"Bunları senin için ayırdım. Hepsini bitir ve eğer çok yorgun değilsen parka gel. Ve tabii ki kurabiyeleri ben yapmadım. (Hazır kurabiye hayat kurtarır adamım)"
Ian bu nota sesli bir kahkaha attı. Hayatında böyle birinin olması onu hem mutu ediyor hem de gururlandırıyordu. Denileni yaptı ve ilk önce tabağı bitirirdi daha sonra üzerini değiştirip evden çıktı, parka yol aldı. Yorgun olması umrunda dahi değildi, nasılsa yorgunluğu geçecekti.
---------------"Hey, koşmayın! Yev, kardeşlerine koşmamalarını söyle! Oraya tırmanma Monica, düşebilirsin! Sammy o kızı rahat bırak(bir süre kendisi ile yaşıt bir kız ile flörtleşen oğluna baktı ve de güldü. Bu çocuk cidden hızlı öğreniyordu -gerçi Carl ve Lip gibi dayıları olunca gayet normal olduğunu düşündü- ) ya da ne yapıyorsanız yapın." Ian parka geldiğinde kocasını bu şekilde bağırıp çocukların peşinde koştururken bulmayı beklemiyordu açıkcası. Parka gelen her ebeveyn gibi onun da çocukları kendi haline bırakıp banklarda otururken bulacağını düşünmüştü. Gerçi, Ian pek şaşırmadı. Mickey çocuklarının üzerine gerçekten çok düşüyordu. Özellikle de kızları Monica'nın.
Ian ve Mickey evlendikten bir yıl sonra 2 çocuk evlat edinmişlerdi. Monica ve Sammy.. Aileleri ölmüştü ve bu ikizler henüz 10 günlük bir bebekken yapayalnız kalmıştı. Tabii, yeni bir aileye kavuşmaları uzun sürmemişti. Artık 2 babaları ve bir de abileri olmuştu (Svetlana oğlu ile geri dönmüştü ve onlara oldukça yakın bir yere tanışmıştı. Böylelikle oğulları -Yevgeny Ian'ı da babası olarak görüyordu, Ian'da onu oğlu- ile daha fazla vakit geçirebiliyorlardı.) Kocaman Gallagher ailesini de unutmamak gerekliydi tabii ki..
Şimdi ikizler dört, Yev ise on yaşına girmişti. Ian zamanın bu kadar hızlı geçiyor olmasına şaşırdı. Oysa her şey daha dün gibiydi. Olduğu yerde çok dikilmeden kaydırağın altında çocuklara bakan kocasının yanına doğru yürüdü.
Onu ilk fark eden kızları oldu. "Baba!" sarışın küçük kız kaydıraktan hızlıca kaydı ve kızıl kafalı babasına doğru koştu. Ian kendisine doğru koşan kız için dizlerinin üstüne çöktü ve kollarını açtı. Küçük kız Ian'ın kollarına atladı ve minik kolları ile ona sarıldı. Ian'ın koca gövdesinde kaybolmuştu adeta. Ian kızını kucağına alıp ayağa kalktı ve onlara gülerek bakan Mickey'nin yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gallavich // one shots
FanfictionGallavich ile ilgili aklımda gezinenleri yazıya döktüğüm hikayeler.