Bugün Mick'in doğum günü! Ben de bir şey yazmayı deneyeyim dedim.
******************
"Pekala, her şey hazır mı?"
Ian salonda heyecana karışık sabırsızlık ile dolanırken sormuştu bunu.
"Süsler tamam, pasta tamam, müzikler tamam, içki zaten her zaman tamam, bir tek Mickey eksik."
Lip bir yandan süsleri düzeltiyor, diğer yandan da Ian'ı cevaplamıştı. Ian duvardan duvara asılan pankartı ilk defa okudu.
" 'Doğum günün kutlu olsun Güney Yakası'nın en kirli çocuğu' mu?"
Mutfak kapısından henüz girmiş olan V her zamanki enerjik sesi ile konuştu.
"Mükemmel olmamış mı? Ben hazırladım (bunu söylerken ellerini beline koymuş en güzel gülüşünü sergilemişti.)"
"Hayır V, o yıllar önceydi..."
Kevin'ın sesi kulaklarına dolarken Ian stres ile pastayı kontrol etmeye gitti. Tezgahın üstünde duran pasta diğer her şeye nazaran daha normal duruyordu. Mickey'nin ne tepki vereceğini bilememek Ian'ı geriyordu, ayrıca ilk defa evli olarak, bir parti ile kutlayacak olmanın etkisi de vardı tabii ki... Yeniden salona döndü, saate baktı. Mickey'nin vardiyadan çıkmasına yarım saat evde olmasına da 45 dakika kalmıştı. Eline bir balon alıp şişirmeye başlamışken üst kattan elinde ufak bir hediye paketi ile Carl indi.
"Ona ne?"
Carl her zamanki yamuk gülüşlerinden birini takındı yüzüne ve gururla cevap verdi.
"Yenebilen boxer."
"Düğün için almamış mıydın sen onu?" Liam bira kutularını salondaki sehpanın üzerine dizerken sordu.
"Evet ama Mickey geçenlerde onu nereden aldığımı sordu, hoşuna gittiğini duyunca ben de yeniden alayım dedim."
Ian yüzünün kızardığını hissetti ve Carl'a garip bakışlar atarken Carl gayet bundan eğleniyordu. Gerçi yalan da sayılmazdı, Mickey gayet eğlenmişti o boxer ile.
"Sizi bilmem ama en iyi hediye benim olacak."
Bunu söyleyen Lip olunca herkes ona anlamsızca baktı. Lip sehpadan birasını alırken üstündeki bakışları es geçti.
"Mandy geliyor. Sandy ve Debs onu almaya gitti."
"Ne? Siz barıştınız mı?" Ian'ın sesinden tüm şaşkınlığı anlaşılıyordu.
Lip kanepeye oturdu ve birasından bir yudum daha aldı.
"Sanırım. Galiba arkadaşız. Olanların üzerinden çok zaman geçti, sanırım ikimiz de her şeyi geride bıraktık. Hem benim hayatımda Tami var, onun da yeni bir erkek arkadaşı varmış ve ilk defa mutlu olduğunu söyledi."
Ian'ın yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. Yılların biriktirdiği özlem gün yüzüne çıkarken onu da görecek olmanın heyecanı doldu bir yandan da içine.
Aradan geçen dakikalarda her şey tamamen hazır olmuş -Mandy bile gelmişti- bir tek Mickey eksikti. Ian bir yandan Mandy ile konuşuyordu ama saate bakmayı da ihmal etmiyordu. On beş dakika...
"Mickey'nin gerçek düğününü görmek isterdim. Senin bir köşede sarhoş olduğun, Mickey'nin de zorunlu olarak bir fahişe işe evlenmek zorunda kalmadığı."
"Ben de çok isterdim Mandy." Ian'ın yüzünde yeniden o buruk tebessüm oluştu. Yıllar önceki düğün aklına gelmiş, o gün hayal ettiklerini şu an yaşıyor olmak onu bir kere daha mutlu hissettirmişti.
Ian ile Mandy konuşurken Sandy pencerenin yanından seslendi."Mickey'nin arabası geldi. Hazırlanın!"
Ian hızlıca oturduğu sandalyeden kalktı ve salona geçti. Herkes tam ortada bir grup oluşturmuş, Mandy de görünmeyecek şekilde arkalarına geçmişti. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı ve Mickey göründü.
"Sürpriz!"
Bir çok ses birbirine karılmış odaya yayılmıştı. Mickey korkarak birkaç adım geriye atmış, çatık kaşları ile Ian'a bakıyordu.
"Bu ne sikim böyle?"
"Doğum günü partin!" Ian neşe ile konuştu.
Mickey'nin kaşları gevşeyip bakışları yumuşadı ve kapının yakınından çıkıp Ian'a doğru yürüdü.
"Demek bu yüzden benimle yemeğe çıkmak istemedin bu akşam."
Ian birkaç adım uzağındaki kocasını kendine doğru çekti ve sarıldı.
"Evet, bu yüzden."
Mickey kollarını Ian'ın beline sararken gülümsedi.
"İyice sinsi olmaya başladın Gallagher."
Ian kahkaha atıp Mickey'nin kulağına doğru eğildi.
"Mutlu yıllar babe."
Mickey'nin bu fısıltı karşısında gözleri dolarken araya Lip'in sesi katıştı.
"Çocuklar, aşkınızı bir kenara bırakın da diğer sürprize geçelim."
"Çocukları rahat bırak eşcinsel karşıtı!" Kev'in sesi son derece ciddi çıkmıştı bunu söylerken.
"Dostum ben eşcinsel karşıtı değilim."
"Evet, biliyorum adamım. Sadece söylemek istedim."
Kevin ve Lip'in dedikelerine herkes kahkaha atarken Ian ve Mickey yan yana duruyordu.
"Pekala hazır mısın?" Sandy heyecanla sordu.
"Her zaman."
Mandy'nin önündeki insan bariyeri aralandı. Karşısında ona gülümseyen bir Mandy'i görünce Mickey'nin gözleri şaşkınlık ile açıldı.
"Siktir! Senin burada ne işin var."
"Senin için geldim göt surat!"
Mickey dolu gözleri ile tebessüm edip kız kardeşi ile arasındaki mesafeyi kapattı ve küçük kollarını ona doladı.
Özlem dolu kucaklaşmanın ardından Mickey kendini geriye çekti ama Mandy'den uzaklaşmadı onu kolunun altına aldı."Pekala sikikler beni iyi dinleyin bunu bir daha asla duyamazsınız büyük ihtimalle."
Merkalı bakışlar Mickey'e döndü.
"Bu sürpriz için teşekkür ederim. Siz benim ailemsiniz ve hepinizi seviyorum."
Herkes Mickey'e tebessüm ederken Mickey kolunun altındaki Mandy'e iki kolunu da sardı ve başına bir öpücük kondururken bir yandan da onları izleyen Ian'a gözlerinden tüm sevgisi anlaşılacak şekilde baktı.
*************
Sanırım biraz aceleye getirdim ama umarım güzel olmuştur.
Mickey'nin gerçek doğum günü kutlamasını keşke izleyebilsek...
Kendinize dikkat edin'❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gallavich // one shots
FanfictionGallavich ile ilgili aklımda gezinenleri yazıya döktüğüm hikayeler.