3. Bölüm

10.1K 1K 669
                                    

Lütfen yorum yapıp beğenmeyi unutmayın. İyi okumalar!

Bölüm şarkısı: Odd Eye- Dreamcatcher

3. Bölüm

Kafenin mutfağında, stresle ayağımı sallarken gözümün önüne düşen tavşan kulağını arkaya atıp karşımdaki Jimin'e baktım. O da stresli bir şekilde tırnağını kemiriyordu. Derin bir nefes verirken, Jungkook'un hala içeride ne yapıyor olduğunu düşünüyordum. Okuldaki kişilerde yarattığı büyük şoktan sonra beni suratındaki çekici gülümseme eşliğinde " Sen istersen mutfağa gidip diğer siparişlerin hazırlanmasında yardım et V," diyerek mutfağa postalamıştı. Mutfaktan çıkmaması konusunda anlaştığım Jimin, ben mutfağa girdiğim an üzerime atlayıp sarılmıştı. Yüksek ihtimalle kim olduğumun öğrenilmesinden çok fazla korkmuştu. Korkmakta haklıydı da ama daha kurtulmuş sayılmazdık. Mutfağa geleli yaklaşık olarak beş dakika olmuştu ve Jungkook'un gelmediği saniyeler arttıkça daha da geriliyor ve korkuyordum. Bizi ele vermeyeceğinden emindim. O çocukların Jungkook'a saçma tepki vermeyeceklerini de biliyordum çünkü hadi ama çocuk okulun en popüler çocuğuydu. Üzerine giydiği kahya kıyafetleriyle bir homofobiği bile kendine âşık edebilir, bir ateisti rahip haline getirebilirdi. O kadar ateşli görünüyordu ki, birkaç saniye sadece kim olduğumu sorgulamama neden olmuştu.

Jungkook yıllardır sönmeyen 'Cehennem Kapısı' kraterinden bile daha ateşliydi.

Açılan kapı ile hızlıca kapıya döndüm. Jungkook kapıdan suratındaki çapkın gülümsemesiyle girip ardından kapıyı kapattı. Bize bir şey demeden elindeki not defterinin en üstündeki yaprağı koparıp bize garip bakışlar atan Hyomin noonaya verdi. Bu kadar rahat davranması sinirlerimi bozduğu için kaşlarımı çattım. Ben burada kendi kendimi yemiştim ama o rahat bir şekilde siparişleri veriyordu resmen.

" Jungkook," dedim sabırsız bir sesle. O ise yavaşça bakışlarını bana çevirdi. " Ne oldu? Kim olduğumu anlamışlar mı?" Jungkook bir şey demeden birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra gülümseyip alt dudağını dişledi.

" Hmm, bilmem. Senin kim olduğunu anladılar mı dersin?" dedi oyuncu bir tavırla. Sinirle soludum ve birkaç adım atarak Jungkook'un burnunun dibine girdim.

" Beni ciddiye al Jungkook!" Ağzımdan sinirle çıkan kelimelerle gülümsemesini büyüttü.

" Şu an kızarmış yanakların, gözünün önüne düşen kırmızı saçların, hizmetçi kıyafetin ve tavşan kulakların varken seni ciddiye almazsam ayıp olurdu. " Sinirden gözüm seğirmeye başlarken derin bir nefes verdim. O ise konuşmaya devam etti. " Çok ateşli görünüyorsun V. Siparişimde tatlı olarak seni alabilir miyim?"

DAHA SABAH BENİMLE DÜZGÜN İLETİŞİME GİRMEYEN ÇOCUK NEREYE GİTMİŞTİ TAM OLARAK?

" Daha sabah beni umursamıyordun Jungkook. Bir anda ne değişti?" Jungkook cevap vermeden etrafına bakındı. Hyomin noona ve Jimin'in gözlerini üzerimize diktiklerinden emindim. Şaşkın bakışlarının ağırlığını üstümde hissediyordum sanki. Jungkook tekrar gözlerini bana çevirdi ve hızlıca kolumu kavrayıp seri adımlarla mutfağın arkasında duran kapıdan soyunma odasına girmemizi sağladı. Bu hızlı hareketleri beni afallattığı için ses çıkarmaya zaman bulamadan kendimi soyunma odasındaki dolapla Jungkook'un arasında bulmuştum bile. Büyümüş gözlerim ile ona bakarken şoktan çıkmak için yutkundum.

Tam olarak ortada ne bokum dönüyordu?

" Ne yapıyorsun?" dedim gözlerimi kısarak. Gözlerini suratımda gezdirdi. Dudaklarımda fazlasıyla oyalanan irislerini gözlerime çıkarıp çapkın bir sırıtış yerleştirdi yüzüne." Ne yapıyormuşum?" Ses tonundaki alaycı ifadeyle gözlerimi devirdim.

Maid Cafe / VKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin