2: Ah!! Davetsiz misafir

49 15 16
                                    

Aşağı inerek mutfağa ilerledim ama salonda gördüğüm silüet ile olduğum yerde donakaldım. Ha birde kafamı da önüme bakmadığım için mutfak kapısına geçirmiş olabilirdim. Ben hala olayın şokundayken koyu kahverengi gözlerini gelen sese doğru yani bana doğru çevirdi. Iste bu olamazdı. Tam karşımda kanlı canlı duruyordu. Off işler fena karışacaktı

Bunun burada ne işi vardı ya gerçekten kafamı çarpmanın etkisiyle hayal mi görüyorum anlamdım ki. Annemin "Kızım bak kim geldi. Alptuğ bugün bizimle yemek yiyecekmiş." demesiyle gözlerim sanki daha çok mümkünmüş gibi biraz daha açıldı. Ahh olamaz bu niye gelmişti ki taa Ankara'lardan. Istemeyerek de olsa salona ilerledim. Alptuğ hala beni izliyordu. Bu çocuk beni niye izliyordu ki off salak. Bende salonda bir tane koltuğa oturdum. Alptuğ"Pardon biz Güneşe bakmıştık da kendisini görebildiniz mi ?" diyerek kendince şaka yaptı gerizekalı. Ahh tabii beni küçümseyip Izmiri terk ettiğinden beri resmen evrim geçirip bir kuğuya dönüşmüştüm övünmek gibi olmasın ama. Galiba o gerizekalı da bunu kullanarak bana şaka yapmaya çalışıyordu. Ahh komik (!) çocuk. Bende hemen lafa atlayıp " Kendisi burada ama galiba senin biraz (!) görme sorunun var " sahtece düşünüyormuş gibi yapıp "Ah biraz da anlama kıtlığı ha ne dersin ? " Alptuğ bu sözlerime şaşırmış olacak ki rahatsızca yerinde kupırdandı. Ahh rahatsız mı oldun sen daha sana neler yaşatıcam. bu daha başlangıç.

Flashback
Ahh yine orada duruyordu. Off nasıl da tatlıydı öyle. Kesinlikle benim olmalıydı evleneceğim ben onla. O ne kadar beni görünce suratını ekşitse de sadece biraz naz yapıyordu yoksa o da beni çok seviyordu biliyordum. Neyse zaman kaybetmeden yanına gitmeliydim biricik aşkımı daha fazla bu parkta yanlız bırakmamalıydım. Hemen koşar adımlarla yanına gittim. "Alptuuğğ" diye seslendim ona doğru. O yine mi yüzünü ekşitti neyse önemli değildi sonunda o da beni sevecekti. "Ne var bücür şey yine niye geldin ? Ya ben seni terslemekten yoruldum sen terslenmekten yorulmadın bıktım artık senden bir bana bak bide kendine. Sence sen beni hakediyor musun? Sen anca mahalledeki erkeklerle futbol oyna." Ahh bu söyledikleri beni acayip şekilde yaralamıştı ama yılmaya niyetim yoktu. Er ya da geç benim farkıma varıcaktı." Ama ben seni seviyorum Alptuğ neden böyle söylüyorsun kalbimi kırıyorsun." Evet henüz 10 yaşında olabilirdim ama benim de bir kalbim vardı sonuçta. "Ama ben seni sevmiyorum çirkin bunu anlamıyor musun ? Hem benim sevgilim var burada da onu bekliyorum gitsen iyi edersin bücür de olsan sevgilimin canını sıkabilirsin. Onun canının sıkılmasını istemem çünkü ben onu seviyorum." Bu sözleri onu seviyorum kısmını bastırarak söylemişti. Çok saçma gelebilirdi ama canım çok acıyordu bu söyledikleri çok ağırdı. Daha önce ona hiç alınmamıştım ama bu ... bu söyledikleri çok ağırdı. Gözlerim yaşlarla dolmaya başladı. Arkadan gelen "Alptuuğğ" diye seslenen kız sesiyle arkamı döndüm. Alptuğ da beni biraz geriye doğru ittirerek " Artık gitsen iyi edersin" diyerek küçümseyici bakışlar attı. Kız önümde Alptuğ'a sarıldı ve Alptuğ da ona sarılarak karşılık verdi. Nefes alamamam normal miydi ? Hemen oradan koşarak uzaklaştım ve kendimi koşarak evime attım. Annemin seslenişlerini duymazdan gelerek doğruca odama yöneldim. Lanet olsun çok fazla acı çekiyordum bu hiç güzel bişi değildi. Günlerim kendimi odaya kapatıp ağlayarak geçti. Üç günün sonunda annem beni biraz dışarı çıkmam için ikna etmişti. Tam apartmanın kapısından çıkıp bahçeye inecektim ki Neriman teyzenin kapısının önünde duran bavullar dikkatimi çekti. Kapnın önüne giderek içeri bakmaya çalıştım o ara Neriman teyzeyi gördüm. "Aa güneşçim bende seni arıyordum". İç çekerek konuşmasına devam etti. " Biz ne yazık ki Ankara'ya taşınıyoruz ve artık orada yaşayacağız. Bu yüzden belki son bir defa Alptuğ'a veda edersin diye düşündüm. O an dünyanın karardığını hissettim sanki yer ayaklarımın altından çekiliyordu. Bu ... bu çok kötüydü ben onu görmeden ne yapacaktım evet kalbimi kırmış olabilirdi ama... Yani ne diyeceğimi bilemiyordum. Paytak adımlarla odaya ilerledim. Alptuğ dolabının başında durmuş valizini hazırlıyordu. " Alptuğ" diye seslendim. "Ne var bücür ne diceksen de sonra da git lütfen meşgulüm şuan." Of hadi ama şimdide mi en azından son zamanlarında biraz kibar davranabilirdi bana karşı. "Gidiyormuşsunuz." dedim tek kelime ile. "Evet de bundan sanane?" dedi kabaca. "Ama ben seni seviyorum evlenecektim seninle." Yine aynı kaba sesiyle "Off ne diyorsun bücür yaa git başımdan bi de senle uğraşamicam parkta söylediklerimi unuttun galiba sen bana denk değilsiin bunu artık anlasan iyi edersin. Ha anlamak istemiyorum diyorsan senin seçimin ben kurtuluyorum zaten senden sende boş boş hayaller kurmaya devam et." Bu söyledikleri yine ve yine içime oturdu. Bari gitmeden önce biraz kibar davransaydı. Iki saat sonra ise Alptuğ elinde bavul ile giderken ben sadece gidişini izledim. Bütün bu olanlar beni derinden etkilemişti. Uzunca bir süre özgüvenimde eksiklikler hissetmiş ve bunun için psikolojik destek almıştım ve tedavimin sonunda doktorunda tavsiyeleriyle yeni evimize taşınmıştık. Bundan üç yıl öncesine kadar da onu stalklamıştım. Daha sonrasında onu araştırmayı bırakmış kendi halimde takılmıştım. Yani kısacası onu artık unutmuştum.
Günümüz
Onun tekrardan böyle karşıma çıkması bana geçmişi hatırlarmış ve tenimde bir ürperme hissetmiştim. Ama yanlış anlaşılmasın onu artık hiç ama hiç takmıyordum. Sakince karşısına geçip oturdum ve ona dik dik bakmaya başladım. O da bana rahatsız olmadığını örtecek şekilde sırıtarak cevap verdi. " Eğer şimdi gerçekten Güneş ile konuşuyorsam bir su perisine dönüştüğü gerçeğini saklamicam. Ve bu değişimi de merak ettiğimi belirtmek isterim." Bende ona ukalaca sırıtarak "Bu değişimin seni ilgilendireceğini zannetmiyorum ama o kadar çok merak ediyorsan söyliyim sadece özünde zaten su perisi olan bir kız sadece dönüşmeyi bekledi ve zamanı geldiğinde özünde olduğundan da güzelleşti hepsi bu. Hem ne o eskiden benimle ilgili hiç bir şey seni ilgilendirmiyordu hani " dedim kabaca Tıpkı onun bana yıllar önce davrandığı hareketleri takınarak. Şu an oldukça cool ve güzel gözüküyordum buna eminim
Zaten söz konusu övünmek olsun yeter sen hemen öne doğru atıl hiç bekleme
Ee övülmeyi hakediyordum ama çocuğun beni görünce beyni döndü kızım kolay mı bir Güneş Ateş olmak. Annem sofranın hazır olduğunu söyleyerek bizi yemeğe çağırdı. Yemekten sonra da bir çay içip odama gitmek için ayaklandım. Ayaklandığımı gören Alptuğ öne doğru atılarak "Nereye?" dedi. İçimden sanane demek geçse de aklıma başka bir fikir geldi ve intikam aşkıyla yanıp sönerken"Izninle yarın sevgilimin doğum günü de hazırladığım süpriz doğum gününün kalan eksikliklerini tamamlamaya gidiyorum" dedim. Bir anda yüzü acıyla çarpıldı. Ne alakaysa artık neyse aman banane diyerek odama yöneldim. Odama gidince hemen rahatça yayılmak adına üstümü askılı bir bluz altıma da ipek şortumu giyerek yatağa atladım. Bu ikisini kombinlemeyi çok seviyordum gayet rahat oluyordu. Kapımın tıklatılmasıyla içeri gelene baktım. Ah onun burada ne işi vardı Allah'tan düzgün bişiler giyinmiştim. Odaya girerek "Şey ben gidiyordum da haber vermek için geldim." Bende kabaca "Ee bundan banane" dedim. O da sıkıntılı bir sesle "Bir daha görüşür müyüz dicektim de " dedi. Bende "Hiç zannetmiyorum ama olabilir "dedim. Sırf gitsin diye. O da "Peki öyleyse iyi geceler "diyip odadan çıktı. Bende Batur'un partisinin son hazırlıklarını da tamamlayıp uyuma vaktinin geldiğini düşünerek yatağıma geçtim ve nasıl yorulduysam artık anında uyumuşum. Bekle beni doğum günü partisi ben geliyorum. Son hatırladığım kendi kendime böyle mırıldandığımdı.

🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾
Veee bölüm sonu. Bölümü nasıl buldunuz gençler. Beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yerleri yorumda belirtirseniz ona göre davranabilirim. Hem tavsiyeleriniz varsa kesinlikle alabilirim öyle kibirli birisi değilimdir. Sizin düşünceleriniz benim için çok önemli. Sizleri seviyorumm💝

Kelime Sayısı :1141

Dikkat Aşk ÇarpabilirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin