Sanırım bu zengin, taş, öküz ve tehlikeli çocukla başım beladaydı. Nasıl kurtulacaktım bu salaktan acaba. Bu çocuktan bir kurtulim o ezgiyle Batur'un kafasını birbirine tokuşturmazmıyım ben. Bekleyin lan siz beni...
🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾
Arabaya binmiş öylece giderken yanımdaki gereksizi dinliyordum. Bu ne ya arabaya bindiğimizden beri susmuyordu. Bendeki şansta zaten anca bu kadar olurdu. Belki Defneden yardım isterim diye telefona bakmış ama telefonumun şarjının olmadığını görmek sinirlerimi daha çok bozmuştu. Bir şekilde bu gerizaekalıdan kurtulmalıydım. Belki söylediklerinden kendime pay çıkarırım diye onu dinlemeye başladım.
"Benim planım öncelikle kahvaltı etmek çünkü gerçekten acayip acıktım. Daha sonra da eğlence için avm de alışverişe çıkabiliriz. Ya da istersen sinemaya da gidebiliriz. Kahvaltı fikri benden çıktığı için diğer aktiviteyi senin seçmeni istiyorum. Hem ayrıca daha günün başındayız vaktimiz çok anlayacağın yani hem alışverişe gidebilir hem de sinemaya da gidebiliriz seçim senin." Off resmen nefes almadan sıraladığı sözler beyinimi bulandırmıştı. Konuşmaktan ölecek zannettim bir an. Bende onayladığımı belli ettiğim şekilde homurdandım. Sanırım kaçış planımı günün akışına göre yapmam gerekicekti. Çünkü bu dengesizin her an ne yapacağı belli olmuyordu. Araba yolculuğumuz nihayet sona erdiğinde sessizce arabadan indim. Yol boyu sessiz olduğumu fark eden öküz
"Arabaya bindiğimizden beri neden bu kadar suskunsun yoksa kadınların konuşmayan versiyonunu felan mı yaptılar?" Sırıtarak söylediği bu sözler beni daha da sinirlendirirken susmaya devam ettim. Madem merak ediyordu belki de merakından çatlayıp geberirdi öküz. Ama neredee gebermeyi bırak susmuyordu bile.
"Ya sormayı unuttum da ismin neydi senin daha tanışmadık galiba ben Buğra" dedi. Ben de sessizliğimi korumak adına cevap vermedim. Ama sanırsam bu tavrım Buğra beyciğimizi sinirlendirmiş olacak ki kolumdan tutarak beni sarstı. Hadi ama acımıştı.
"Sana bir soru sorduysam cevaplicaksın bu iyi hallerimin yanında hiç görmek istemiceğin yanlarımda var ve bu yanlarımı görmek istemiyorsan benimle iyi geçinmelisin yoksa bu senin için hiç iyi olmaz çakma prenses şimdi tekrardan soruyorum ve sende benimle birlikte bişi olmamış gibi davranacaksın acemiliğine veriyorum bu ilk ve son olacak" dedikten sonra tekrardan elini uzatarak
"Tanışma fırsatımız olmamıştı galiba ben Buğra " dedi. Hadi ama bir insan bu kadar dengesiz olamazdı. Resmen doğa kurallarına aykırı. Tehdit edercesine gözlerimin içine bakarken sadece kurtulmak için diye geçirdim içimden ve bende elimi uzatarak
"Bende Güneş" dedim. Tatmin olmuşçasına gülümseyerek "Tanıştığımıza memnun oldum" dedi. Gerçekten hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu embesil gerizekalı. O yürümeye başlayınca bende peşine takıldım. Avm nin içinde dekorasyonu çok şık olan bir yere gitmiştik kim bilir ne kadar paraydı burası zengin piç. Masalardan birine oturduğumuza yanımıza gelen garsona istediklerimizi söyledik. Bu dengesizle aynı ortamda olmaktan ne kadar hoşnut değilsem de mecbur katlanıcaktık artık. Kahvaltı ederken beyefendi arabadakinin aksine oldukça sessiz duruyordu. Sürekli telefonla uğraşıyor birilerine sürekli emir verip duruyordu. Arada tek tük konuştuğu oluyordu ama genellikle telefonuyla uğraşıyordu. Kahvaltı bittikten sonra ne yapmak istediğimi sordu. Alışveriş yaparken kaçmak kolay olur diye düşündüğüm için alışveriş yapmak istediğimi belirttim. O da ilk defa bir kadınla alışverişe çıkacağını ve gerçekten heyecanlı olduğunu söyledi. Gerçekten maldı bu çocuk. Eh bende güneş değilsem sana bu alışverişte çektirmez miyim gör bak sen. Kaçma planımı geriye atarak intikam planımı öne çıkardım. Kafe'den çıktıktan sonra önüme çıkan ilk mağazaya girdim ve kıyafetlerin arasında dolanmaya başladım. Bu alışverişi kendime zindan etmek yerine eğlenceli kılmaya karar verdim. Beğendiğim elbiseleri Buğranın da fikrini alarak kolumda topladım. Şimdi deneme zamanıydı. Kabine girerek kıyafetleri tek tek denemeye başladım. Buğra da komik eleştiri ve yorumlarıyla beni güldürüyordu. Aslında kafa birisiydi. Denediğim son elbise dizlerimin bir karış üstünde bitiyordu ve sırt dekoltesi vardı. Aslında böyle bişiyi giymezdim ama maksat denemek olsun diye yanıma almıştım. Kabinden çıktığımda Buğra bana şok olmuş gözlerle bakıyordu ama daha sonra toparlanmıştı. Yanımızda duran görevli ise "Hanımefendi üstünüzdeki elbise size fazlasıyla yakışmış. Zaten muhteşem olan fiziğinizi daha da ortaya çıkarmış bence bu elbiseyi sizden başka kimse giymemeli" dedi. Sözleri beni acayip tatmin etmişti. Resmen egom tavan yapmıştı. Belki Buğra da bişiler söyler diye ona döndüm ama az önceki eğlenceli Buğra gitmiş yerine çok farklı ve gözleri ateş topuna dönmüş bir Buğranın geldiğini fark ettim. Hadi ama yine neye sinirlendin demeye kalmadan Buğra az önceki görevlini üzerine atlamıştı. Off amacı neydi bu çocuğun. Onları ayırmaya gelen diğer görevlileri izlerken görevlinin çoktan dayak yemiş olduğun gördüm. Buğraya burda beklemesini söyleyerek hemen üzerimi değiştirmeye gittim. Zaten ne diye giydiysem bu elbiseyi. Hızlıca kabinden çıkıp Buğranın yanına gittim. Mağazadan kolunu tutarak sürükledikten sonra en son bir yerde durup sakinleşemesini bekledim. En sonunda o sakinleşince bu sefer ben patladım
"Yaa sen manyak mısın ya amacın ne senin ha ne yapmaya çalışıyorsun ne diye görevliyi dövdün ya onun ne suçu vardı? Alt tarafı elbisesinin bana yakıştığını söyledi vahşi misin nesin sen ya ". Sonunda içimi döküp ona patladığımda onun söylediği şeyler ise beni çıldırtacak dereceye getirmişti.
"Kimse benim yanımdaki kıza öyle şeyler söyleyemez bu kim olursa olsun yoldan geçen birisi bile benim yanıma geçtiğinde artık dokunulmazlığı vardır çünkü benim yanıma geçmiştir ve sende onlardan birisin. Eğer benim yanımda olmasaydın söylenenler umrumda olmazdı ama sen bugünlük de olsa benim yanımda yer alıyorsun"
Gerçekten bu çocuktan çekeceğin vardı. Bu ne ukalalıktı böyle ya " çonko bonom yonomdoson" sözün saçmalığına bakar mısın ya. Neyse ben ona daha neler çektiricektim benimle bir gün geçirmek fikri ona zehir zıkkım olacaktı hahahlsl. "Of neyse tamam alışverişe devam o zaman." Söylediklerimde şaşırmış olacak ki gözlerini şaşkınca açıp bana baktı. "Hadi bakma öyle devamm."
Buğrayı peşimden sürükleyerek alışverişe devam ettim. Alışveriş yaptığımızın üzerinden en az üç buçuk saat geçmişti ve artık Buğranın adım atıcak dahi hali kalmamıştı. Onun bu haline bakıp içten içe gülümsedim.
"Güneş dünyaları denedin gerçekten yeter ne bulduysam deneyip aldın ya. Yürümekten ayaklarım, aldığın şeyleri taşımaktan da kollarım koptu. Gerçekten yeter yaa ben bu kasları senin poşetlerini taşımak için yapmadım." Buğranın bu sözlerine gülerken karşıdan gelen kişiyle yüzüm donuklaştı. Bir an önce bişi yapmalıydım. Ben ne yapacağımı şaşırırken can havliyle Buğranın elini tuttum. Buğra şaşırmış bir şekilde bana doğru bakarken yalvaran gözlerle ona baktım.
"Lütfen Buğra lütfen elini çekme nolursun" Buğra da bu sözlerime karşılık
"O zaman benim de bir şartım var" dedi. Bu sözlerine karşılık karşımdakine baktım. Off lanet olsun beni fark etmişti be şuan da bize doğru geliyordu.
"Tamam kabul ediyorum sadece sevgilimmiş gibi davran yeter. İsteğini yerine getireceğim."
Alptuğ en sonunda yanımıza varmıştı.
"Güneş selam" dedi hoşnutsuz bir ses tonuyla bende aynı ses tonuyla karşılık verdim.
"Ne yapıyorsun burada bununla" demesiyle tam cevap verecektim ki Buğra atıldı.
"Neden bir sorun mu var bu satte sevgilisiyle avm de olmicakta kiminle olucak seninle mi?" dedi alaylı bir ses tonuyla. Gözlerim fal taşı gibi açılırken içten içe Buğraya teşşekür ettim. Alptuğ bana dönerek
"Süpriz doğum günü hazırladığım sevgilin bu muydu? Ayrıca dün gece eve de gitmemişsin annen öyle söyledi sevgilinde mi kaldın ?" sesinde ve gözündeki alaycı ifadeyi aptal bile olsanız anlardınız yanı o kadar. Buğranın kasıldığını elimi tuttuğu elinin sıkılaşmasıyla anladım. Umarım kavga çıkardı da Alptuğ dayak yerdi. Gerçekten şuan bende Buğranın tarafında olduğuma şaşırıyordum ama öyle seçimler vardı ki karşımda Alptuğnun da canının benim gibi yanmasını istedim.
"Evet benim beğenemedin mi dün de benim evimde kaldı ve bugünde canım sevgilimle dışarıda gezmek istedi. Ayrıca sanane bundan yolun ortasında sorguya çekermiş gibi önemli birisi olduğunu düşünmüyorum yani?"
Alptuğ rahatsızca yerinde kupırdandı. Duydukları hoşuna gitmemiş olmalıydı
"Sen nereden biliyorsun benim önemli birisi olmadığımı? " diye sordu. Evet Buğra bey acaba buna nasıl cevap vereceksin çocuk haklı yanii
"Sevgilimle bunca zamandır beraberiz sevgilim kendi için önemi olan her şeyi bana anlatır. Şuana kadar senden hiç bahsetmediği gibi tanıştırmadı da. Eğer azıcık da olsa önemli bir yanın olsaydı sevgilim bana çoktan senden bahsederdi bilmem anlatabildim mi? Şimdi yolumuzdan çekilde gidelim daha sevgilimle gezeceğimiz çok yer var bizim değerli zamanımızı çalma. Değil mi hayatım?" diyerek bana döndü.
"Aynen öyle sevgilim" diyerek cevap verdim bende. Ne oluyor lan bana intikam ateşi insanlara ne yaptırıyor beAlptuğnun gözünde anlamlandıramadığım bişiler vardı. Sanki gözünde hayal kırıklığının ve pişmanlığının parçaları geziniyordu. Buğra elimi tutarak yürüyünce bende peşinden ilerledim mecburen çünkü elimden tutuyordu. Elimden tutmaya devam ederken Alptuğnun göremeyeceği bir yere geldikten sonra elimi elinden çektim. Bu hareketime şaşırsa da belli etmemişti. Tabi elimi çekecektim yani oyun bittiğine göre elini tutmanın bir anlamı da yoktu yani
"Unutma seninle bir anlaşma yaptık hem dinlenmek adına hem de şu olayları anlatman için şuradaki kafeye oturalım." Off sülük gibi çocuk yeminle ya bu ne böyle. Neyse kafede ne yapıp edip kaçmalıydım. Mecburen kafa salladım. "Şey ben bir lavaboya gidip gelebilir miyim?" o da kafa salladıktan sonra çantamı da alıp lavaboya gittim oradan da Buğraya dikkat ederek kaçtım ve hemen yoldan bir taksi çevirdim ve evimin adresini verdim. Bu olayların üstüne evimi ne kadar da özlemiştim yaa. Neyse ki avm evimize yakın olduğu için hemen eve varmıştım
Evde kimsenin olmadığını görünce direk odama çıktım ve üstümü değiştirerek yatağıma atladım. İçimde tarifsiz bir huzursuzluk vardı. Aman bir daha nerde görecektim ki onu. Neyse en iyisi güzelim uykuma kavuşmak.Buğradan
Demir'in de yardımlarıyla kızın soyadını bulmuştum. Nasıl olduğunu sormayın bende bilmiyorum. İyiydi bu işler de kereta. Demek Güneş Ateş. Bi dakika... Ne?? Bu kız bizim okula gelecek olan burslular arasında mı? Iyide biz izmirin en iyi öğrencilerini seçtik okulumuza. Bu kız bu kadar iyi miydi ya? Acaba bir yanlışlık mı olmuştu? Babamın bana yolladığı listeye baktım. Ne yani okulumuza ikincilikle mi giriyordu? Pes yani vay bee
Nerde kaldı bu kız ya acaba tuvaletin deliğine mi düştü? Bir gidip bakim şu aptala. Lavaboların olduğu tarafa yöneldiğimde içeride temizlik olduğunu gördüm. Iyide bu kız neredeydi o zaman. Oradaki görevliye sorduğumda güneşi tarif ederek dışarı çıktığın öğrendim. Cebimden telefonumu çıkararak Hüseyin abiyi aradım. Hüseyin abi okulumuza gelecek olan burslularla ilgileniyordu.
"Alo... Merhaba Hüseyin abi ben senden bişi rica edecektim de... Okulumuza burslu olarak gelecek olan Güneş Ateş hakkındaki bütün bilgileri istiyorum. Tc sinden tut ev adresine kadar her şey" diyip telefonu kapattım. Bir dakikaya kalmadan gerekli bilgilerin hepsi geldi. Bekle beni Güneş Ateş beni ekip gitmek ne demekmiş gösterecem ben sana🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾🐾
Evetttt. Upuzun bir bölümle karşınızdayım günlerdir bu bölüm için uğraşıyorum. Gerçekten uzun bir bölüm oldu ve ben yazarken çok ama çok eğlendim. Özellikle de Alptuğla karşılaşma bölümünde. Umarım sizlerde beğenirsiniz. Lütfen emeklerim için siz de beğenmeyi ve fikirlerinizi yorumlara yazmayı unutmayınız. Beğenenlere şimdiden teşşekür ederim. Beğenmeyenlere de okudukları için teşşekür ederim.
Siz en çok nerede eğlendiniz?
Nereyi beğenmediniz?
Seviyorum sizi ballar❤️😘😍
Kelime sayısı: 1663
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dikkat Aşk Çarpabilir
ChickLitBir insan nasıl hem bu kadar yakışıklı hem de bu kadar öküz olabilir Bir yanda öküzlüğünden asla ödün vermeyen ve bir o kadar da yakışıklı olan Buğra Öbür yandan ise hiç görülmediği kadar rahat ve üşengeçlikte master yapmış olan Güneş Bu iki bir...