undeka

4.1K 333 59
                                    


"Şu aptal uygulamada izleyecek bir video bile yok mu sahiden?"

Jimin, yaklaşık olarak üç gündür yatağından sadece yemek yemek için kalkmıştı, bu üç gün içerisinde yaptığı tek şey yatağında telefonuyla oynamaktı.

Ne Wooyoung'la ne Taehyung'la ne de Yoongi'yle görüşmüştü. Jungkook denilen şahıstan bahsetmek bile istemiyordu.

Youtube'da aynı videoları kaçıncı kez izlediğinin farkında değildi, yapacağı saçma hareketleri yapmamak için dikkatini başka yerlere vermeye çalışıyordu.

Çocukluğundan beri yanında olmasını istediği kişiyle çok güzel zamanlar geçirmişti ve bu güzel zamanlar aniden dünyanın en kötü günlerine dönüşmüştü.

Jimin geçmişi ne kadar silip atmak istese de kalbinin en güzel yerinde hala Jungkook'u saklıyordu ve bu yüzden kendinden nefret ediyordu.

Yaşadığı hiçbir şey kolay atlatılabilecek şeyler değildi, Jimin kötü günleri görmezden gelip Jungkook'u affetmeyi çok kez düşünmüştü ama hiçbir insan kendine bunu yapabilecek kadar acımasız olamazdı.

"Seninle tekrar sevgili olmak istemiyorum Jimin."

Telefonunda gezinirken kulaklarında yer edinen cümle yüzünden günlerdir sakladığı gözyaşlarını daha fazla tutamamıştı sarışın genç.

Kendine ne kadar daha fazla onun için ağlamayacağı hakkında söz veriyorsa da bunu asla beceremiyordu.

Çocukluğundan beri hayalini kurduğu sevgilisini kaybetmişti, onun için canını bile vereceği çocuk ellerinden kayıp gitmişti.

Sorumlusu kendisi miydi? Hayır.

İşte bu daha çok acıtıyordu Jimin'in canını. Sevdiği kadar sevilmemek, değer verdiği kadar almamak çok kötüydü. Jimin bazen bunları düşündükçe ölecek gibi hissediyordu.

Ölmeyi, intihar etmeyi çokça kez düşünmüştü. Göremediği günlerde bunu aklından birçok kez geçirmişti ama her zaman kendini her şeyin iyi olacağına, Jungkook'un bir gün onu deli gibi seveceğine inandırmıştı.

Öyle de olmuştu aslında, Jimin Jungkook'la sevgili olduğu süre içerisinde onun gözlerindeki ışıltıdan Jimin'i ne kadar çok sevdiğini anlayabilmişti.

Jimin Jungkook'la sevgili olduğu için hiç pişman değildi, bu dünyaya tekrar gelse yine Jungkook'u sevmeyi tercih ederdi.

Düşünceleri zihnini tekrar ele geçirmişken telefonunun bildirim sesi Jimin'in dakikalardır kapalı olan gözlerini açmasına sebep oldu.

Biraz tavanı izledi, mesaj atan kişinin Jungkook olması için Tanrı'ya dua etti.

Evrenin ona sinirli olduğunun farkındaydı Jimin, yaşattığı onca şeyden sonra Jungkook'u sevmeyi bırakması için yalvarıyordu adeta.

Ama aşk böyleydi, hele ki Park Jimin'in aşkı... Önünde evren bile duramazdı.

Jimin telefonuna baktığında gördüğü isimle Tanrı'nın onun yanında olduğunu anlamıştı.

Bu hikayede ne Jimin ne Jungkook pes ediyordu, böyle nereye kadar gideceklerini ikisi de bilmiyordu ancak iki genç için de kalplerinde birbirlerini taşıyor olmaları dünyanın en kutsal şeyiydi.

Belki de ölümsüz olarak nitelendirilen aşk hikayelerinden birisi de Jimin ve Jungkook'a aitti? Kim bilebilirdi ki?

jungkook: üç gündür neredesin?

umarım beğenerek okursunuz, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 🍓

Vídere Possum 2 | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin