gecikme için özür dilerim, iyi okumalar🍓
"Jungkook!" Jimin merdivenlerden koşarak inerken birkaç saat sonra 'kocam' diye tanıtacağı sevgilisine bağırıyordu.
Az önce çok kötü bir şey yapmıştı ve bu düğün tarihini aldıklarını günden beri her şeyin kusursuz olması için çabalayan Jungkook'u delirtebilirdi.
Jungkook elindeki tabletle davetliler listesini son kez kontrol ederken bugün ayrı bir güzel olduğunu düşündüğü sevgilisini cevapladı, "Güzelim?"
Jimin yutkundu, düğüne birkaç saat kalmıştı ve Jungkook garip bir şekilde sessizdi. Eğer onu azıcık tanıyorsa bir saat içinde panik olmaya başlayacaktı ve Jimin, bunun bir saat içinde değil de az sonra olmasına neden olacağı için fazla tedirgindi.
"Şimdi ben bir şey yaptım ama çok önemli bir şey değil." Jimin tatlı tatlı tebessüm etmeye başladı, böyle yaparsa Jungkook'un ona asla kızmayacağına inanıyordu ama gerçek şuydu ki daha önce birkaç saat sonra evlenecek olan bir Jungkook'la asla karşılaşmamıştı.
Jungkook dinlediğini belirten mırıltılar çıkarınca Jimin konuşmaya devam etti, "Ben yanlışlıkla senin damatlığına fondöten döktüm ama yanlışlıkla oldu, bence düğünü iptal edebiliriz ne dersin? Hem çok önemli değil zaten ha Jeon olmuşum ha Park değil mi?" Son söylediğinden sonra sahte kahkahalar attı Jimin, Jungkook üstüne atlayacak diye ödü kopuyordu.
Gerçi üstüne atlasa iyi olurdu, tabi şu an değil.
"Sorun değil ben sana başka bir şey soracağım bu Min ailesinin-" Jungkook Jimin'in söylediklerini idrak edince duraksadı. "Damatlığım mı?" Usulca kafasını tabletten kaldırdı ve dakikalardır süt dökmüş kedi gibi kendisine bakan Jimin'le karşılaştı.
"Çiçeğim yemin ederim isteyerek yapmadım, sen gitmişsin makyaj masasının oradaki sandalyeye koymuşsun. Hayır ben nerden bileyim onun orada olduğunu tatlı tatlı fondöten sürerken bir baktım döküldü." Jimin cümlelerinin arasına Jungkook'un da suçlu olduğunu sıkıştırırsa daha az sinirleneceğini düşündü.
Jungkook Jimin'in dediklerinden sonra sessizce sevgilisini izledi; tatlı tatlı konuşmasını, fondötenin yarısını döktüğü için yarım kalan makyajını, geçen ay Jungkook'la beraber boyunlarına yaptıkları JKJM dövmesini ve sonra yine aynı sakinlikle konuştu, "Önemli olanın damatlık olduğunu mu düşünüyorsun sahiden? Ben seninle evlenmek istiyorum, gerekirse o yemini pijamayla bile ederim Jimin."
Jimin duydukları karşısında o tatlı minik gözlerini büyüttü, "Ne yani kızmadın mı sen şimdi?"
"Ya ben sana kızar mıyım tatlı küçük kurabiyem." Jungkook elindeki tableti bıraktı ve saatlerdir oturmaktan poposunun yapıştığı koltuktan kalkıp tatlı güzel sevgilisini kucakladı.
Jungkook kendini suçlu hissetmişti, Jimin'i böyle ufak şeyler için kıracağı izlenimini ona vermiş olması berbat hissettirmişti, "Sen benim pamuk şekerimsin tamam mı? Sana böyle şeyler için asla kızmam, kusursuz bir düğün için uğraşmamın tek sebebi sensin. Hayalini yaşatmak için çabalıyorum güzelim yoksa benim için seninle evlenmekten başka önemli olan hiçbir şey yok."
Jimin Jungkook'un söylediklerini usul usul dinlerken dolan gözlerini kırpıştı, bugün ayrı bir duygusaldı ama ağlamayacağı için kendine söz vermişti. Bu yüzden Jungkook'un söylediklerini alaya almaya karar verdi.
"Jungkook aç olabilir misin? 'Tatlı küçük kurabiyem' demeler 'Pamuk şekerler' filan?"
Jungkook, Jimin'in utandığından konuyu değiştirdiğini fark edince ona ayak uydurmaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vídere Possum 2 | jikook
Fanfictamamlandı. "Hayatımda bir daha asla Jeon Jungkook olmayacak."