Kalpte Hastalık
İmâm-ı Rabbânî (kuddise sırruhû) şöyle buyurmuştur: “Bilmek gerekir ki yüce Allah’ın varlığı ve birliği, Resûl-i Ekrem’in (sallallahu aleyhi vesellem) peygamberliği ve Allah Teâlâ katından getirdiği hükümlerin hepsi apaçık ortadadır. Aklî melekeler manevi hastalıklardan ve arızalardan arınmış olduğu takdirde, bunları düşünmeye ve ispatlamaya ihtiyaç yoktur. Bu hususta düşünmeye ihtiyaç duymak bir arızanın olmasına bağlıdır. Kalbî hastalıklardan ve basireti kapatan perdelerden kurtulduktan sonra geriye apaçık hakikatten başka bir şey kalmaz.
Nitekim safrası hasta olan bir kimseye, safra hastalığı devam ettiği müddetçe şeker ve balın tatlı olduğunu ispatlamak, yaşadığı hastalık sebebiyle bir delile muhtaçtır. Fakat o kişi, söz konusu hastalıktan kurtulacak olsa, bu konuda hiçbir delile ihtiyaç duymaz. Bunun gibi şaşı kimse bir cismi çift olarak görür ve onun bir olmadığına hükmeder. Şaşı kimse bu hükmünde mâzurdur. Şaşılık hastalığından kaynaklanan bu hüküm, birin bir oluşu gibi apaçık bir hükmü değiştirmez.”
Semerkand Takvimi