•1.5•

185 23 100
                                    

Merhaba sevsen ne olur Okurları dolabıma bir sürü yazı yazıyorum. Özlü söz olarak bırakmak için bir şeyler varsa yazarsanız çok güzel olur :)))

Bölüm şarkısı: Ölsem

Emir: Cevabını bildiğin sorular sorma Aura

Aura : Okula niye gelmedin.

Emir : Bilmiyormuş gibi davranma Aura. Sanki sen yapmamışsın gibi davranma gibi sanki haberin yokmuş gibi. Aura'nın şu an ne haltlar yediysem bil ki senin olduğu

Emir : Kalbimi kırmadın sen. Ruhumu öldürdün ...

Emir: Kahretsin ki seni engelleyemiyorum çünkü hala deli gibi sana aşığım kodumun salağında bir şeyler bulupta bende nasıl bulmuyorsun

Emir : Ey götten farkım ne illa sana kötü mü davranayım beni sevmen için?

12.40 || ✔️

Emir : Tek yaptığın görüldü atmak görmek görmezden gelmek

Emir : Çünkü gerçekleri kabul edemiyorsun!

Bu numarayı engellediniz.

(Emir'in Anlamıtıyla)

Bambusuz Pandam adlı kişiye artık mesaj gönderemezsiniz.

Engelledi. Bana engel attı. Ben onu bu kadar severken bana engel attı ... Daha ne yapayım. Hayatımı verdim yinede sevdiremedim kendimi.

Sabahtan beri yattığım yatığımdan kalkarak bodruma doğru indim. Bodruma indikten sonra bira dolu buzdolabını açıp içeriden 4 şişe aldım.

Ölü adımlarla salona doğru gittim ve soktuğumun televizyonunu açtım. Hep aşklı maşlkı dizi ve filmler vardı. Önümdeki ilk birayı alıp açıp kafaya diktim. İkinciyide 5 dakika geçmeden diktim.

Bazı şeyleri unutmaya ihtiyacım vardı. Gülüşü, sevecenliği, kokusu, sesi ... "AŞK YALAN ORUSPU ÇOÇUKLARI SİKERİM SİZİN YALAN AŞKINIZI ULAN!" Elimdeki boş bira şişesini televizyona attım. Sinirle ayağa kalkarak televizyonu yere doğru ittim. Yere düştü ve üstüne çıkıp zıplamaya başladım.

"AYRILIK YALAN HAYAT YALAN AŞK YALAN İNANMAYIN." Hayat zaten yalanlardan oluşmuyor muydu?

Televizyondan sinirimi çıkardıktan sonra kalan biraları da dikip telefonu elime aldım. Uzun zamandır Derin'i eve çağırmıyordum bence şu an çağırsam hiç sıkıntı çıkmazdı.

Derin aranıyor ...

Derin: Vay bebeğim kapımızı ne ara çalar oldun sen bakayım.

Emir: Derin kafamı dağıtmam lazım gelebilecek misin eve?

Derin: Uzun zamandır aramıyordun herhalde kafanı boşaltmak istiyorsun. Hala aynı yerde oturuyorsun değil mi?

Emir: Evet.

Derin: Özledim seni. Yatak odasısını hazırla 10 dakikaya ordayım ...

(Aura'nın Anlatamıyla)

Buraklarla beraber öğle yemeğine doğru gidiyorduk. Evet Emir'i engellemiştim ve evet gerçekleri kabullenemiyorum.

Sürü halinde yemekhaneye girişimizi yaptık. Yemekte Neşe ile konuştum. "Kız benden duymadın ama Kiraz kafayı sıyırmış. Çıldırmış resmen uşağım." Güldüm.

Masalara doğru yerleşirken hemen salata kısmına gidip tabağa havuç marul doldurdum. "Küçük tavşancık acıkmış galiba." Gelen sesle yüzümü Burak'a çevirdim. "Havuç ve marul seviyorum diye tavşan olduğum anlamına gelmez. Tamam biraz düşündüm de gelebilir." Kıkırdamaya başladı.

Hepimiz öküz gibi tıkındıktan sonra erkeklerin birkaçı ek binanın yanındaki mini futbol sahasına geçti. Bazılarıda basketbol oynamaya. Bizde kızlarla kantinin yanındaki kış bahçesinde oturuyorduk.

"Ya Emir işim var diyip telefonu kapattı misafir mi ne gelecekmiş." Azrail olmasın Allah korusun. "Hiç sesi soluğu çıkmıyor hayata karşı pozitif çoçuk nötrlendi resmen." İlayda'ya baktım. Emir'in arkadaşıydı merak etmesi doğal. "Resmen Osmanlı'nın çök-" Derin nefes alarak İlayda'yı susturdum.

"Ben yukarı gidiceğim biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var." Ölü ama seri adımlarla yukarı çıktım. Ders programından sonraki ders'e baktım. Coğrafya. Hemen eşyalarımı alıp coğrafya sınıfına geçtim ve en arka sıraya geçtim. Kafamı masaya koyarak güzel bir uykuya daldım.

"Aura kızım horlamasan uyu diyeceğim ama..." Hocanın sesiyle kendime geldim. Masadan biraz ani kafamı kaldırdığım için başım dönüyordu. "Hocam ne horlaması ayıp ediyorsunuz." Gözlerini devirdikten sonra ders anlatmaya geri döndü.

16.39
Okul biteli 4 dakika olmuştu ve Buraklar kafeye gideceklerini söyledi ama benim eve gidip kafamı toplamam lazımdı. "O zaman ben bırakayım seni tek başına gitme." Gözlerimi devirdim. "Merak etme Burak Nisa ve Mete ile beraber gideceğiz."

"Bir şey olursa hemen ara Aura!" 3lü squad olarak evimizin yolunu tuttuk. "Gençler ben Emir'e bakıcağım içim içimi kemiriyor öldü mü yaşıyor mu?" Mete hemen bana dönüp. "Arasana amk malı." Gözlerimi devirdim. "Sözler yalan Mete kendi gözlerimle gerçeği görmem lazım."

Hızlı adımlarla squadtan ayrıldım ve Emir'in evinin yolunu tuttum. Çok hızlı yürüyordum birazdan ayaklarım benden bağımsız haraket edicekti.

Evlerine nihayetinde ulaştığımda kapıyı çaldım. Bir süre sonra kapı açıldı ve içeriden baya sıkı vücutlu ve acayip güzel bir kadın açtı. Üstünde bornoz saçında havlu vardı. "Kime bakmıştın." Gözlerimi devirdim. "Emir'e geldiğime göre Mahmut'a baktım."

Elimin tersiyle kızı itip salona daldım. Emir havluyla ve masadaki biralarla oturuyordu. "Kim gelmiş Deri-" Gözlerimin sanki kendilerine havuza attılar. Boğazıma sanki tel soktular. "Bu kadar hızlı vazgeçtin benden." Bana mal mal bakan Emir ağzını açıp konuşmaya başladı. "Sen benden nasıl bu kadar hızlı vazgeçtin direkt sevgili olmuşsunuz. Nikah yarın herhalde bu kadar hızlı ilerdiğine göre."

"O zaman iyi ki seni seçmemişim be Emir!" Emir bana şaşkın gözlerle bakıyordu. "Yani senin için bir seçenektim. Aura sana bunu söyleceğim aklıma gelmezdi ama sen insanları çıkarları için kullanan dönek bir orus-" Yediği yumrukla yerde yatan Emir'e bakakaldım. Kafam direkt yumruğu atan kişiye çevirildi.
————————————————————————
Yalanı seven yok ama yaşayan çok....

Sizce kim yumruk attı?❤️🥺
A) Derin
B) Burak
C) Gizli kişi
D) Mete

Sevsen Ne Olur? [T A M A M L A N D I]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin