D ö r t

240 14 0
                                    

Bölüm Dört:
Uyuz Matematikçi  Sorunsalı

      Kesin nöronlarım yandı yoksa çakma einsteinın bizim kapıda ne işi vardı. O da şaşırmış bir biçimde bana bakıyordu. Ama sanırım beni görmesinden daha çok şaşırtıcı olan şey ayıcıklı ev terliklerim ve şortlu eşofman takımım olabilir. Birbirimizi bir süre süzdükten sonra ben hala süzerken o konuşmaya atıldı.

"Küçük hanım baban evde mi?"

"Babam mı? Benim babam yani benim babamla sizin ne işiniz varki?"

Bravo melisa biraz daha saçmalamaya devam et diyen iç sesime göz devirdikten sonra tam yiğit hocaya cevap bekler şekilde bakmaya başlamıştım ki yiğit hocanın arakasından gelen babamın " Aa yiğit Bey hoş geldiniz. Bir sorun mu var?" demesiyle benim kalan bir iki nöronumda intihar etti. Yiğit Bey?? Babam yiğit öğretmeni nerden tanıyordu ki?.

Yiğit öğretmen " Ben sizinle bir şeyler hakkında konuşmak için gelmiştim." Sonra bana bakıp tekrar babama döndü ve "özel olarak" diye devam etti. O an göz devirmekle yetindim.

Babam da " Buyrun çalışma odamda konuşalım. Melisa kızım bize iki kahve yap getir." Diyip beraber babamın çalışma odasına gittiler.

Bende kapıyı kapatıp mutfağa geçtim. Annem " Bi saattir kapıda napıyorsun melisa?"

"Matematik hocam babamın müvekkili çıktı benden de kahve bekliyorlar suan babamın çalışma odasında."

"Matematik hocan mı Allah Allah karıştırmış olmayasın?"

"Anne matematik hocamı tanımıycakmıyım allah aşkına" dememle annemin o da doğru bakışıyla önüne dönüp işine devam etmeye başladı "Ee hadii hazırla ne bekliyorsunn" demeyide ihmal etmedi tabikisi.

Zalım hayat neden ben ya bi ara anlatsana bide o gıcık uyuz matematik hocama kahve mi yapcam ben şimdi. Söylene söylene hazırladığım kahveleri babamın çalışma odasına doğru götürmeye başladım. Kapıyı tıklattıktan sonra babamın gel sesiyle tepsiyi dizime koyup kapıyı açıp tekrar tepsiyi elime alıp odaya girdim.

"Kahvelerinizi getirdim" diyip cici ev kızı moduma girip hafifçe gülümsedim. Yiğit hocanın da hafifçe gülümsediğini farkettim ama babamın ona dönmesiyle hemen ciddi moda geri döndü. Ben kahveleri servis ederken yiğit hoca "Bu arada ben melisanın matematik hocasıyım gerçi daha yeni atandım ama olsun" demesiyle gözlerim direk yiğit hocayı buldu o da bana bakıyordu. Kemdince bana göz dağı veriyor işte zalımın oğlu. Babamlada tanışmıslar bittin sen melisa bittin.

"Aaa öyle mi. Gerçi melisa matematiği pek yapamıyor ya inşallah sizin sayenizde birazda olsa yapar. Malum bu sene sınava giricek." Diyen babama döndüm " Herkes matematiği yapmak zorunda diye bi kural yok sonuçta değil mi yanii" dememle babamın kaşlarının hafiften çatılmasıyla " Sen yapıyorsun da işine gelmiyor bence melisa. 9. Sınıftaki matematik hocanı sevdiğinde sınavlardan 100 aldığın olmuştu. Sonra hocan değişince bi anda bıraktın matematiği. Belki yiğit hocayla beraber tekrardan seversin matematiği değil mi?" diyip yiğit hocaya döndü yiğit hoca da " Ben sevmesi için elimden geleni yaparım. Ama sadece benim isteğimle olmaz küçük hanımında istemesi lazım tabiki" dedi işte o an beklemediğim bir anda midemde kelebekler uçmaya başladı gözlerimin içine öyle bir bakıyorduki etkilenmemek elde değildi. Ayy bana bi şeyler oluyor. Melisa kendine gel diyen iç sesimle kendimi toparlamaya çalıştım. "Benden istediğiniz başka bi şey yoksa ben çıkıyım" diyerek konuyu dağıtmaya çalıştım. " Gördün mü hemende konuyu değiştiriyor" diyen babamla ikisi gülmeye başladılar. " Çıkıyorum o zaman" diyip geri geri yürümemle birinin ayağına basmam bir oldu çığlık atarak arkamı döndüğümde elinde zarflarla abimi görmem bir oldu " Bıcırık naptın ya ayağımı hissetmiyorum" diyerek bi kaç kere geriye sektikten sonra kendine geldi " ayy abii valla görmedimm" diyerek yavru köpek bakışlarımı yolladım " Tamam tamam sorun yok" dedi ve sonrada bana sarıldı. Elindeki zarfları babama uzatıp "Bunlar sana gelmiş" . Babam zarfları alıp "tamam " diyip geçiştirdi.

KELEBEK ETKİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin