BRUTAL ~ Chae young~

~5~

Her yönüyle minik bir kuşa benzeyen minik Rosé'umuzu , bu kadar acımasız yapmak tuhaf geldi bana ya ^-^ . Ama kurgu hoşuma gitti

_________________________

Chae young'dan

  Yoga salonundan çıktıktan sonra açlığımı biraz olsun yatıştırmak adına adımlarımı gördüğüm minik bir kafeye yönlendirdim. Masada gördüğüm kişiyle yüzümü gülümseme kapladı.

  "Hey!! Tae "

   Ona seslenmemle o da şaşkınlıkla gülümseyip ayağa kalktı. Yanına gidip ona sarıldım.

  "Naber Rosé? Aslında sana tam biraz önce mesaj atıcaktım fakat telefondaki oyuna o kadar dalmışımki unutmuşum. "

  "Ah önemli değil dostum . Söyle bakalım yeni adam var mı elim kaşınıyor? "

  "Hayır yok. Boşver olmasında zaten."

  "Evet haklısın. Peki söylesene hayatın nasıl geçiyor? Hep okulla ev arasında mekik mi dokuyorsun ( böyle mi deniyordu 😞) ?"

  "Aslında öyle değil . Birşey var . Imm ... nasıl desem "

  "Tae söylesene artık . Benden birşey saklama dostum."

  Birden öne atılarak,

  "Senin bir arkadaş grubun var ya "

"Evet"

  "Orda kedi gözlü bir kız var. O kim?"

  Jennie'den bahsediyordu. Ben minik bir kahkaha atarken o bana  korkuyla bakıyordu. Ben biraz daha güldükten sonra etrafıma baktığımda bazı insanların huysuzca bana baktıklarını görmüştüm. Al işte yine keyfim kaçtı.

  "Önünüze dönsenize!! Sirk mi var burda?!!

  Ani çıkışımla önlerine dönerken ben de gülümseyerek Tae'ye döndüm .

  "Ne diyorduk?"

  "Chae young bazen seni gerçekten anlayamıyorum."

  "Beni hiçkimse gerçekten anlayamaz Tae. Sen de onlardan birisin . "

   Hayal kırıklığıyla masaya bakarak,

  "Bazen bu açıksözlülüğün bana dokunuyor biliyor musun Rosé?"

  "Üzgünüm Tae elimde değil. "

  Elimi kaldırıp kasanın yanındaki garsonu çağırdım. Yanıma geldiğinde sade sütlü kahve sipariş ettim. Garson kafasını eğip  uzaklaşırken Tae'ye döndüm.

  "Bak V. Sen her zaman benim minik uzaylım oldun . Her zaman yanımdaydın . Sana minnettarım ."

  Gözlerini gözlerime kenetlediğinde konuşmaya devam ettim.

  "Düştüm sen kaldırdın. Ağladım ,delirene kadar ağladım ama yine de  o akan bütün gözyaşlarımın hepsini , damla damla hepsini sen sildin. Kimi zaman aşk acısı çektim , kimi zaman hor görüldüm dışlandım. "

  Gülümsedim,

  "Sen her zaman yanımda oldun. Sana çok teşekkür ederim. Ama bir şey var. "

  "Ne o ?"

  "Ben bile gerçekten kendimin tanımını yapamazken bunu hiç kimseden zaten bekleyemem. "

   Saçlarını karıştırdım,

  "Buna sen de dahilsin."

  Sipariş ettiğim kahve önüme geldiğinde gözümü kapatıp bir yudum aldım. Elimdeki fincanı tabağına koyarken aklıma gelen şeyle tekrar gelen gülme isteğimi bastırdım.