22 yıllık hayatınız boyunca 15 yılınızı annesiz yaşamak nedir biliyor musunuz ? Nasıl zorluklar çektirir biliyor musunuz ?
Bilmiyorsanız ben size anlatayım...Konuşmaya başladığınız da anne dediğiniz de size cevap verecek bir anneniz yoktur.
Yeni yürümeye başladığınız da ellerinizden tutup yardım edecek bir anneniz yoktur .
Her yere düştüğünüz de ellerinizden tutup kaldıracak bir anneniz yoktur .
Derdinizi ,sırrınızı anlatacağınız bir anneniz yoktur .
Gece korkup yanınızda yatacak bir anneniz yoktur .
Hastalandığınınız da başınızını bekleyecek bir anneniz yoktur .Biliyorum ben ...
Yanımda annem olmayabilir ama güçlü bir bab- babam sadece babam var diyebilmeyi çok isterdim ama o da varla yok arasındaydı. Bir vardı bir yoktu. Sanki ulaşılmaz bir eşya gibiydi de bize karşı duvarlarını yıkmayıp kendini bizden koruyordu . Kendi otorite, özgüveni ve duruşundan asla ödün vermiyordu . Duvarlarını yıkmıyordu. Bize karşı bile bu böyleydi. Biz onun çoçukları değil miydik? Bizimle içli dışlı samimi olması gerekmez miydi?
Benim babam elimi tutan ağlayınca bana sarılan bir baba olmadı. Yalnız bırakıp terk etti beni yalnızlığa, sevgisizliğe, annesizliğe...
Kötü biri değildi sadece bunu biliyordum onun önceliği her zaman kendi prensipleriydi. Bu da onu iyi bir ebeveyn olmaktan uzaklaştırıyordu. Ailesine, çoçuklarına karşı sorumlularından kaçmak gibi bir şeydi yani ama ben ondan çok bir şey istemiyordum ki sadece biraz sevgi, şevkat gösterse bile bu bana yeterdi. Ama olmuyordu. Yapmıyordu.
Biliyor musun psikolojide ilk öğrendiğimiz dersti bu; annenin evladı için sevgi ve şefkat, babanın ise güven ve güç anlamı taşıdığını öğrenmiştik...
Çocuk sevgiyi annesinden, hayata güven duymayı ise babasından öğrenir. Benim hayatım böyle olmamıştı. Böyle olmamalıydı da. Annemi tam 7 yaşımda kaybetmiştim bu yüzden annemden ne sevgi görmüştüm ne de şevkat. Babam ise bana güven ve güç veren taraf olmaktan daha çok kalbimi kıran taraf olmayı seçmişti ve bu rutin hayatımın arasında onca sene sonra bir şeyleri sorgulamak son zamanlarda istemsizce bile olsa beni buna itiyordu. Babam bana mesafeli davranıyordu. Çıt pır kurulan bir kız değildim bu yüzden çoçukluk yapmam içten bile değildi. Açıkca ortadaydı. Hani bazı kızlar babalarını benim babam ilk ve tek aşkım diye söylerler ya hiçbir zaman bu cümleyi ben söyleyemedim ben. Nasıl bir duyguydu ? Bilmiyordum ki. Oysaki kız çocuklarının ilk aşkıdır babaları, özeldir, farklıdır, toz konduramazlar babalarına. Bu duyguyu hiç yaşamadım ve belki de yaşayamayacağımdan dolayı bu kadar acıydı.
Hiçbir zaman manevi destek de görmedim ki babamdan ama babama göre bana çok destek veriyordu. Onun bana vermiş olduğu destek "kızım sen benden ne istiyorsan fazlasıyla vermiyor muyum ben sana. Sizin çoçukça düşüncelerine kafamı yoramam ben. Çoçukça düşünmeyi bırak da büyü artık. Sen hiç çevrene bakmıyorsun galiba senin yerinde olmak için can atan kaç kişi var haberin var mı? Yediğin önünde yemediğin arkanda daha ne istiyorsun? Ben sana her şeyin en iyisini yapmıyor muyum ? " demesiyle verdiği manevi desteği gerçekten çok güzel açıklıyordu! Biliyordum bana destek filan verdiği yoktu. O da biliyordu bunu . Maksat vicdanını susturabilmekti.Babam için en önemli olan şey belkide bizden bile soyadıydı. Unvanıydı. İnsanların onu nasıl tanıdığı, ona nasıl andığı ve özendiğiydi...
Tek düşüncesi insanların bizim hakkımızda ne der? Ne düşünür olmasıydı ...Aynı evde olup babasız olmanın nasıl bir duygu olduğunu ne kadar acı verici bir şe y olduğunu bilemezsiniz . Tamam diyorsun o sana soğuk davranıyor ama sen ona sıcak davran diyorsun. Babam nasılsın diyip kocaman sarılmak istiyorum ama yüzünde sevgi göremiyorum ki . Bana sevgi ile bakmıyor ki. İşte o zaman daha çok canım acıyor. Keşke daha farklı olsa bir şeyler diyorsun . Bana bir yabancı gibi bakmak yerine kızı gibi baksa diyorsun sevse, korusa, değer verse diyorsun diyorsun. Ama olmuyor. Olmuyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP SAYFA
Teen Fiction"Dünyada sır diye bir şey yoktur özellikle de kötü şeyler asla sakla kalmaz."