İşten aç karnına gelirsem böyle olur. Gerce cadaloz patronum mesai saatlerinde yemek yememe etmediği laf kalmıyordu.
Buzdolapı tam takırdı hiçbir şey yoktu , paraya kıyıp sipariş vermem gerekiyordu. Şu an bir acılı dürüm iyi giderdi yani .
" yaşar usta kebap salonumu " o klasik lokanta adını söyleyerek doğrulama isteği vardır ya aradığımız yerin ismini karşıda ki kişiye söyleriz .
" buyurun" diyen karşıda ki kibar kadın sesi bocalamamı sağladı , ben daha çok şiveli amca sesi bekliyordum ama . Buda önyargılarımızdan biri...
" acılı kebap dürüm bir buçuk ekmek yanına da bir litre ayran "
" tamam başka bir_"
" birde bir porsiyon çiğ köfte ve beş lahmacun var değil mi"
" hahahha siz acıkmışsınız , evet var"
Gülmesine sinirlenmiştim biraz ama sorun etmedim
" Ne zamana gelir "
" yirmi dakikaya gelir "
" bekliyorum "
İnsan açken sipariş vermemeli , verdiğim sipariş mahalleyi doyuran cinstendi . Şimdi koltuğuma uzanıp siparişlerin gelmesini beklemek istiyorum.
Tam tamına bir buçuk saat oldu ama yemek ortada yok , telefonları da kaldırmıyorlar . Karnım aclıktan kasılmaya başladı sinirlerim köpürdükçe köpürdü ben onlara yapacağımı biliyorum.
Üstüme bir kaban geçirip kendimi soğuk caddeye attım. Ne mi yapacaktım tabi ki lokantayı basıp yirmi dakikanın neden bitmediğini soracağım!
Sinirden hızlı hızlı yürürken yere yatmış bir adam selüliti gördüm . Önce korktum uzaklaşmam gerektiğini düşündüm ama merakım korkuma engel oldu o yüzden küçük adımlarla uzakta olan selülite yaklaştım . Yaklaştığımda ağladığını fark ettim .
" bayım iyi misiniz yardım edeyim mi? "
" bırak beni git işine bak "
Adamın sert çıkışından sonra bir iki adım geriledim. Karanlıktı etrafı aydınlatan sadece tek bir sokak lambasıydı diğerleri bozuk ve kırık olduğundan başı eğik bir şekilde duruyordu . Adamın yüzünü net göremiyordum.
Adamın bacaklarının fazla ince olduğunu fark ettim . Etrafa baktığımda biraz ilerde yere devrilmiş tekerlekli sandalye olduğunu fark ettim . Aman Allahım adam engelliydi.
Hemen aramızda ki mesafeyi kapattım. Yanına dizlerimin üzerine çöktüm. Pes etmiş çökmüş gibiydi . Ağlamayı bırakmış yerden kalkmaya çalışıyordu beni görmezlikten geldi. Kalkamayınca bacaklarına vurmaya başladı
" lanet olası hisset lanet olsun hisset , kalk"
Bacaklarına hiddetle vurmasını engellemeye çalıştım ama fazlasıyla güçlüydü.
" bayım izin verin size yardım edeyim böyle sokak ortasında oturamazsınız"
Hiçbir tepki vermedi hareketsizce durdu. Bende kabul etmiş olduğunu varsayarak ilerde ki sandalyeyi yanımıza getirdim kollarını boynuma sarıp sandalyeye oturtmaya çalıştım. Biraz zor olsada sonunda oturtmayı başardım.
" benimle bir şeyler içmek ister misiniz"
Yine hiçbir tepki vermedi sadece homurdandı bende yine kabul etmiş varsayarak tekerlekli sandalyeyi sahile sürmeye başladım.
Yanımda ki somurtkan bey kollarını göğsünde kavuşturmuş homurdamakla meşguldu . Sahilde bir bankın yanına yaklaştım banka ben oturdum onu da yanıma çektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Tesadüf ( tamamlandı )
NouvellesBu bir türk filmi değil Nesil , ölmek isteyen birini vazgeçiremezsin . Donukça söylediği bu sözler beni bozguna uğrattı " yardım edebilirim" " istemez" Tekerlekli sandalyesini sürerek benden uzaklaşmaya başladı , çok sinirlenmiştim ve birden bağ...