8. BÖLÜM

332 68 46
                                    

Önceki bölümü yarım yamalak bitirdiğim için biraz ekleme yaptım. Bilginize..

"Gerçekten başka bir çözüm yok mu? Bu çok saçma."

"Yoongi, bencilce davranmayı keser misin? Ben de istemiyorum ama Mi Ran üzülürse daha kötü olmaz mı?"

Evin içinde üçüncü turumdan sonra devam etmesine izin vermeden telefonu kapatıp saçlarımı yolmak istermişcesine çektim.

Belki de duygularım tazeyken bırakmak daha kolay olurdu.

Kendi mükemmel(!) tesellime göz devirip anlaştığımız gibi Yo Ra'yı yolcu etmeye havaalanına gitmeliydim.

Ceketmi elime alıp ayakkabılarımı giyinip dairemden çıktım. Mi Ran ile belki de son görüşmem olacaktı. Zaten onun için gidiyordum.

Tabii bunları bilen bir ben birde Yo Ra idi. Sinir olmuştum o kadına. Namjoon ile bir alakası olmasaydı onu hayatta dinlemezdim. Birde mantıklı konuşmasaydı..

Arabayı park edip kapandığından emin oldum. Hava bulutuydu. Sert rüzgar şapkamı geri atarken söylenip elim şapkada içeri adımladım.

Güvenlik işlemlerinden sonra Yo Ra'ya nerede olduklarını soran bir mesaj attım.

Bavulları ile acele işleri olduğu belli olan insanlara çarpmamaya çalışarak kalabalık alanda ilerlemeye devam ettim.

Cebimde hissettiğim titreşimle büyük sütunların olduğu yere sırtımı dayayarak mesaja baktım.

Yo Ra: A8 girişindeyiz.

Ahh daha çok yürümem gerekiyordu. Büyük adımlarla yukarıda yazan tabelalara bakarak bir on beş dakika sonunda A8'e varmıştım.

"Değerli yolcularımız A8 Daegu uçağı on beş dakika sonra kalkacaktır."

Yapılan anons ile bakışlarımı tavandan kaldırıp ileri yönelttim. Yo Ra'nın kafası kırmızı ampül misali parlıyordu.

Mi Ran'ın küçük bedenini görmemle kalbimi büyük bir sızı kaplamıştı.

Lanet olsun bu son olmamalıydı!

Bilekleri lastikli pudra geniş bir pantalon giymişti. Üstünde uzun bir ceket vardı ve beni fark etmemişti.

Maskemi çenemin altına alıp yanlarına gittim. Yo Ra'ya dönük olan Mi Ran arkasına dönünce üzerinde gezinen gözlerim açık kahve rengi,içinde her anlamı gördüğüm gözlerine çıktı.

Ne kadar güzel gülümsüyordu. Ne kadar çok özlemiştim.

Kısa bir selamlaşmadan sonra gözlerimi kırmızı kafaya çevirdim. Bana kararlı bakışlarını atıyordu. Başımla onaylayıp ikinci anons ile ikisine göz gezdirdim.

Mi Ran tabii ki duymamıştı. Yo Ra tavanı gösterdiğinde yüzü asılmış ve kollanırını açmıştı.

Üçüncü ve son anons ile kolları birbirlerinden ayrılmıştı. Bir daha göremeyecekmiş gibi davranmaları sadece göz devirmeme sebep oldu.

Yo Ra bavulunu eline alıp izin istercesine bakıp karşıma dikildi. Mi Ran'a kısa bir bakış atıp sıkıntılı bedene döndüm.

"𝑯𝒆𝒚 𝑩𝒆𝒏𝒊 𝑫𝒖𝒚𝒖𝒚𝒐𝒓 𝑴𝒖𝒔𝒖𝒏?!"᯽𝑴𝒀𝑮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin