Selam, sıradan gün yine ben yine boktan bir pazartesi sabahı. Bugünün tek farkı okulların açılıyor olması.İstemeye istemeye sıcacık yatağımdan kalkıp banyoya gittim.Soğuk bir duş alıp kendime geldim ve sevgili Meloşumun ütülediği formalarımı giyip aşağı indim.Sevgili Babamın(!)doğum günümde hediye ettiği Mini Cooper'ıma atlayıp lanet okulun yolunu tuttum.
Okula girdiğimde tüm gözler yine benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise Berra ve Ezgi'yi-sevgili anguslarımı-arıyordu.
"Heeey! Burdayız seni sürtük!"başımı onların olduğu yöne çevirdim ve güldüm. Ezgi,"Naber sıçmık-bu aramızda uydurduğumuz bir şeydi-?" Ben cevap veremeden Halil ve Murat soluğu yanımızda aldı.Murat benim çocukluk arkadaşımdı ve Berra'nın biricik aşkıydı.Murat Berra'nın dudağına minik bir öpücük kondururken suratımı tiksintiyle buruşturdum.Kafamı çevirdiğimde Ezgi'nin Halil'e beklentili bakışlarını yakaladım. Zavallı angusumun hala o piç Halil'den hoşlandığına inanamıyorum.
Berra,"Suada sınıfa yeni biri geliyormuş Kaan söyledi." Her zaman ki ukala tavrımı takınarak "Gelirse gelsin banane ki "Tam o sırada herkes okulun kapısına doğru bakıyordu bende oraya bakınca onu gördüm ve içimden sadece "Hay bin sıçmık" diyebildim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENGELSİZ
ChickLitMucizelere inanırmısın? Hani şu peri masallarındakiler gibi bir mucize.Her şey berbatken, nefes alabilecek gücü kendinde bulamazken, karanlığa gömülürken... Bir ışık; çok uzaklarda, bir o kadar da yanı başında olan bir ışık.Seni karanlıktan çekip çı...