SANIRIM BU AŞK...

713 59 4
                                    


Neyse fırsat bu fırsat hemen yazmalıyım diye düşündüm. Sorunun cevabını tahtaya kopyaladıktan sonra

"Hocam bitti"

diye seslendim.Kazulet Meryem şaşkındı benden hiç beklemiyordu.

"Evet aferin Suada"

diyerek şaşkınlığını gizledi.

"Yerine oturabilirsin".Sırama geçtim.Dönüp Denize sessizce

"Teşekkür ederim"dedim.Sanırım oda, önemli değil anlamında bir hareket yaptı.Dersin devamında Kazulet Meryem ve sınıfın inekleri işlediğimiz konu hakkında sorular çözdü.Bu 4. dersti ve neyse ki öğle arası vardı. Zil çaldı ve hoca sınıftan çıktı.Ezgi son sürat bir hızla yanıma koştu.

"Yavaş, yavaş " diye bağırdım.Anguslarım toplanmış beni soru yağmuruna tutuyordu.

"Ne oluyor böyle Denizden kopyalar falan, bir şey varsa söyle "dedi Ezgi.Tabi ki herzaman ki ukalalığımla

"Saçmalama ne olabilir, sadece bir kopya"dedim, içten içe kendimi yerken.Tam o sırada Kaan'ın sırada oturduğunu gördüm.Bu pekte hayra alamet değildi.Normalde Kaan öğle arasında Murat, Halil ve birkaç arkadaşıyla birlikte okulun bahçesinde sigara içmeye giderdi.Bir şey düşünüyor gibiydi.Denize baktı.Acaba bana kopya verdiği için ona kötü birşey mi yapacaktı? Midemdeki kelebekler yerini korku ve hüzüne bıraktı.Bunları düşünürken yüzümü nasıl bir ifade kapladıysa,Berra "Sen iyimisin Suada?"diye sordu.Berra'ya dönüp

" İyiyim,kantine gidelim mi(?)Birşeyler yeriz"

dedim.Berra

"Tabi, Ezgiyi'de alalım birlikte gideriz" dedi.Kantine indik Berra ile ben Hamburger ve yanına kola aldık.Ezgi fazla kiloları yüzünden diyetteydi ve sadece Eti Form aldı.Sonra birlikte masamıza geçtik.Bu masaya geldiğimizden beri biz otururduk.Pencere kenarında ve kalorifer' in yanındaydı.Özellikle kışın kar yağarken burada oturur elimizde kahve ile kar yağışını izlerdik.Neyse biz yemeklerimizi yerken kantinin kapısında Deniz'i gördüm.Sanırım bana bakıyordu.Bir an heycanlandım ve ağzım dolu iken ona gülümsedim.İnanmıyorum !!! Bu kadar iğrenç bir şeyi nasıl yaparsın sen Suada?Ya dişinin arasında o gülüşünü bozacak bir maydanoz varsa! Ah salak kafam ah kendini rezil etmeyi ne de iyi becerirsin.Neyse ki Deniz de bana gülmüştü beni tek avutan oydu.Murat ve Halil kantin kapısından içeri girip bize doğru yürüdüler.Kendilerine bir sandalye çekip oturdular.Soğuktan olsa gerek suratları kıpkırmızı kesilmişti.Berra yüzünü buruşturup Murat'a pas bile vermeden pencereye döndü.Murat anlamış olmalı ki Berra'ya

"Özür dilerim ama buna karşı koyamıyorum , bırakamıyorum"

dedi, üzgün bir ses tonuyla.Belli ki pişmandı, onun bu durumuna gerçekten çok üzülüyorum.Sigara içmesine ne kadar sinirlensemde Murat'a kızamazdım.Ama Halil öylemiydi yine Ezgi'ye karşı olan umursamaz tavırıyla kendinden nefret ettiriyordu.Berra'ya fazla uzatma gibisinden bir bakış attım.Berra'da Murat'a döndü ve ona sarıldı.Kimse tek kelime dahi etmedi.Uzun bir sessizlikten sonra zil çaldı ve sınıfa çıktık.

******

Sınıfın kapısından içeri girdim.Daha sırama dahi oturmadan Kaan bir hızla sıradan kalktı ve Denizi yakasından tutup duvara yapıştırdı.İçimde hissettiğim tek şey acıydı.Şok oldum ve olduğum yerden kıpırdayamadım.Demek ki Kaan'ın planladığı şey buydu.Deniz'de neye uğradığını şaşırdı.Belkide o anda

"Ne oluyor be "

demek geldi içinden ama sadece baktı ve anlamaya çalıştı.Kaan

"Bir daha sakın ama sakın"

diye bağırdı ve Denizi bıraktı.Herkes şaşkındı ve onlara bakıyordu.Deniz sınıftan koşar adımlarla uzaklaştı.Arkasından sadece bakabildim.Kaan hiçbirşey olmamış gibi yerine oturdu ve bana baktı bütün bunların sebebi sensin dercesine.Berra kolumdan tutup

"Suada hadi yerimize oturalım"

dedi ve beni sıraya kadar sürükledi.Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki olanlara inanamdım.Hoca sınıfa girdi ve derse başladı.Bedenim orada olsada ruhum ve aklım ondaydı, Deniz'deydi.Bu gün benim için yeterince zor ve kötüydü. Bu kadar olayı insan nasıl bir günde yaşardı.Son zil çaldı.Berra ile Ezgi'ye sarılıp öptükten sonra arabama atlayıp eve gittim.Bu sefer gerçekten depresyondaydım.Kapıyı açıp içeri girdim.Meloşum beni kapıda karşıladı.Şaşkın bir şekilde

"Bu halinde ne , rengin solmuş,hastamısın?"

diye bağırdı.O kadar ağır bir gündü ki meloşuma cevap bile vermeden üst kata çıkıp yatağıma uzandım.Gözlerimi her kapadığımda Deniz'in duvardaki şaşkın ifadesi aklıma geliyordu.Benim yüzümden mi olmuştu her şey.Tam bu arada gözümden bir damla aktığını hissettim.Annem bizi terk ettiğinden beri bu ilk ağlamamdı.Başka hiçbir şeye böyle üzüleceğim aklıma gelmezdi.Sanırım bu aşktı...

ENGELSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin