3.bölüm

238 22 30
                                    

Merhaba canlarımızz. Nasılsınız bakalım? Biz çok iyiyizz.

Sizden bir ricam var. Kitabı beğendiyseniz başkalarına da önerin lütfen.

Media~ Mem Ararat-Dil disoje~

Sınır 5 VOTE. Arkadaşlar okuyan çok ama VOTE atan az. Lütfen VOTE atın.

Keyifli okumalar...

Parktan döndüğümüzde saat 4 tü. Ömer çok yorulmuştu. Bu yüzden kucağıma almıştım. Eve doğru yürürken evin biraz ilerisinde o arabayı gördüm. Böyle bir Lüks araba bu mahallenin içinde işi neydi? Araba biraz durduktan sonra gitmişti. Anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım. Ömerle birlikte içeri girdiğimizde ağlama sesleri geliyordu. Bu saatte Kim ola bilirdi? Zinet hanım ve Hakan bey işteydi. Dilan ise arkadaşında kalmıştı.

"Anne kim ağlıyor?"

"Bilmiyorum küçüğüm."

Önce Ömer'i odaya götürüp pijamalarını giydirdim. Sonra ise onu yatağa yatırıp üzerini örttüm.

Uyumasını bekledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Uyumasını bekledim. Sonra alnından öpüp odadan ses yapmadan çıktım. Ağlayış sesi kesilmemişti. Sanırım Dilanın odasından geliyordu. Adımlarımı Dilanın odasına yönlendirdim. Yakınlaştıkça ağlayış sesi artıyordu. Acaba bu kadar içten ağlayacak, onu kıracak ne oldu? Kapıyı çaldım ve içeriye girdim. Dilan odayı dağıtmış, kendi ise yatağında oturarak ağlıyordu. Sanırım sinir krizi geçirmiş.

"Dilan?" bana bakıp tekrar ağlamaya devam etti. Yanına gidip ben de oturdum. Elimi ona uzatıcakken eliyle elimi itmiş yüzüme nefret dolu bakmıştı.

"Dilan ne oldu? İstersen anlata bilirsin." dediğimde burnunu çekti ve bağırarak Telefonunu duvara fırlattı. Telefona baktığımda paramparça olmuştu.

"Dilan bak ablan sayılırı-"

"Sen!Benim!Hiç!Bir şeyim! Değilsin! Sen gerçek ablam bile değilsin! Sen yetimsin! Annemler sen dışarda köpek yavrusu gibi yaşama diye evlerine alıp barındırmışlar! Evcil köpekten başka bir şey değ-" sinirden yanağına tokat atmıştım. Yüzü yana düşerken bir süre öyle kaldı. Sonra elini yanağına değdirerek bana baktı. Ayağa kalkıp ona parmağımı salladım.

"İlk önce sesinin tonunu indir! Ben senin yaşıtın ve ya senden küçük biri değilim! Benimle öyle konuşamazsın! Kendine gel! İkincisi annenle baban beni köpek yavrusu gibi büyütmediler, köpek yavrusu olayım! Ha hayvandan farkın yok demek istiyorsanda varsın hayvan olayım! Ama hayvanlarda bile olan o terbiye, vijdan, duygu, dürüstlük, iyilik, sadakat sende bile yok! İnsanlık ettim geldim. Konuşmak istemiyorum da diye bilirdin. Kime kızdıysan, kim seni bu hale getirdiyse sinirini ondan çıkart. Fındık kadar bile olmayan beyninle bana kafa tutma!" dedim ve odadan çıktım. Nedir bunlardan çektiğim? İyiki Ömer bunlar gibi değildi. Yoksa şuncacık çocuk iyiliği, sadakatı, dürüstlüğü, doğruyu, yanlışı anlayamaz, ayırt edemezdi.

Mortal / Ona ait */*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin