5.bölüm.

179 17 2
                                    

Selam. Nasılsınız? İyisinizdir İnşallah. Biz de iyiyiz.

Aranızda kapak yapmayı bilen varsa bana özelden yazsın lütfen.

Hadi bekletmeden yeni bölüme geçelim.

Sınır 5 VOTE

Keyifli okumalar...

Sabah namazına uyandığımda Ömer'in ayağı benim karnımda, kolu ise boynumdaydı. Hafif olduğu için pek etki etmiyordu. Yüzüne baktığımda dudakları büzülmüş yanakları şişmiş vaziyyette yüzü bana dönüktü. Çok tatlıydı. İsırmamak için zor tutmuştum kendimi. Ayağını ve kolunu yavaşla üzerinden çektim ve yorganı alarak biraz daha üzerine çektim. Ayağa kalkıp banyoya giderek abdestimi aldım. Odaya girip gerekenleri giyindim ve namaz kılmaya başladım. En sonra Allah'ı zikr ederek dua ettim. Ev kıyafetlerimi giyinip mutfağa doğru gittim. Önce çayı demlenmesi için ocağa koydum. Dolaptan kahfaltılıkları çıkardım. Masaya dizdikten sonra salatalıkları çıkarıp yıkadım. Kesme tahtasını alarak salataları doğramaya başladım. Acaba Ömer'in doğum gününde izin alıp onu parka götürebilir miydim? Hakan amca izin verir miydi? Ömer'i uyandırmadan önce ona sormalıydım.

Doğradığım salataları tabağa dizdim ve masanın ortasına koydum. Tabakları da masaya koyduğumda hepsi sırayla mutfağa girdiler. Yerlerine oturdukları da

"Günaydın" dedim. Ama hiç biri dönüp bir cevap vermedi. Zinet hanım ve Hakan beyin neden böyle yaptığını anladım ama Dilan neden böyleydi? Hiç mi suçluluk hissetmiyordu? O daha çocuk. Bu kadar büyük bir hata yapması ve yalan söylemesi... neyse. Gün geçtikçe anlıyordum insanları. Çoğunun nasıl biri olduğunu artık görünüşlerinden bile anlamaya başlamıştım.

"Hakan bey. Yarın Ömer'in doğum günü biliyorsunuz. Onu park-"

"Hayır!"

"Am-"

"Sana hayır dedim!" dediğinde üstelemedim. Yine aynı şeyi söyleyecekti. Ömer'in hediyyesini zaten önceden almıştım. Pasta da yapıp evde kutlaya bilirdik. Başımı salladığımda kapıda bir elinde oyunca ayısı, diğer eliyle ise gözünü ovalayan ve uykulu gözlerle buraya bakan Ömer'i gördüm.

"Anne"

"Efendim"

"Efendim küçüğüm" zinet hanımla aynı anda söylemiştik.

"Tuana anne benimle gelir misin?" dedi utanarak. Neden utandığını anlamamıştım. Zinet hanıma baktığımda bana sinirli gözlerle bakıyordu.

"Tamam küçüğüm." dedim ve mutfaktan çıkarak odaya doğru gittik.

"Anne kötü rüya gördüm. Uyandığımda işemişim." dedi yere bakarak.

"Ah küçüğüm. Utanma. Gel üzerini değiştirelim. Yemek yedikten sonra da önce çarşafı değiştiririm sonra da seninle banyo yapalım. Olur mu?" Dediğimde gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.

Önce üzerini değiştirdim. Sonra kirlileri banyodaki sepete attım. Ellerimizi de yıkadıktan sonra mutfağa geçmiştik. Ömer oturduktan sonra yanına oturdum.

"Kalk!" Dedi Hakan bey bana sinirle bakarak.

"Anlamadım?"

"Sen hangi yüzle bizimle aynı masada oturuyorsun? Hemen kalk!"

Mortal / Ona ait */*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin