"İçimde ki , tarifsiz duyguyu bana yaşatan , bu zamana kadar getirebildiğim bebeğim... belki de bu son nefes alışım olucak. Sen daha hayata gözlerini bile açamadan benimle birlikte öleceksin belki de. Bizim katilimiz senin baban benim de zamanında sapığım ama sonradan sevdiğim adam olucak. Ne ben hayatımı yaşamış olupta öleceğim , ne de sen hayata gözünü açmış küçük bir melek olarak öleceksin... hoşçakal."
"Bitti mi? Hikayemiz bu kadar mıydı Alpay.?"
Alpay gaza yüklenmiş , gözlerini ise yollara kilitlemişti. Belki de hikayemiz bu kadardı evet. Eskiden yine bir şekilde mutlu olabilmiştim. Babam bana o kadar zorluğu çektirirken yine mutlu olmayı biliyordum. Ama Alpay hayatıma girdikten sonra hayatım denen şey bile kalmamıştı.
Yolun sonuna gelmiştik sanırım. Arabayı durdurup indi ve beni de indirdi. B-burayı hatırlıyor gibiyim ? Bi saniye burası. Burası babamı öldürdüğü o ıssız ormanda ki büyük bir kulübeydi. Babamın öldüğü yerde öldürülecektim demek ki.
Alpay kolumdan tutmuş beni oraya götürüyordu. Hiç mi üzülmüyordu ? Karnımda onun da bebeği vardı. Neden bu kadar ruhsuz olabiliyordu. Neden ! Neden !
Hızla beni ortaya doğru fırlattığın da yere düşmüştüm ki o ara bilincimi kaybetmeye başlamıştım.
***
"Alpay! Sevgilim oğlumuzu da alıp kahvaltıya gelin hadi."
"Tamam birtanem geliyoruz hemen."
Ben kahvaltı sofrasında Kİ son malzemeleri koyup çayları da doldurdum. Her şey çok güzeldi... rüya gibiydi... rüya bile bu kadar güzel olamazdı aslında. O kadar mutluydum ki. Umarım bir daha mutluluğumuz bir daha bozulmazdı. Oğlum... canım Almar'ım... tarifsiz duyguyu asıl yaşatan oydu bana. Eğer ona bir şey olursa canımdan bir can giderdi. Hangi annenin gitmez ki.
Alpay'ın anlatımından ;
"Lan velet yeter oynadığın leptopta hadi güzeller güzeli annem kahvaltı hazırlamış bize.
"Ya banane baba. Ben yemek istemiyorum."
"Ne dedin duymadım ben dediğini. Birileri yemek istemiyorum mu dedi hah?"
Almar'ın hızla yanına gidip her yerinden gıdıklamaya başlayınca Gülmekten bayılacaktı Kİ gıdıklamaya bırakıp onu omzuma alıp aşağıya indim.
" imdat anne imdat babam beni kaçırıyor "
"İmdat annesi babası onu annesinin yanına kaçırdı. Hahah."
Sandalyeye oturtturup bende sandalyeye oturdum ve kollarımı sıvarıp masada ki güzel yemeklere aç köpek gibi bakıyordum.
"Sakin ol Ya o ne aç ayı gibi dalıcaksın şimdi bize de "
Maral'ın bunu demesiyle gülümseyip yerindem kalkıp onun yansın gittim ve her yerinden onun öpmeye başladım.
"Evet bak böyle yerim seni anladın mı bebeğim. Imm... hepsinden leziz tadın."
Maral küçük Velet'ten utanıp karnıma vurdu.
"Alpay ! Çocuğun yanında yapmayı kes"
Almar'a baktım o da gizli gizli gülüyordu tabi küçük velet.
"Çocuksa çocuk kızım bizim çocuğumuz hem şu tipe bak bundan mı utanıcaz hahah"
"Ne varmış tipimde bir kere annem haklı çocuğun yanında yapılmaz böyle şeyler. Ya büyüyünce ben pis olursam."
Pis olursan kelimesini duyduktan sonra Maral'la ikimiz kahkaha attık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Novela JuvenilKATİL - DEVAMI. (TAMAMLANDI.) BAŞTAN BAŞLAMAK İSTEYENLER @melikeclks HESABIMDAN GİRİP OKUYABİLRSİNİZ.