Teacher - Min Yoongi

4

Baştan aşağı beni süzmüş mü? Dünden beri grupta konuşulan olayı düşünüyordum. Gerçekten beni mi kesmişti? Bu fazla rahatsız ediciydi ama bana karşı ilgi göstermesini içimden dileyen kişi de bendim.

Bugün dersimiz vardı ve ben onun suratına nasıl bakacağımı düşünüyordum. Şuan, yanımda olmadığı halde fazlasıyla utanırken okulda nasıl yüzüne bakabilirdim? Üstelik bana kıyak ta yapacaktı bugün.

Grupta konuşulanları da bilmiyordu ayrıca, bilse belki o da utanırdı? Benim gibi. Kalbim küt küt atarken ayakkabılarımı giyindim ve evden çıktım. Hocanın suratına nasıl bakacaksın Hei? Aısshhhh! Boşver.

...

Yine gelmiştik son saate, yani müzik dersine. Hocanın gelmesini beklerken gitarımla son kez bir çalışma daha yaptım. Hakka girmek istemiyordum, bu yüzden son kısmı çalabilmek için çok uğraşmıştım dünden beri. Hocanın sınıfa girmesiyle ayağa kalktım ve onun yaptığı ilk iş ise bana bakmak olmuştu. Dileğim yerine geliyor gibiydi sanki ama her şey için daha çok erkendi.

Verdiği komutla oturduk, bana yine sinirle bakan ayılar vardı. Aslında normalde iyi anlaşıyordum ayılarla. Yani müzik dersi dışında ayılık yapmıyorlardı, bu sinirle bakma işi de aslında şakasına yaptıkları bir şeydi. Ve ne yalan söyleyeyim, oldukça komik gözüküyorlardı.

Yine başlamıştık sırayla çalmaya. Sıramı beklerken bazen de ona bakıyordum. Aslında o da benden farksız sayılmazdı. Birden çalan kişinin melodiyi bozmasıyla kaşları çatıldı. Bana bakarken bu olayın olması ve onun bana sinirle bakması korkutucuydu. Bir başkasına sinirlenmişti ama alev çıkan gözleri ben görmüştüm.

"Sen buna çalışmak mı diyorsun? Dün de aynı yerde takıldın, bu ne biçim bir sorumluluk? Sen beni hafife mi alıyorsun Sang?"

- Plakam için yazıyorum... -

"Ama hocam size yapamadığımı söyledim. Yardımcı olmak yerine küfrü bastınız instagramdan."

"Kes! Çalışmak için ne zaman gayret gösterdin? Gayret gösterseydin yardım ederdim."

"Evet, mesela örnek olarak Hei'niz için fazlasıyla yardımcı davranıyorsunuz. Tabi onun gayet göstermesine bile gerek olmuyor bazen."

Beni zor duruma soktuğunun farkında mıydı? Sang ile iyi anlaşırdım ama şuan yerin dibine girmek istiyordum. Hocamın biraz tedirgince yüzüme baktığını gördüm. Hemen toparladı ve bağırdı.

"Ne dediğini sanıyorsun sen?!"

"Ne yalan mı? Hei'nize karşı nasıl da kibarsınız öyle hocam, nasıl da dikkatli bakarsınız öğrencinize. Mesela dün çıkışta baktığınız gibi. Ne güzel süzdünüz baştan aşağı. Ama Hei'de bundan çok hoşlanmıştır kesin."

Sınıfta fısıldaşmalar oluştu. Bazıları Sang'ın dünkü yazılan mesajı söylememesi konusunda konuşurken bazıları da beni zor duruma düşürmek için yaptığını söylüyordu.

"Yeter, kes! Nasıl beni böyle bir şey ile suçlarsın?! Hiç terbiyen yok mu senin?! Beni sevmiyorsan bile arkadaşına nasıl böyle bir şeyi yakıştırırsın?! Bizi nasıl zor bir duruma soktuğunun farkında mısın?!"

Dolu olan gözlerime dikti bakışlarını, fazlasıyla sinirlenmişti. Haklıydı.

"Yarın sınıfın değişecek Sang! Terbiyesiz piç! Çık sınıftan!"

Sang sinirle sınıfı terketti. Bana baktı kısa bir bakış ile. Hemen önüne döndü, rahatsız hissettiğimi anladı belki de?

"Bugün ders yok, evinize gidin. Erken bırakıyorum sizi."

Kimse bir şey diyemedi, eşyalarını toplayarak sınıfı yavaş yavaş terkettiler. Yoongi hoca ise benim beklemem anlamında işaret yaptığı için ağır hareket ediyordum. Sang'ın yanında oturan Baek ise bana üzünce baktı ve arkadaşının da çantasını alarak sınıftan çıktı. Artık sadece ikimiz vardık ve ben fazlasıyla rahatsızdım.

Yavaşça yanıma yaklaştı.

"Hei, özür dilerim. Sang yanlış anladı sanırım beni. Ben seni onun dediği gibi süzmedim. Hem öğretmeninim senin, nasıl yapabilirim böyle bir şeyi? Beni yanlış anlamadın di mi?"

"B-ben sizin kötü bir niyetiniz olduğunu düşünmüyorum hocam. Dediklerinize inanıyorum. Sadece bana kızmamanız sınıf gözünde farklı olarak yorumlanıyor sanırım."

"Hımm, haklısın. İyisin di mi?"

"Evet, iyiyim. Gideyim artık."

"Yarına kaldı melodi ve bu olay yüzünden sana hepsini çaldırmak zorundayım. Yapabiliyor musun melodiyi?"

"Çalabiliyorum ama hala mükemmel değil."

"Bu zorlu sınavda seni çalıştırmamı ister misin Hei?"